DOLAR 32,3787 0.16%
EURO 34,9637 -0.34%
ALTIN 2.324,200,22
BIST 9.086,790,08%
BITCOIN 2259752-0,63%
Edirne
19°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Hera’nın Şehri, kadınlara ekmek kapısı oldu

Hera’nın Şehri, kadınlara ekmek kapısı oldu

ABONE OL
23 Ekim 2019 15:34
Hera’nın Şehri, kadınlara ekmek kapısı oldu
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Tekirdağ’da Trak medeniyetinin izlerinin bulunduğu Hera’nın Şehri Antik Kenti’nde süren kazılarda kadın işçiler de çalışıyor
NKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neşe Atik: “Burada 10-12 kadın işçimiz çalışıyor. Çalışma süresi ne kadar uzun olursa işçilerimiz için o kadar iyi çünkü bazıları evini geçindiriyor, çocuklarına bakıyor” dedi
İşçi Kıymet Altın: “Hepimiz aynı mahalleden geliyoruz arkadaşlarla. Burada çalışarak aile ekonomimize katkıda bulunuyoruz. Figür, fırın bulduğumuz oldu. Bu iş tarla işi gibi değil. Daha dikkatli kazıyoruz” dedi

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Trak medeniyetinin izlerinin bulunduğu Heraion-Teikhos (Hera’nın Şehri) Antik Kenti’nde çalışan kadınlar, aile ekonomilerine katkıda bulunuyor.

Karaevli Mahallesi’nde bulunan Hera’nın Şehri Antik Kenti’nde devam eden kazı çalışmalarında 2000 yılından bu yana kadın işçiler de yer alıyor.

Süleymanpaşa ilçesine bağlı Aydoğdu ve Çınarlı mahallelerinden sabah Karaevli Mahallesi’ndeki alana gelen kadınlar, gün boyu tarihi buluntuları çıkarmak için arkeologların kontrolünde kazma kürekle kazı yapıyor.

Kazı çalışmasına ayrılan bütçeye göre sayıları değişen kadın işçiler, tarihi buluntulara rastladıklarında sevinçlerini kazı başkanıyla paylaşıyor.

Kazı ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neşe Atik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadın işçilerin çalışmalarından memnun olduğunu söyledi.

Kadın işçilerin çalışmalarını titizlikle yaptığını anlatan Atik, “Buldukları buluntuların heyecanını bizimle paylaşıyorlar. İşin ciddiyetinin farkındalar. Mesela topraktan çıkan en ufak bir parça da olsa onun alınması gerektiğini biliyorlar” dedi.

 “KADIN İŞÇİLER ANTİK KENTE ANLAM KATIYOR”

Kazı çalışmalarının başından bu yana alanda görev yapan kadınların neredeyse bir arkeoloji bölümü öğrencisi kadar bilgili olduğunu ifade eden Atik, “Mevsimine göre değişebiliyor ama işe genellikle sabah sekizde başlıyoruz. Öğlen yemekleri burada yeniliyor. Arada çay molaları oluyor. Tabaka tabaka kazılıyor. Topraktaki her türlü buluntuyu, bu sikke olabilir, figür olabilir, pişmiş toprak, kap parçası olabilir, her şeyi çıkarıyorlar.” diye konuştu.

Atik, Türkiye’nin tarihi ve kültürel açıdan kozmopolit bir yapıyı barındırdığını, farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığını vurgulayarak, bu zenginliklere sahip çıkılması gerektiğinin altını çizdi.

Hera’nın Şehri Antik Kenti’nin önemli bir tarihi yapı olduğunu, buradaki buluntuların kadın işçilerle gün yüzüne çıkarılmasının işi daha anlamlı hale getirdiğini belirten Atik, şöyle konuştu:

“Burada 10-12 kadın işçimiz çalışıyor. Çalışma süresi ne kadar uzun olursa işçilerimiz için o kadar iyi çünkü bazıları evini geçindiriyor, çocuklarına bakıyor. Bizim arzumuz çalışma süremizi uzatabilmek, işçi sayısını arttırmak ve Hera’nın Şehri’ni tamamıyla açığa çıkartarak turizme kazandırmaktır. Ana hedefimiz Hera’nın Şehri’nin kültür turizminde baş köşede olması. Bunu da kadın işçilerimiz ile gün yüzüne çıkarmak ayrı bir mutluluk kaynağı” dedi.

“BU İŞ TARLA İŞİ GİBİ DEĞİL”

İşçi Havva Bulkan, 2004 yılından beri kazı çalışmalarında yer aldığını, buluntu ortaya çıkardığında mutlu olduğunu ifade etti.

Tarlada da çalıştığını ancak kazı işlerinin çok daha titizlik gerektirdiğini anlatan Bulkan, “Bulduğumuz tarihi parçaları hocamıza veriyoruz. Hocamız bize hemen tarihi parça hakkında bilgi veriyor. Biz de öğrenmiş oluyoruz. Çalışmamıza ona göre daha hassasiyet gösteriyoruz” dedi.

Kıymet Altın da önce toprağın üst kısmını otlardan temizlediklerini daha sonra alanı kazmaya başladıklarını anlattı.

Kazı çalışmasının incelik gerektirdiğini dile getiren Altın, “Burada öğrenciler var. Bir şeyler çıkınca onlara gösteriyoruz. Onlarla birlikte biz de öğreniyoruz. Onlar hemen parçanın ölçüsünü alıyorlar, kayıt ediyorlar. Hepimiz aynı mahalleden geliyoruz arkadaşlarla. Burada çalışarak aile ekonomimize katkıda bulunuyoruz. Figür, fırın bulduğumuz oldu. Bu iş tarla işi gibi değil. Daha dikkatli kazıyoruz. Çapayı vurup bırakmıyorsun burada, inceliyorsun” sözlerine yer verdi.

(AA)

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.