DOLAR 32,5301 0.11%
EURO 34,9763 -0.14%
ALTIN 2.439,060,13
BIST 9.716,77-0,05%
BITCOIN 21033460,48%
Edirne
18°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

“İlaç cirosu Dünya’da 1.1 trilyon dolar”

“İlaç cirosu Dünya’da 1.1 trilyon dolar”

ABONE OL
5 Şubat 2020 10:52
“İlaç cirosu Dünya’da 1.1 trilyon dolar”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Çiçin, “Kanseri umutsuz hale getirip, ekonomik pazar oluşturuluyor. İlaç cirosu bütün Dünya’da 1,1 trilyon dolar” dedi.

Edirne İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle Halk Eğitm Merkezinde bir seminer düzenlendi. Seminere Edirne İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Cengiz Kalkan, konuşmacı olarak Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İrfan Çiçin, sağlıkçılar, vatandaşlar ve basın mensupları katıldı.

Konuşmasında televizyonlarda insanlara neler yapmaları gerektiğini söyleyen hekimlerin bilimsel araştırmacılığı veya yetkinliğinin değil spekülatif becerilerinin her şeyin önüne geçtiğini anlatan Çiçin şunları ifade etti: “Son zamanlarda haber bültenlerinde, haber kanallarında veya kadın programlarında çokça gördüğümüz adı onkolog olan veya olmayan hekimlere baktığımızda bize neler yapmamız gerektiğine dair bir şeyler anlatıyorlar. Fakat hepsine gidip ne kadar bilimsel araştırma ve çalışma yaptınız dediğimizde; size şunun garantisini veriyorum, herhangi birinin çalışması Osman Bey’in çalışmasının üçte biri etmiyor. Yani en medyatik, bu işle uğraşanların üç dört katı. Bunları söyleyenlerin de bilimsel araştırmacılığı ve yetkinliği değil spekülatif becerileri her şeyin önüne geçiyor. Alternatif tıp ya da tamamlayıcı tıp dediğimiz her şey baştan sona kötü anlaşılmasın fakat gereğinden fazla anlam yüklendiğini düşünüyorum. Bu durumun bir pazar erişimi olarak kullanılması sebebiyle çok ciddi bir ekonomik kaynağın aktarıldığı ve hastaların bazen ömründen ömür giden bir suiistimal alanı olabiliyor.  Bu ulusal medyada ne kadar gündemde tutulursa gereksiz maliyet üretimi ve hastaların sağlıklarını bozucu etkisine çanak tutmuş olursunuz. Bilimsel metodoloji bizim en önemli kaynağımız. Fakat bu metodolojiye paralel makul görülebilecek tabii ki tamamlayıcı tıp uygulamaları olacak.

“ULUSAL MEDYANIN ÇANAK TUTMAMASI LAZIM”

Fakat bunun bir pazar erişim stratejisi ya da bilimsel tıbbın yerini alması yıkıcı etki yapmaktadır. Burada vurgulamak istediğim biri televizyona çıktığında ne diyoruz ’80 milyon sizi izliyor’ diyoruz. 80 milyonun seyrettiği televizyonlarda her gün biz bu negatif tabloya altyapı hazırlıyoruz. Buda aslında ulusal medyamızın reyting açısından veya bir takım farklı kaygılar açısından yıkıcı ve olumsuz tabloya çanak tutmaması lazım. Bir meme kanserli hasta geliyor yüzde 99 tedavi sonrası normal bir hayat yaşayacak. Fakat başka bir hastalık; örneğin beş yıllık sağ kalımı yüzde 50 olan bir kronik kalp yetmezliği ya da karaciğer sirozu, ondan daha tehlikeli değil ama hastaya ‘sirozsunuz’ deyince üzülmüyor etki uyandırmıyor. Fakat hastaya kansersiniz diyoruz. Hasta yaşama ihtimali yüksek olan hastalıktan ölecekmiş gibi davranıyor. Kanseri umutsuz hale getirip, ekonomik Pazar oluşturuluyor. İlaç cirosu bütün Dünya’da 1,1 trilyon dolar. Fakat tüm bu parayı kazanmak için firmalar 160 milyar dolarlık AR-GE yatırımı yapıyor öbür tarafın AR-GE’si var mı? Yok. Ürettiği bir şey var mı? yok. Onlar art niyetli olmuyor fakat bilimsel metodolojiyi kullananlar art niyetli oluyor. Bilimsel tedaviyi bırakıp tamamen alternatif tıbba yönelen çok insan var. Eğitim durumuna, inanç şekline ve yaşam şekline bağlı olarak görebiliyoruz. Hiç duymadığımız tedavi yöntemleri hastanın olması gereken tedavi yöntemlerinin önüne geçiyor”

“İKİNCİ SIRADA KANSER SEBEPLİ ÖLÜMLER BULUNUYOR”

Dünya’da ölümlerin ikinci sırasında kanserin yer aldığını ancak erken teşhiste ve korunmak için yapılacak çabalara dikkat edildiğinde baş edilebilecek bir hastalık olduğunun altını çizen Kalkan, “Geleneksel tamamlayıcı tıp uygulamaları dediğimiz uygulamalar, bilimsel tıbbı destekleyici şekilde beraber yürümesini sağlamak amacıyla da bakanlığımız neslinde merdiven altı uygulamaların önünü kapatmak adı altında kanıta dayalı bilimsel tıpla beraber gitmesi sağlanmaya çalışılıyor. Tam da bu anlamda geçerliliği kanıtlanmamış uygulamaların halkımızın nazarında bir yerlere fazlaca taşınmasına hiçbirimizin imkân ve izin vermemesi gerekiyor. Bunu sağlamak amacıyla uluslararası kongrelerin bu yıl üçüncüsü yapılacak. Önce önyargılı olmadan neyi ne kadar alabileceğimizi görmek, yararının çalışmalarla kanıtlanması halinde destekleyici olarak işin yürütücülüğünü yapan bilimsel tıp otoriterleri tarafından yapılması çok önemli. Risk oluşturan hususların beslenmeden tutun da hareketsiz yaşama kadar, fiziksel ve çevresel zarar verici etkenlerin kanser yapıcı hususları uzaklaştırmanın getireceği yararlar, yani Uluslararası Kanser Kontrol Örgütünün dikkat çektiği hususlar bunlar. Dünya’da ölümlerin ikinci sırasında kanser sebepli ölümler bulunuyor. Bunlara dikkat kesilmemiz anlamında yüzde 30 ve 50’ye yakın oranının alınacak bu tedbirlerle önlenebileceğinden bahsediyor bu örgüt. Bu çok önemli bir şey, bizim birinci basamak koruyucu çalışmaların vatandaşlara duyurulması ve gereken ilgiyi görmesini bekliyoruz. Gene Sağlık Bakanlığı’mızın ‘Önce Kendi Hekiminizi tanıyın’ logosuyla yürüttüğü bir çalışma var. Birinci basamak hekimlerimize ve diğer çalışmalarımıza dikkat çekmek istiyorum. Kanser erken teşhis edildiği ve kanserden korunacak çabalara dikkat edilmesi halinde baş edebileceğimiz bir hastalıktır” şeklinde konuştu.

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Osman Köstek ise “Kanıta dayalı tıbbın gerektirdiği tedavi yöntemleri dışında alternatif veya tamamlayıcı tedaviler ancak kanıt düzeyi ne kadar doyurucu ise o kadar çok gündelik tedavi kritiğimizde yer almalı. Standart tedavilerin önüne geçmemeli. Bu tedavilerde hastanın fayda göreceği objektif tedavi seçeneklerinin hastaya devam ettirilmesini engellememeli. Bunun için bu tedavileri şu aşamada önermiyor, ancak kanıta dayalı bir veri sunulduğu takdirde tamamlayıcı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Hüsnü Sarıgül

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.