0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edirne’nin Karaağaç Mahallesinde İtalyan Mezarlığı olarak da bilinen tarihi 19.’uncu yüzyıla dayanan, içinde; Fransız, İtalyan, Alman ve Avusturya kökenli definlerin bulunduğu Katolik mezarlığı, kaçak kazı yapan definecilerin hedefi oldu ve adeta talan edildi. Kaçak definecilerin mezarların taşlarını kırdıkları çıkan kemikleri de etrafa attıkları görüldü.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Engin Beksaç’da mezarlıkta incelemelerde bulundu. Müslüman, Musevi, Hıristiyan mezarlıklarında kesinlikle define olmadığının altını çizen Prof. Dr. Engin Beksaç,  “Definecilerin her yerde olduğu gibi nereye gidersem gideyim her yerde karşıma çıkan rezilliğin başka bir örneği. Definecinin neyi kazdığı değil yok ettiği tarih söz konusu. Her yerde karşımıza çıkan bir durum. Yıllardır burası aynı vaziyette, 1990’lardan başlayarak aynı öyküyü ben hep gördüm. Bu mezarlık sürekli bu şekilde karşıma çıkan yerlerden biriydi. Burayı kazmalarına şaşarım, burası Hıristiyan mezarlığı hiçbir şey bulamazlar.  Müslüman, Musevi, Hıristiyan mezarlığında define olmaz. Olması da mümkün değildir.” dedi.

“TEHLİKE ARZ EDİYOR ISLAH EDİLMELİ”

Mezarlığın en kısa süre içinde islah edilmesi gerektiğini ve çökebileceği için tehlike arz ettiğini anlatan  Prof. Dr. Beksaç, “Defalarca temizlenmesi, islah edilmesi konusunda projeler yapıldı, çalışmalar yapılacağı söylendi. Ama hep aynı şekilde kaldı. Mezarlığın bu şekilde kalması çevrede yaşayan vatandaşlarımız ve özellikle çocuklarımız içinde tehlike arz ediyor. Çünkü aşağıda katakomplar, çukurlar var ve burası çökebilir. Buranın biran önce ihya edilmesi gerekiyor. Burası şu an insanlık dışı bir olay olarak karşımıza çıkıyor. Bir kabristan’ı bu şekilde bırakmak hiç hoş değil. Çalı, ot, dikenle kaplanmış, ağaçlar çıkmış, rezil rüsva bir yer.”ifadelerini kullandı.

“ÖZELLİKLE KATOLİKLERE AYRILMIŞTIR”

Mezarlığın tarihi hakkında detaylı bilgiler de veren Prof. Dr. Beksaç şunları sıraladı:  “Burası uzun zamandır sahipsiz kalan bir yer. Edirne’nin çok enteresan yerlerinden birindeyiz. 19. yüzyılın başarından itibaren, Edirne’de yaşayan nevan tenlerin, İtalyan, Fransız ve  Avusturyalı  gibi Katolik tebaanın yoğun olarak yaşadığı Karaağaç’ın mezarlığı. Fakat burası sadece bir Ortodoks mezarlığı değil, burası bir Katolik mezarlığıdır. Baktığımızda hem yukarıda ki hem de aşağıdaki katakomp’dan olsun  bunu rahatlıkla anlamak mümkün. Özellikle bu bölgede demiryollarının yapılmaya başlamasıyla birlikte, 19. yüzyılın 2. yarısından sonra mühendisler diğer görevlilerle birlikte bu Katolik tebaanın nüfusu artmıştır. Büyük çoğunluğu da Avusturyalı ve Alman, olarak karşımıza çıkıyor bir miktar Fransız ve İtalyan’ında burada defnedildiğini bilmekteyiz. İlginç olan 19 yüzyılın sonlarında yoğunluk kazanan bir defin durumu var. 20. yüzyılın başlarından itibaren, bu defin olayları azalmaya başlıyor, buradaki Katolik tebaanın da ayrılmasıyla birlikte burası kendi haline terk ediliyor. Özellikle yaz dönemlerinde Kaleiçi Semtinde yaşayan Katolik ve Ortodoks Hıristiyanların, yazlık yaşam bölgesidir, Karaağaç. Yoğun olarak Hıristiyan tebaayı görmekteyiz. Buna bağlı olarak diğer elçiliklerin ve konsoloslukların da binaları olduğunu biliyoruz, buna bağlı olarak Karaağaç’ın yoğun olarak defin edilen bir mezarlığı mevcut. Ortodoks ve Musevi Mezarlıkları ise Edirne’nin öbür tarafında yer alıyor. Burası özellikle Katoliklere ayrılmış bir mezarlıktır.”