DOLAR 32,5696 0.25%
EURO 35,0044 0.08%
ALTIN 2.449,100,54
BIST 9.716,77-0,05%
BITCOIN 20946480,21%
Edirne
15°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kent Konseyinden egemenlik toplantıları

Kent Konseyinden egemenlik toplantıları

ABONE OL
27 Şubat 2020 10:20
Kent Konseyinden egemenlik toplantıları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulmasının temel taşı olan TBMM’nin açılışının 100’üncü yılının kutlanacağını belirterek, 2020’yi “Egemenlik Yılı”, veya “Egemenliği Kazanma Yılı” olarak algılamamız gerektiğini ve bu çerçevede egemenlik toplantıları gerçekleştireceklerini söyledi.

2020 yılının TBMM’nin kuruluşunun 100 yılı nedeniyle Edirne Kent Konseyi tarafından Egemenlik konulu toplantı gerçekleştirilerek yapılacak olan etkinlikler hakkında bilgi verildi.

“KAZANIMLAR CUMHURİYETLE TAÇLANDIRILDI”

Düzenlenen toplantıda konuşan Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, başta Anayasamız olmak üzere ülkemiz mevzuatına bakıldığında doğanın korunmasından insan haklarına, kentli haklarından eğitim ve sağlık hakkına kadar birçok hak devletin güvencesi altında olduğunu belirterek, “Ancak bu hakların yazılması sonrasındaki fıkralarda genelde “ancak, fakat, ama ” gibi sözcüklerle bazı koşullarda bu hakların kısıtlandığım görmekteyiz. Örneğin; Anayasa Maddeleri; Temel hak ve hürriyetlerin niteliği. Madde 12 — Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. Devamında; 13. Madde, Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması, 14. Madde, III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması, 15. Savaş, seferberlik (. . .) veya olağanüstü haller gibi kısıtlayıcı maddelerle hakların kullanımı engellenebilmektedir. Hakların kullanımı çok çok özel durumlarda belki kısıtlanabilir ama bu herkesin kabul edebileceği çok özel toplumsal durumlarda olmalıdır. Peki, acaba neden kısıtlanabilmekte ve bu kısıtlama yasalarda bile açıkça yazabilmektedir? Çünkü toplumsal yapımız iktidarlar tarafından değişik gerekçelerle sürekli bölünmekte, ötekileşmekte ve yurttaş kimliğimiz ayrıştırılmaktadır. Bu da iktidarların davranışları yanında bizlerin haklarımızı koruma ve geliştirme konusunda yeterli savunma yapmadığımızdandır. Çok özel liderler hariç hiçbir toplumda haklar yukarıdan aşağı verilmez. Verilenler de bir süre sonra korunamaz duruma gelir. Ülkemize baktığımızda da benzeri yaşanmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonrasında bölünmek istenen ülkemiz Mustafa Kemal önderliğindeki kadro ile toparlanmış ve 23 Nisan 1920 tarihinde Meclis açılmıştır. Mecliste alınan kararlar ile kurtuluş ve kuruluş mücadelesi sürmüştür. Kurucu irade nihayet 29 Ekim günü 1923 günü bu kazanımları Cumhuriyet ile taçlandırmıştır” dedi.

“NEREDE HATA YAPTIK?”

“100 yıl önce bunu başarma azmi olan kurucu kadronun o günden bugüne hedefleri ne olabilir ki diye düşündüğümüzde, uygulamalarından şunu çıkarabiliriz” diyen Gökerküçük, “Meclis örneğinde olduğu gibi tüm ülkede demokrasinin gelişmesi ve kentlerde, mahallelerde bile yurttaşın yönetimlere katılması da mutlaka vardı. Çünkü; kurucu irade demokrasiyi geliştirmek ve cumhuriyeti geliştirmek amacım sonraki kuşaklara yani bizlere bırakmıştı. Bu nedenle sorumluluk bizlerdedir. Ancak bugün geldiğimiz noktada yurttaşların yerellerde yönetimlere katılımı olmadığı gibi Meclis bile işlevi yok edilmiş durumdadır. Yerine getirilen Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ise henüz anlaşılamamış ve getirenlerin bir kesimi bile yeniden meclisin aktif olduğu döneme geçmeyi dillendirmektedir. Bu neden böyle oldu ve nerede hata yaptık? Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini nasıl bir toplumsal yapı kabul etmiştir? Kurucu idare tarafından verilen birçok hak neden kullanılamadı? Yurttaşın katılımı neden sağlanamadı? Ülkedeki temsili demokrasi neden geliştirilemedi? Ülkede yurttaşların, yerellerde kentlilerin, mahallelerde mahallelinin yönetimlere katılımı, kararlarda söz sahibi olması temsili meclislerden katılımcı meclislere neden dönüşemedi? 100 yıl sonra neler yapmalıyız?” dedi.

“2020 YILINI EGEMENLİK YILI OLARAK ALGILAMAMIZ GEREKİYOR”

Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulmasının, Ulusal Mücadelenin yüzüncü yılında bu soruları arttırabilir ve değişik kesimler olarak değişik yanıtlar verebiliriz diyen Gökerküçük, şunları söyledi;

“İşte bunları tartışmak, eksiklerimizi görerek gelecek yıllarda nelerin toplumumuza iyi geleceği konusunda düşüncelerimizi sorgulamak ve birleştirmek çalışmak amacıyla bir dizi toplantılar yapacağız. Kısacası 2020 yılını “Egemenlik Yılı”, veya “Egemenliği Kazanma Yılı” olarak algılamamız gerekiyor ki bugüne kadar elimizde olduğu halde yitirdiğimiz haklarımızı yeniden kazanmaya başlangıç olsun. Bu nedenle; “TBMM’nin 100. Yılında Egemenlik Toplantıları Dün/ Bugün / Yarın?” başlıklı yedi toplantı planladık. Toplantı konuşmacılarımız dünü ve bugünü anlattıktan sonra yarına dair neler yapmamız gerektiğini söyleyecekler. Bizler de onların söylediklerini açarak ve aşarak kendimize görevler yükleyeceğiz, yüklemeliyiz. 1- 29 Şubat 2020-Cumartesi; Cumhuriyet Döneminde iktisadi Gelişmeler, 2- 14 Mart 2020-Cumartesi; Cumhuriyet ve Kadın, 3- 29 Mart 2020-Pazar; Cumhuriyet ve Yerel Yönetimler, 4- 11 Nisan 2020-Cumartesi; Cumhuriyet ve Eğitim. İlk dört toplantımız konuşmacıları dinleme, bilgilenme ve kendimizi sorgulama olarak geçecektir. Beşinci toplantımız ise ilk dört toplantıdan çıkaracağımız sonuçlar ve kendi düşüncelerimizin ortaya serilmesi olarak gerçekleştirilecektir. Kentin sivil örgütleri, gönüllülerimiz, forum şeklinde konuşarak birbirimizi anlamaya ve yurttaşlar olarak egemenliğin kullanımına ve geleceğe dair ortak çalışmalarımızı sorgulama amaçlanmaktadır. 5- 18 Nisan 2020-Cumartesi; Toplantı Başlıklarının Değerlendirilmesi- Kentli Hakları Çerçevesinde Önümüzdeki Süreçte Görevlerimiz Ve altıncı toplantımız; 6- 25 Nisan 2020-Cumartesi; Ödül Töreni Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı Ortaokul ve Liselerde yapılan Resim, Şiir ve Kompozisyon Yarışması ile Trakya Üniversitesi öğrencileri arasında yapılan Afiş, Resim ve Araştırma Yarışması sonuçları ve ödül dağıtımı, olacaktır.  7- Çocuklarımızın buluşması; 23 Nisan Haftası içinde Çocuk Çalışma Grubumuz tarafından bir toplantı düzenlenmesi de çalışmalarımız arasındadır. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Haftası içinde bir gün belediye başkanlığının da uygun bulduğu bir günde çalışma grubumuzun ulaşabildiği çocuklarımız ile Meclis Salonu’nda bir toplantı hedefliyoruz.  Bu çalışmalarımızı yaparken Deveci Han Toplantı Salonu’nu ücretsiz sağlayan Valiliğimize, toplantılarda konuşmacılarımızın masraflarını karşılayan Belediyemize ve elbette toplantılarımızda konuşarak aydınlatacak olan akademisyen ve diğer dostlarımıza sonsuz teşekkür ederiz. Toplantılarımızın tümü Deveci Han Kültür Merkezi’nde yapılacaktır ve saatleri de aynıdır; 14.00-16.00 arası. Her zaman olduğu gibi bu çalışmada da bileşenlerimizin ve kentlilerimizin görüş ve önerilerine her zaman açığız ve herkesi de bu toplantılara davet ediyoruz” dedi.

Erkan Ekşi

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.