“Yağlı Güreş ve Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde Gelenekselliğin Korunması ve Sorumluluğu” panelinde, Kırkpınar’ın Edirne ve Türkiye için sadece bir spor müsabakası olmaktan öte kültürel bir kimlik ve ortak hafıza olduğu vurgulandı. Programa geleneksel ağa kıyafeti yerine takım elbiseyle katıldığı için eleştirilen Kırkpınar Ağası Ufuk Özünlü, salonun yetersizliğine dikkat çekerek, geleneğin yaşatılması için ağalık kıyafeti giymekten çok daha fazla çalışmanın ve yeni projelerin öncelikli olduğunu dile getirdi.
Edirne Belediyesi, Trakya Üniversitesi, Kent Kültürünü ve Bilincini Geliştirme Merkezi Derneği ile Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği iş birliğiyle Edirne Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Yağlı Güreş ve Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde Gelenekselliğin Korunması ve Sorumluluğu” paneli düzenlendi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunmasıyla başlayan programa Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Cenk Ergüden, Edirne Baro Başkan Vekili Av. Aygün Ulubey Ergüden, Edirne Kent Kültürünü ve Bilincini Geliştirme Merkezi Derneği Başkanı Ender Bilar, Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Başkanı Bülent Bacıoğlu, Kırkpınar Ağası Ufuk Özünlü, Edirne Belediyesi eski Başkanları İbrahim Ay ve Recep Gürkan, akademisyenler, mahalle muhtarları katıldı.
Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Cenk Ergüden
“KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞLERİ SADECE SPOR DEĞİL, KÜLTÜREL BİR MİRAS, KİMLİKTİR”
Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Cenk Ergüden, ” Hem Edirne’nin hem de Türk milletinin ortak hafızasında çok özel bir yeri olan, asırlardır devam eden bir mirası konuşmak ve bu yönde Yağlı Güreş ve Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde gelenekselliğin korunması ve sorumluluğu başlıklı bu panelde sadece bir kültürel etkinlik olarak değil, aynı zamanda bir bilinç ve sorumluluk çağrısı üretildiğine inanıyorum. Kırkpınar Yağlı Güreşleri yalnızca bir spor müsabakası değil, aynı zamanda kadim bir kültürel miras, bir kimliktir. Somut olmayan kültürel miras listesine alınmış olan bu gelenek, yüzyıllardır sadece somut olmayan bir miras olmaktan ziyade Edirne’de, Edirnelilerle, güreşseverlerle ve ulusal coğrafyamızda, ulus ve millet olarak kendi hafızamızda yer etmiş çok kıymetli bir kültür değerimizdir. Bu güçlü gelenek, geçmişten günümüze sadece güreş meydanlarında değil, halkın yaşamında, dilinde, sanatında ve dayanışma kültüründe de yer bulmuştur. Ancak günümüzün hızla değişen dünyasında gelenekleri yaşatmak, onları sadece korumakla değil, aynı zamanda güncel değerlere entegre ederek geliştirmekle de mümkündür. Gelenek yaşayan bir varlıktır. Yaşatılmadığında değil, yaşarken ihmal edildiğinde ölür. Bugün Kırkpınar’ı sadece bir spor etkinliği olarak görmek, bu çok katmanlı mirasa en büyük kötülüğü, haksızlığı yapmak olur. Kırkpınar, Osmanlı’dan günümüze taşınmış, Balkan coğrafyasını da kapsayan, sınırları aşan bir kimliktir. Bu kimliği korumak, tanıtmak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin ortak görevidir” diye konuştu.
“GELENEKSEL OLANI KONUŞMAKLA YETİNMEYİP, GELECEĞİNİ DE HEP BİRLİKTE ŞEKİLLENDİRMEK”
Ergüden, “Bu yüzden Edirne Belediyesi olarak Kırkpınar’ı yılın sadece 1 haftasına sıkıştırmıyor, 12 aya yayılan kültürel yaşam merkezine yerleştiriyoruz. Gençlerimizi er meydanı ruhuyla tanıştırmak, kadınlarımızı bu kültürün görünmez taşıyıcıları olarak daha görünür kılmak, çocuklarımız için atölyeler, belgeler, sergiler, eğitim programları planlıyoruz. Sadece izlenen değil, hissedilen, öğrenilen ve yaşanan bir gelenek haline getirmenin gayreti içindeyiz. Bu panelin de amacı tam olarak budur: Geleneksel olanı konuşmakla yetinmeyip, onun geleceğini hep birlikte şekillendirmek, bu yönde akademik de olmak üzere bir gayret, bir çaba göstermektir. Bugün burada dinleme onuruna erişeceğimiz, kendilerinden faydalanacağımız, söz alacak olan değerli, alanında uzman konuşmacılarımız bizlere Kırkpınar’ın sosyolojik, kültürel, tarihsel ve sportif boyutlarına dair çok kıymetli katkılar sunacaklar. Bu katkılar yalnızca bilgi üretmekle kalmayacak, aynı zamanda politika geliştirme süreçlerinde de bizlere ilham kaynağı olacaktır. Sözlerime son verirken Kırkpınar’a emek veren tüm pehlivanları, cazgırları, hakemleri, organizatörleri, izleyicileri ve bu alanda emek sarf etmiş olan, emeği geçmiş herkesi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Panelin verimli geçmesini canı yürekten diliyorum. Kırkpınar’ın hepimiz için çok önemli, hassasiyet içeren, kıymetli bir kültür mirası, bir kimlik değerimiz olduğu bilinciyle taşınması noktasındaki fikirlere katıldığımı ifade etmek istiyorum. Saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum” dedi.
Kırkpınar Ağası Ufuk Özünlü
“AĞALIK KIYAFETİ MODERNİZE EDİLMELİ, AĞALIK KIYAFETİ GİYMEMDEN DAHA ÖNEMLİ ŞEYLER VAR”
Konuşmasının başından sonuna kadar ağalık kıyafeti konusunda gelen eleştirilere karşı göndermeler bulunan Kırkpınar Ağası Ufuk Özünlü, “Ağa kıyafetiyle gelmemi isteyen Sayın Başkanım. Salona baktığım zaman diyorum ki konuşsam mı, sussam mı? Yani konuşsam bir türlü, konuşmasam bir türlü. Bu gelenek, Türkiye’nin kesintisiz devam eden ve yerel olan tek geleneği. Ben bu geleneğin devam etmesi için her gün ağalık kıyafeti giymem gerekiyorsa onu da giymeye razıyım. Onunla ilgili bir sıkıntı yok. Ama ondan çok daha önemli şeyler var. Bu geleneğin yaşatılması için öncelikle gençlere aktarılması, gençlere doğru anlatılması gerekiyor. Geçmişi konuşmak yerine bu işi geleceğe nasıl aktarırız, onu konuşmak, bu panelin neticesinde böyle bir şey çıkartmak çok daha doğru diye düşünüyorum. Her ne kadar ağa kıyafeti giymesem de İstanbul’da ilk geleneksel, Türkiye genelinde belki dünyada da olabilir, bir game jam açtık. Game jam demek oyun yarışması demek. Bir üniversite işbirliğiyle Türkiye’de ilk defa geleneksel sporlarda bir oyun yarışması açtık ve bunun konusu yağlı güreşler. Yine başka bir üniversite ile kısa film yarışması açtık, “Er Meydanı” konulu. Ben kendi adıma Kırkpınar’ın anlatılması ve tanıtımı için bu sene 40 tane proje yaptım. Bu projelerden bir tanesi de ağalık kıyafetinin güncellenmesi, modaya uydurulması. Onunla ilgili de inşallah ilk kıyafet fikrini sizden alırız Sayın Başkanım. Keşke bu salon çok daha büyük bir salon olsaydı ve ağzına kadar dolu olsaydı. Ben İstanbul’dan çok büyük bir hevesle işimi, gücümü bıraktım. Hepimiz işimizi, gücümüzü bırakıyoruz Sayın Başkanım, ailemizi bırakıyoruz. Bu iş gönüllülük esasına dayanıyor zaten. Benim bir konuşma yapacağım bile haberim yoktu, açık konuşayım. Dinleyici olarak geldim. Çünkü geldiğimden beri paydaş analizi yapıyorum ve sizi de bu işe dernek olarak paydaş analizinde bir tek sizinle konuşmadığımızı fark ettim. Bugün gelmemin en büyük sebebi buydu. Nezakete çok önem veriyorum ama bazı şeylerin de açıkça konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Bugün sanki biz bize bir oturum yapıyoruz gibi bir durum var. Salonun küçüklüğü, katılımdaki kişilerin sayısı ve niteliği bakımından. Yani çıkıp hiçbir şey söylemeden inecektim. “Söz gümüşse sükût altındır” diyerek beni yine öyle söyledi kabul edin. “Söz gümüşse sükût altındır” deyip hiçbir şey söylememiş olarak yerime geçmiş kabul edin” şeklinde belirtti.
Edirne Kent Kültürünü ve Bilincini Geliştirme Merkezi Derneği Başkanı Ender Bilar
“EDİRNE’NİN KALBİ HER YAZ SARAYİÇİ’NDE ATAR”
Edirne Kent Kültürünü ve Bilincini Geliştirme Merkezi Derneği Başkanı Ender Bilar, “Bugün ben de kurucusu olduğum bu dernek çatısı altında, Edirne’ye hizmet etme; kültür ve sanat değerlerini ulusal ve uluslararası alanda görünür kılma çabasını sürdürüyorum. Yaşadığı evi “Dr. Ratip Kazancıgil Kültür Evi”ne dönüştürme heyecanım bu çabamın gayretleri olsa gerek. Yakın çevremden sıkça şu cümleleri duyuyorum: “Ne uğraşıyorsun bunlarla; Sana ne, karışma! Emekliliğin tadını çıkar!” Ben ise bu şehir için düşünmekten, üretmekten vazgeçemiyorum. Bu etkinlikle karşınızda olmanın mutluluğunu da bu yüzden ayrıca yaşıyorum. Hiç düşündünüz mü, bir şehrin sesi nasıl duyulur? Ya da bir geleneğin kalbi nerede atar? İşte Edirne’nin kalbi, her yaz Sarayiçi’nde, Kırkpınar Er meydanında atar. Nasıl ki insan ruhu duygularla, anılarla, değerlerle şekilleniyorsa, şehirlerin ruhu da aynı şekilde oluşur. Bir şehrin ruhunu; tarihinden mimarisine, musikisinden edebiyatına, yetiştirdiği insanlardan folkloruna kadar birçok unsur besler” dedi.
“KIRKPINAR BEDENLERİN MÜCADELESİ DEĞİL, KÜLTÜR ZİNCİRİN GÜÇLÜ BİR HALKASIDIR”
Bilar, “Eğer bu değerleri kaybedersek, elimizde sadece taş yığınından ibaret bir boşluk kalır. Ve hiçbir taş, yitip giden bir geleneğin yasını tutamaz. Çünkü Şehirleri yaşatan da anlamlandıran da insan emeğiyle, aklıyla ve yüreğiyle inşa edilen bu mirastır. Bugün burada, yağlı güreşi ve Kırkpınar Yağlı Güreşlerini konuşuyoruz. Ama esasen yalnızca bir spor dalı değil, onun çevresinde büyüyen kültürel dünyadan söz ediyoruz. Yağlı güreş, sadece bedenlerin mücadelesi değildir. O, geçmişten bugüne taşınan bir kültür zincirinin güçlü bir halkasıdır; bu zincirin en özel halkası ise Kırkpınar’dır. Çünkü; Türkiye’nin Başpehlivanının seçildiği alan Edirne Sarayiçi Er Meydanı alanıdır” diye kaydetti.
“PEHLİVANLAR SADECE GÜÇLERİYLE DEĞİL, EDEP, ERDEM, SABUR VE SAYGI GİBİ DEĞERLERLE İNANIRLAR”
Kırkpınar’ın önemli değerlerinden bahseden Ender Bilar, “Kırkpınar, yalnızca Edirne’nin değil, tüm Türk milletinin ortak mirasıdır. UNESCO, Kırkpınar’ı sadece bir spor etkinliği olarak değil, insanlığın ortak somut olmayan kültürel mirası olarak tescillemiştir. Çünkü Kırkpınar, içinde hem geleneksel Türk sporlarını hem de toplumumuzun değerlerini taşıyan eşsiz bir kültürel yapıdır. Orada pehlivanlar sadece güçleriyle değil, dini ritüelleri, edep, erdem, sabır ve saygı gibi ahlaki değerlerle de sınanırlar. Kırkpınar, yalnızca yılda bir yapılan bir etkinlik olmamalıdır. O, halkın hafızasında her yıl tekrarlanan bir kültürel buluşma zamanıdır; kolektif belleğin ve kültürel anlatının sahnesidir. Cazgırın duası, pehlivanın kispeti, davulun sesi, ağanın sorumluluğu, seyircinin beklentisi. Bunlar Kırkpınar’ın ruhunu oluşturan vazgeçilmez parçalardır. Bunları korumak, anlamını yaşatmak hepimizin görevidir. Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği iş birliği, Edirne Belediye Başkanlığı’nın ev sahipliği ve Trakya Üniversitesi’nin akademik desteğiyle düzenlediğimiz bu panel, kentimizin kültürel mirasını gelenekselliğinin korunarak geleceğe taşıma konusundaki ortak bilincimizin bir yansımasıdır” diye noktaladı.
Açılış konuşmalarının ardından panel Kırkpınar Yağlı Güreşleri ile ilgili sunumlarla devam etti.
Haber: Erkan Ekşi
GÜNCEL
03 Temmuz 2025GÜNCEL
03 Temmuz 2025GÜNCEL
03 Temmuz 2025GÜNCEL
03 Temmuz 2025MARMARA BÖLGESİ
03 Temmuz 2025MARMARA BÖLGESİ
03 Temmuz 2025GÜNCEL
03 Temmuz 2025