0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Geleneksel Edirne Tarihi Kırkpınar Güreşleri’nde pehlivanlar bu yıl 656. kez çayıra çıktı.

Peki, çayırda güreş tutan pehlivanları iletişimin günümüzde olduğu kadar yaygın olmadığı yıllarda halka ve güreş severlere yıllarca kalemleriyle kim anlattı.

Kırkpınar’ın duayen gazetecilerini de hatırlamak gerekiyor.

Benim bu yıl Kırkpınar’da güreş tutan pehlivanları izlemeye başlayalı askerlik dönemim de dahil 38. yılım olmuş.

Mesleğe rahmetli İlhan Dumlu’nun yanında güreşçi deyimi ile ‘çırak’ olarak başladığım yıllarda ve sonrasında basın tribününde kimler oturmuyordu ki,

Tercüman Gazetesi’ni bir çok okuyucusu eline ilk aldığında baktığı sayfaların yazarı efsane güreş uzmanı Murat Sertoğlu,

Rahmetli Murat Sertoğlu’nun, iki pehlivanın güreşte peşrev çekmesini, rakibine künde atmasını neredeyse bir hafta süre ile anlatması nedeniyle, ‘pehlivan tefrikası’ deyimi dilimize kazandırdı.

Daha kimler yok ki,

Cumhuriyet Gazetesi’nin Yazarı Orhan Menecencioğlu, Hürriyet Yazarı Nazif Oturgan, Milliyet Yazarı Kadir Akat, Tercüman yazarı ve geçtiğimiz bu yıl kaybettiğimiz ama Kırkpınar’da iki satır söz edilmeyen Ali Gümüş hemen ilk aklıma gelen isimler oldu.

Şimdi basın tribünün de kimler mi var?

……………….

Kırkpınar’ın en şenlikli ve renkli yılı belki de, Cemal Pul’un ağa olduğu dönem, tarihi geleneğin en fazla uluslararası düzeyde tanıtıldığı yıllar rahmetli ağa Hüseyin Şahin’in çabaladığı senelerdi.

Bu yıl Kırkpınar’da neler oldu?

Şimdi ise; Kırkpınar’a ‘eline zembili alan’ pehlivanın geldiği yıllara  geldik,

Edirne Belediyesi birkaç saatlik konserler için neredeyse eski parayla 1.5 trilyona yakın para harcadı.

Bu yıl konserlerde, Edirne’de yetmedi soluğu Lalapaşa, Süleoğlu, Havsa ve Uzunköprü’de aldık,

Ama aynı belediye şarkıcılara gösterdiği cömertliği başpehlivana göstermiyor.

Kırkpınar’da tüm pehlivanlara dağıtılan para ödülünün toplamı 238 bin lira,

Başpehlivan ödülü 42 bin lira,

Yani bir başka değişle, tüm pehlivanlara verilen ödül bir konser için harcanan paraya eşit,

Kırkpınar’ın temel unsuru güreş ve pehlivanlar,

Ama ödüle geldi mi, konserler için gösterilen cömertlik yok,

Nedense belediye pehlivanlara çok cimri,

Ülkemiz bir yıl önce 15 Temmuz gecesi hain bir örgütün darbe girişimi ile karşı karşıya kaldı.

Ama gel gör ki, Kırkpınar tarihi o karanlık güne denk getiriliyor. Bunu anlamak mümkün değil,

Kırkpınar’da protokol tribünü adeta ‘aile oturma odası’na dönmüş,

Bu tribünün bir protokol kuralı da kalmamış, çorbaya dönmüş,

Kırkpınar’da pehlivanlar çayırda Altın Kemeri almak için ter döküyor,

Dolayısı ile Altın Kemerin takılacağı tören ayrı bir özen istiyor,

İyi de, Kırkpınar’ı düzenleyenler Allah aşkına ödül törenine ait görüntüleri bir izlesinler,

Oturup ağlarlar,

Altın Kemeri kimin veya kimlerin takacağı önceden belli olur, spiker anons eder ve davet eder,

Bu yıl tam bir kargaşa,

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç bakanlık adına ödülleri vermek üzere kürsüye geliyor, pehlivanların kupasını ve para ödüllerini veriyor,

Tam bu sırada eline Altın Kemer adeta tutuşturuluyor, bakan da takıyor,

Bir anons, bir duyuru yok,

Tam bu sırada Belediye Başkanı Recep Gürkan kemer takma seremonisinde yer almak fotoğrafa girmek için kendiliğinden kürsüye geliyor,

Edirne Valisi Günay Özdemir anons edilmiyor,

Vali Özdemir’de protokol gereği yerinden kalkıp Bakan Kılıç’a eşlik etmek için kürsüye geliyor,

Anons yok, anlatan yok, söyleyen yok,

Tribünlerdeki seyirciler ne olup bittiğini göremiyor ama en azından spikerden tık yok,

Tam bir curcuna,

Hani bazen de abartan o eski Kırkpınar spikerlerini gel de arama,

Recep Gürkan başkan olduğunda ayağının tozu ile CHP’de gizli operasyonların adamı Gürsel Tekin’e yakınlığı ile bilinen Tayfun Canlı aracılığıyla 2014 yılında, “1. Kırkpınar Yılın En İyileri” diye bir organizasyon başlatmıştı,

Sahi ne oldu, Kırkpınar’ın enlerine?