Tehdit

Edirne’nin 9 aylık Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın,

Göreve başladıktan sonra yaptığı seyahatler kamuoyunda çok konuşuluyor.

Gezmekten, söz verdiği projelere hala başlamadığı,

Hatta eski var olanlara makyaj yapıp kendisi yapmış gibi pazarladığı,

9 ayda tek çivi çakmadığı, konusunda yoğun eleştirililer var.

Belli ki, kendisinin de kulağına gitmiş olacak ki,

“Evet şehir dışındayım, neden? Burası Edirne, Avrupa’nın yanı başı. Sınır ötesi iş birlikleri, Avrupa Birliği projeleri, her yerde şehrimi temsil ediyorum.” diye kendini savunuyor.

Öyle de,

Başkanların her toplantıya katılmak gibi bir zorunluluğu yok.

Öyle toplantılar var ki, bürokratlar seviyesinde,

Ekibinden katılımlar sağlayabilir.

Anlıyorum,

Yeni seçildi biraz kendisini ‘oralarda’ göstermek istiyor.

Neyse,

Tadında bırakmak en iyisi,

★★★

Edirne şehirlerarası ulaşım sistemine ‘hançer’ sokuldu.

Yasalar ve kara ulaştırma kuralları buruşturulup bir kenara atıldı.

Hukuk işledi ve trafik komisyonunun kararını iptal etti.

Şehir merkezinden bir firmaya her türlü şartlar zorlanarak verilen ‘özel izin’ iptal edildi.

Belediye Başkanlığı koltuğunda hukukçu bir başkan var.

Edirne Belediye Meclisi toplantısı öncesi ‘korsan taşımacılık’ mensupları İstanbul’dan minibüslerle getirdikleriyle yığma toplulukla, sözde basın açıklaması görünümünde Filiz Başkan’a ‘gözdağı’ vermek istedi.

Manzaraya sinirlenen başkanın tepesi attı.

Hukuk kararlarından söz ederken Başkan Akın kendisine ‘Hanım Ağa’ diye hitap edilmesi üzerine tansiyonu daha da yükseldi ve ‘Ben Hanım ağa değilim. Edirne Belediye Başkanıyım, ağa değilim, paşa değilim, kral değilim, ben Edirne’nin hizmetkârıyım.’ diye tepki gösterdi.

Yetmedi, ‘Daha önce birtakım belgeleri alırken uyguladığınız yöntem doğru değil. Sizin geçmişte kimlerden ne söz aldığınız, kimlerin sözünü tutmadığının bedeli bana ait değil’ sözleriyle gönderme yaptı.

Kime mi?

Sanırım eski belediye yönetimine,

★★★

Filiz Başkan, belediye meclisinin gündem maddeleri bittikten sonra AK Parti Grup Sözcüsü Recai Koçaşlı’nın, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle Gökçe konserinin maliyetiyle ilgili kamuoyuna yansıyan bilgiler ve işçi ikramiyelerinin ödenmemesi konusundaki yazılı önergesini alınca bir kez daha içinde biriktirdiklerini dudaklarından döküldü.

Aslında soru basit,

Konser fiyatı nedir?

Filiz Başkan siyasi olgunluğa doğru ilerlediğini gösterip, Demirel taktiğine geçti.

Yöneltilen soruyu unutturup,

AK Parti’nin kültür yolu konserlerini anlattı.

Aslında sözlerine, “Koltuğu kaybedenler, bir kere daha düşünsünler neden kaybettiklerini. Neden kaybettiler; onlar sadece koltuğun peşindeydi. Ben o koltuğa Edirne’nin hizmetkârı olmak için oturdum.” diye başlayınca devamının daha sert geleceği anlaşıldı.

Hemen karşı atağa geçip 9 aydır kendisini arayarak kutlamayan AK Parti İl Başkanı Belgin İba’yı kast ederek, ‘Bana bir tebrik nezaketinde bulunmayanlar, Edirne Belediyesi’nin kapısından girmeye imtina edenler’ dedi.

Ardından eleştirinin daha da yükseltip devamında sözü eşi Nesim İba’ya getirip, ‘Nezaketle kapıdan içeri girmeyi bilmeyenler, hukuksuzlukla istediklerini almak isteyenler belediyeyi bastılar.’ sözleri AK Parti meclis grubu üzerinde ‘soğuk duş’ etkisi yaptı.

Meclis üyeleri önlerine baktı.

Yutkundu.

Teşkilat başkanı ve eşine yönelik sert cümlelerden sonra rotayı AK Parti Milletvekili Fatma Aksal’a çevirip, ‘Edirne ile ilgili bakanlıklarda bekleyen taleplerimiz var, buyurun gelin bunları beraber çözelim’ cümleleriyle de ‘sıcak’ mesaj verdi.

Partinin teşkilatı yanlış yolda,

Fakat sözlerim sana değil,

Seni ayrı tutuyorum mektubu yazdı.

★★★

AK Parti grubunun gözünün içine bakarak,

İl Başkanı İba ve eşine yönelik ‘demir leblebi’ sözlerden sonra,

Lafı altyapı konusunda yaşanan sorunlara getiren Filiz Başkan, ‘Biliyorum altyapıda bir sorun var, ama devam eden bir süreç var. Bu süreçle ilgili iç denetim mekanizmamı işlettim. Bir sorumluluk varsa Edirne Belediyesi bunun cevabını verecek. Edirne Belediyesi’ne buna sebep olanlarda bunun bedelini ödeyecek.’ cümleleriyle selefi Recep Gürkan’a ‘nefesim ensende’ dedi.

O ‘bedel’ ne zamanla göreceğiz.

Recep Gürkan çıkıp, ‘bir iki kelam’ eder mi bilmiyorum.

Sonuçta ortada altyapıyla ilgili ciddi bir ‘hesaplaşma’, hatta ‘bedel ödetme’ hamlesi var.

★★★

Filiz Başkanın hem belediye binasının önünde hem belediye meclisinde sık sık altığını çizdiği, ‘tehdit ediliyorum’ sözleri ortalığı karıştırdı.

Edirne Belediyesi’ne hukuk dışı talepleriyle kimse giremez diyor.

Belli ki, sözlerinden Sayıştay Raporlarından sonra işgalci konumundaki otoparkların tahliye konusunda sorunlar yaşıyor.

Konuşmalar kamuoyunda geniş yankı buldu.

Durum çok ciddi boyutlarda olmalı,

Kamuoyunun önüne çıkıp öfkesi yüzünden okunacak şekilde ‘tehdit’ten niye söz etsin,

Hukukçu kimliğiyle,

Cümlelerini tartarak, ölçüp biçerek kurmuş olmalı,

İddialarının bir bölümünü biliyordum.

Anlaşılan yutkunduğu, anlatmadıkları var.

Edirne Emniyet Müdürü Onur Karaburun’a sordum,

‘Bize resmi olarak tehdit edildiği yönünde başvuru yok’ dedi.

Edirne Valisi Yunus Sezer resmi programını takip eden gazetecilerin sorusuna, ‘Tehditlerle ilgili olarak somut bize ulaşan, adli makamlara ulaşan bir şey yok. O konuda da belediye başkanımız gerekli girişimlerde bulunur.’ açıklaması yaptı.

Bu işin şakası yok!

Filiz Başkan, yaşadıklarını, aldığı tehditleri hukukçu kimliği de düşünülürse, adli makamlarla, kollukla paylaşmalı,

Eğer kamuoyuna anlattıkları konusunda hukuki bir süreç başlamazsa,

Sözleri inandırıcılığını kaybeder.

‘İş yapmıyor gündemi değiştirmek istiyor’ yorumu yapanların ekmeğine yağ sürer,

Hepinizin bildiği ‘Yalancı Çoban Hikâyesi’ gibi anlaşılır.

Yoksa!

‘Kadife eldiven, demir yumruk’ tavrı ile sonuç almak zor.

O yola girenler varsa,

Sonunu düşünmez.

 

Çelenk

Siyasetin sol kanadı parti kurullarını, ‘örgüt’

Siyasetin sağ kanadı ise, ‘teşkilat’

Diye tanımlar.

Uzun yıllar partilerde siyaset yapanlar, çeşitli görev alanlar,

Parti adabı,

Parti hiyerarşisi,

Parti teamüllerini,

‘adı konulmamış’ kuralları bilirler.

Hele parti içi disiplin kesin esastır.

Bazen şahsen kafasına yatmadığı bir karar olsa da,

Parti grup kararı gereği uyulur.

★★★

Eskiden siyasi partilerin yönetimlerinin masrafları yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundaydı.

Kolay değildi yönetimde görev almak.

Kirasından, çalışanından, gelen gidenin çay kahvesinin masraflarını karşılamak,

Çok bilirim siyaseten kendine koyduğu hedefe ulaşmak için yaptığı harcamalardan çoluk çocuğunun rızkını heba edeni,

Ticari hayatı tarumar olanı,

Şimdi öyle mi?

Yerel iktidar partindeyse, günümüzde ekonomik olarak yöneticilerin çoğu elini taşın altına koymaz.

Günümüzde kamu kaynaklarıyla uçak bileti alıp parti kurultayına giden ilçe başkanı bilirim.

Yetmez, uçağı kaçırır ikinci bileti ister!

Parti sayesinde koltuğa otururlar,

Fakat toplantı için Edirne’ye gelen meslektaş misafirlerine gösterdikleri ‘yakın ilgi’yi partinin çelengine göstermezler.

★★★

Bunları neden anlattım,

Edirne’nin zafer günü 25 Kasım,

Şehirlerin kurtuluşlarıyla ilgili her türlü organizasyonlar doğal olarak belediyelerin sorumluluğunda,

Kırkpınar’da kent bayraklarla donatılır.

Fakat kurtuluş günü ‘gelin gibi’ süslenmez Edirne,

Tabi tüm sorumluluğu Filiz Başkan’a yıkmak kolay,

Her yıl bu işi yapan ekip bu yıl neden kılını kıpırdatmaz.

İşte bu vurdumduymazlığın hesabını neden sormaz Filiz Başkan,

Yat kulağının üstüne, unutulur mantığı!

Kurtuluş törenlerini izledim,

Aslına bakarsanız Edirneliler de yok denecek kadar azdı.

Tören alanının önemli bir bölümü görevlilerle doluydu.

O yürek birliği için toplumsal motivasyon sağlanamamış,

Hadi belediye ulaşım işine karışmıyor da,

Halkın su ve emlak vergileri ile depolarına mazot doldurduğu ETUS’un tören alanına ücretsiz taşıma işini de mi akıl edemedi.

★★★

Atatürk Anıtı önünde çelenk sunma sırasında CHP anonsu yapılınca İl Başkanı ve parti yönetiminden kimsenin gelmemesi tartışılıyor.

CHP İl Başkanı Harika Taybıllı İstanbul’da Genel Başkan Özgür Özel’in Türkiye’nin 81 ilinden gelen mevkidaşlarıyla toplantıda,

Belli ki, kendisinin yerine çelenk sunmayla ilgili sağlıklı bir organize yapamamış,

İyi tamam da,

Tören alanında partiden başka kimse mi yok.

Protokolün ön sırasında fotoğrafta görünmek ve yer kapmak için birbirini itekleyen belediye, il genel meclis üyeleri var.

Filiz Başkan ve Milletvekili Ahmet Baran Yazgan anonsu duyup kimse gelmeyince birbirine bakıyor.

Hadi, Milletvekili Yazgan önce Recep Gürkan tarafından ‘baba dostu’ kontenjanından meclis üyesi yapıldı.

Sonra şartları zorladı özel çabasıyla vekil oldu.

Filiz Gencan Akın yine Gürkan tarafından ‘kadın kotası’ denilerek belediye meclis üyesi seçildi.

Her ikisinin de parti sicilleri yeni,

Hatta yok denecek kadar az,

Bilmiyorlar CHP geleneklerini,

Ter akıtmamışlar teşkilatta,

Siyaseten kolay yükseldiler.

Merkez İlçe Başkanı hemen arka sırada,

Umursamıyor, duymuyor, oralı olmuyor.

Fotoğraflardan gördüğüm partinin Merkez İlçe ve İl Başkanlığı ile 22. Dönem Milletvekilliğini yapan Nejat Gencan var.

Örgüt disiplinini de, adabını da en iyi bilenlerden,

Bu parti sayesinde ‘emekli vekil maaşını her ay alıyor’ ama kılını kıpırdatmıyor.

Durumu kurtarmak için ‘siyasi büyüklük’ yapmıyor!

CHP’li ilçe belediye başkanları var.

Baktın kimse gitmiyor, partimin çelengi ortada kalmasın diye hamle yapmak akıllarından geçmiyor.

Ne sanıyorlar bilmiyorum.

Ne yani, Harika Başkanı ‘siyasi gol’ attık sanıp ellerini mi ovuşturacaksın,

Top kendi ağlarında,

Ortada kalan mensubu olduğun partinin çelengi,

Siyaseten ekmeğini yiyor, suyunu içiyorsun,

Oturduğun koltuk, bindiğin araba parti sayesinde,

Hepsini geçtim tek bir CHP’li de yok muydu o alanda?

Kadın Kolları,

Gençlik Kolları,

Görevliler dahil tören yerindekilerin çoğu CHP üyesi,

Bu nasıl bir aymazlıktır.

Cumhuriyet’i kuran,

CHP’nin Edirne’de haline bak.

Kurucusunun huzuruna çıkıp çelenk sunacak birini bulamıyor.

Ya da biri çıkıp çelengine sahip çıkmıyor!

Hadi canım,

Hepiniz oradaydınız…

Güven

Edirne’nin en küçük ilçesi Süloğlu,

Bakanlar Kurulu’nun 1990 yılındaki kararı ile kurulan ilçeye bağlı 6 kilometre uzaklıktaki Küküler Köyü,

Bugün 150 kişinin yaşadığı köyün adı 1877 yılına kadar Kükiler,

Köylülerin anlattığına göre, 40 yıl kadar önce bir firma, orman alanı ve özel mülkiyetteki arazide kömür aramak için ruhsat alıyor.

Kazı yapılınca maden bulanamıyor ve bölge su kaynıyor.

Şirket vazgeçiyor ve arazi doğal göl haline geliyor.

Kaymakam Temel Ayca göreve başladıktan sonra 2014 yılında bölgenin doğal yapısını görünce, turizm alanı olması için harekete geçiyor.

Süloğlu Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği ve Bulgaristan’ın Tunca Belediyesi ‘Yeşil Gelecek’ projesi hazırlıyor.

AB Sınır Ötesi İşbirliği Programı’ndan hibe olarak alınan 301 bin Avro ile Orman Genel Müdürlüğü ve Küküler Köy Muhtarlığına ait göl kenarındaki 64 bin metrekare araziye bir kır gazinosu, 10 adet bungalov, 1 kuş gözetleme kulesi, gençlik merkezi, izci kampı yapılıyor.

Sözleşme gereği projenin denetimi 2019 yılında Avrupa Birliği kontrol ve denetiminden çıkıyor.

★★★

Binlerce Avro harcanan proje bir yıl içinde tamamlanıyor da,

Hedeflenen olmuyor ve yıllarca atıl kalıyor.

Hatta İl Genel Meclisi çürüyüp gitmekte olan tesisin durumunu tespit için komisyon kuruyor.

Sonrasında hazırlanan rapor tozlu raflara kaldırılıyor.

Dönemin Edirne Valisi Ekrem Canalp ‘kurtarma’ sözü veriyor.

O söz de arşivlerde yerini alıyor.

★★★

Günler ayları, aylar yılları kovalıyor.

Tesis gün geçtikçe çürüyor, hırsızların hedefi oluyor.

Tarihler 2023 yılının Haziran ayını gösterdiğinde, Küküler Köyü Muhtarlığı, Süloğlu Kaymakamlığı koordinasyonunda 9 yıl 9 gün süre ile özel bir işletmeciye kiraya veriliyor.

Proje kapsamında kullanılamaz haldeki tesisin elektrik tesisatı, binaların onarımı kiracı tarafından binlerce lira harcanarak tamir ediliyor.

Kiracı büyük bir heyecanla Edirne İl Özel İdaresi’nin kapısını çalarak ‘işletme ruhsatı’ almak istiyor.

Yönetmeliğe göre istenen belgeler arasında ‘Yapı Kullanma Belgesi’ var.

Nereden istenecek,

Tesisin kurulu olduğu alanın mülk sahibi Edirne Orman İşletme Müdürlüğü’nden,

O da ne,

AB fonlarının finansmanı ile yapılan koca tesis için inşaat ruhsatı alınmamış!

Daha doğrusu projede yer alan 14 farklı yerin 3 adeti için ruhsatlandırma yapılmış.

İnşaatlar bitirildikten sonra, Özel İdare İmar Müdürlüğü’ne halk arasında oturum olarak bilinen ‘Yapı Kullanma Belgesi’ alınması da unutulmuş!

★★★

Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri, tesisin büyük bir bölümünün ruhsatsız olduğu ve ne yapacağını kara kara düşündükleri sırada,

Kamuoyunda İmar Affı olarak bilinen kanun çıkıyor.

Projede Kafe Restaurant ve ortak alandaki tuvalet ile banyolar için Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne iki adet ‘Yapı Kayıt Belgesi’ başvurusu yapılıyor.

Yapılıyor da,

Kafe Restaurant ve tuvalet olan yerler için ‘ibadethane’ diye belge alınıyor.

Kiracı restaurant ve tuvaletlere alınan yapı kayıt belgesinin düzeltilmesini istiyor.

Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri, ‘Belgeler iki önceki müdür döneminde alınmış, onun yapması lazım, biz düzeltme yapmaya kalksak çıkacak cezalar bize kalır, topa girmeyiz’ cevabı veriyor.

Özel İdare ille de ‘işletme ruhsatı al’ diye kiracıya bastırıyor.

Jandarma ekipleri tesisin kapısından ayrılmıyor.

Ruhsat alınması için oturma belgesi eksik.

Kiracı resmi kurumlar arasında bir o yana, bir bu yana gidip geliyor.

★★★

Kiracı ne yapsın,

Devletine isyan etmek fıtratında yok.

Çare olarak kiralama yaptığı Küküler Köyü Muhtarlığı’na 11 Eylül 2024 tarihinde başvurarak sözleşmenin feshini ve 220 bin lira depozitosunu istiyor.

Tesisteki mallarını toplayıp çıkıyor.

Muhtar ile yapılan görüşmede ’15 gün sonra ödemek’ üzere karşılıklı anlaşma yapılıyor.

Süreçte Muhtar Emin Ercan Orman İşletme Müdürlüğü yetkilileri ile görüştükten sonra depozito ödenmiyor.

Diyor ki, ‘Sözleşmeye göre, biz sana orman parkı kiraya verdik, kendi isteğinle çıktığın için parayı gelir kaydettik.’

İhaleye çıkarken hazırlanan şartnamede kiralanacak yerler olarak alandaki tesisler yazılıyor.

Fakat sözleşme düzenlenirken şartnamedeki tesisler yazılmıyor ve ‘orman parkı’ deniliyor.

Şartname başka, yapılan sözleşme farklı,

Kiracı ‘ağaçlar ve gölgelerini’ kiralamış!

★★★

Kiracı ne yapsın çare arıyor,

Çare devletin kapısı,

İl Özel İdare Genel Sekreter Vekili Batuhan Ciğerci ‘yoğun’ olunca görüşemiyor.

Bir umut Edirne Valisi Yunus Sezer’e ulaşmaya çalışıyor.

Başarılı olamıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a CİMER aracılığı ile derdini anlatıyor.

Başını iki elinin arasına alıp kara kara düşünüyor.

Derdine derman olunmasını bekliyor.

★★★

Öyle ya da böyle,

Ortada vatandaşın bir derdi var.

Muhatabı, Süloğlu Kaymakamlığı, Küküler Köyü Muhtarlığı, Orman İşletme Müdürlüğü,

Devletin üç kurumu,

Vatandaş devletinin sözüne güvenmiş yola çıkmış,

Rızkını kazanmak için,

Mağdur olmuş,

Devletin sözüne güvenmeyecekte,

Kime güvenecek.

Aynı durum Musabeyli Köyü Motokross Pisti’nde yaşandı.

Valilik ihale yaptı,

Aradan 3 yıl geçti hala paralarını alamayanlar var.

Eğer usulü bir eksiklik varsa kimin suçu,

Git mahkeme kapılarında uğraş,

Hazinenin ödeyeceği faizlerin sorumluları ne olacak.

Vatandaşın devletine olan güvenini sarsmaya hiçbir bürokratın hakkı yok!

Devletin sözü havada kalmaz!

Kalmamalı,

 

Hastalık

Sayıştay Başkanlığı kamu kurum ve kuruluşlarının denetim raporlarını açıklıyor.

Raporlarda inanılmaz tespitler var.

Kamuoyu tartışıyor.

Muhalefet yükleniyor.

Detayları görenler ‘el insaf’ diyor.

★★★

Edirne Valiliği İl Özel İdaresi’nin Sayıştay’ın 2023 yılına ait raporlarına baktım.

Daha önceki yıllarda da denetim raporunda ciddi tespitler vardı.

Hani belki bu yıl biraz daha ‘dikkatli’ olunmuştur dedim.

Dedim ama durumda bir değişiklik yok gibi,

Kurumun bütçesi 310 milyon lira olarak öngörülmüş,

Bir önceki yıldan 104 milyon lira devirle 414 milyona çıkmış,

En önemlisi,

Bütçe dışından bakanlıklar ile yapılan temas sonucu sempatik ilişkilerle 190 milyon lira daha para gelmiş,

Sayıştay denetçilerinin tespitlerine göre, bütçe gelirleri yüzde 187, vergi gelirleri yüzde 105, mülkiyet gelirleri yüzde 100 artmış,

★★★

Sayıştay tabi gelirlere baktığı gibi,

Giderlere de bakmış,

Neler görmüş neler…

Ankara’dan gelen yatırım ödenekleri kasaya girdiği gibi hemen Köylere Hizmet Götürme Birliği hesabına aktarılmış,

Gelen ödeneğin amacına göre Özel İdare tarafından ihale edilerek kullanılması gerekiyor.

Her ikisi de kamu kurumu,

Diyeceksiniz ne fark eder.

Etmez mi, Köylere Hizmet Götürme Birliği’nden ağırlıklı olarak ihale yasası tam olarak işletilmiyor.

Kamu kurumlarının iflah olmaz hastalığı,

Doğrudan temin,

Aynı mahiyetteki işleri parasal limitlerin altında kalması için bölmek parçalamak,

Okuduğum bir rapor olmasın ki, bu konuda tespit yazılmasın…

Tam bakmadım ama muhtemelen her yıl Edirne İl Özel İdaresi Sayıştay Raporlarında aynı konuda uyarılar vardır.

Denetçiler bu konuda 13 tespitte bulunmuşlar.

Tahmin ediyorum,

AK Parti Merkez İlçe Başkanı Engin Makak’ın eşi de bu yöntemle mal veriyor.

★★★

İşin garibi,

Sayıştay’ın 2022 yılında da bu yönde tespit yapmasına rağmen,

Ödenekler Köylere Hizmet Götürme Birliklerine Yatırım Planı, Yıllık Çalışma Programı ve Uygulama Projeleri olmadan aktarılmış,

Hepsini geçtim de,

Uygulama Projesi olmayan iş için ödenek niye aktarılır ki,

Bu yöntemle 47 kez yaklaşık 33 milyon lira Köylere Hizmet Götürme Birliği’ne verilmiş,

Sayıştay Raporu’nda Denetçilerin bir başka önemli tespiti,

Yapım işlerinde iş artış ve iş eksilişine ilişkin teknik gerekçelerin yeterli olmaması,

Yani diyorlar ki,

Bakanlıktan gelen ödeneği, KHGB aktarmışsın,

Fakat yapılan 47 işin gerekçelendirilmesi yok.

Daha doğrusu varda, iş artış ve eksiliş kararlarında, gerekçe raporları yeterli nitelikte ve imalat değişikliklerinin tamamını kapsayacak şekilde açıklayıcı değil,

Adam gibi ne yapacağını izah etsene,

★★★

Sayıştay Raporuna göre, yapım işlerinde uygulama projesi hazırlama zorunluluğuna uyulmadan, ön proje üzerinden birim fiyat alınarak ihale yapılmış,

Adeta bilgisayarda görselleri hazırlanmış,

Ha tamam oldu, işte bu iyi yapalım denmiş gibi,

İyi de,

Uygulama projesi olmadan birim fiyat belirlemek nasıl oluyor?

Sağlıklı bir rakama ulaşılması mümkün değil…

Sayıştay bu konuyla ilgili kamu görevlilerinin cezai sorumluluğu olduğunun altını çizmiş,

Kamu ihalelerine katılan müteahhidin en sevdiği ‘fiyat artışı’

Bu nedenle kamu zararının önüne geçmek için ‘anahtar teslimi’ yöntemi getirildi.

Denetçiler ihalelerin bu yöntemle yapılması gerektiğini kaydediyor.

Ne gariptir ki,

Sayıştay 2022 yılı denetiminde de aynı eksikleri raporuna yazıyor.

★★★

Rapordan anladığım,

Yatırımlar için aktarılan ödenek, tahsis amacı dışında kullanılmış,

İşin tuhafı,

Bir başka yatırım nedeniyle paralar, cari giderler için kullanılmış,

Ödeneklerin tahsis amacı dışında kullanılmayacağı ifade ediliyor.

Edirne İl Özel İdaresi’nin 139 milyon lira ile ciddi bir personel gideri var.

★★★

Kamu yönetimi ‘öncelikli ve acil’ işler için ‘hızlı’ yöntemlere açık kapı bırakmış,

Bırakmışta her zaman o kapıdan geçmek olmaz…

Açık ihale yönteminden kaçınmak niye ki,

Bırak kıyasıya rekabet olsun,

Anlıyorum,

Meriç Nehri’nin su seviyesi düşmüş,

Çeltik üreticisi çığlık atıyor.

Ürün kurumasın diye kuyu kazılması lazım,

Elbette ki, bu iş ‘acil’ ve hemen yapılması gerekiyor.

Bunu anlarım da,

Makul olmayanlar için iyi niyetten söz edilemez.

Her yıl aynı tespitlerin yapılmasına rağmen,

‘Doğrudan temin’ hastalık düzeyinde,

Bir an önce tedavi şart!

 

Yara

Spora ilgi duyan gençler,

Kendilerine hedef koyanlar,

Kulüplerin genç takımına kayıt olur.

Tek hayalleri gönül verdikleri renklerin A takımında oynamak.

Politikayla ilgilenenler,

Siyasi görüşlerini benimsedikleri partilerin gençlik kollarına üye olur.

Tabi ki,

Onlarında hedefleri vardır.

Yönetimlerde yer almak, belediye ya da il genel meclisi üyesi olmak.

Hatta belediye başkanı veya milletvekili seçilmek,

★★★

CHP’ye gönül veren gençler önce Merkez İlçe Başkanı’nı belirlemek için sandık başına gitti.

Mevcut Başkan Çağatay Tasmalı aday olmadı, ekip arkadaşlarıyla il başkanlığına aday olması, yerine Özgür Hata’nın göreve talip olması konusunda mutabakat sağladılar.

Sandıklar kuruldu ve Baran Kayhan ile yarışan Özgür Hata ipi göğüsledi.

Milletvekili Baran Yazgan’ın desteklediği gençler seçimi kaybetti.

CHP İl Gençlik Kolları seçimi yaklaştığı günlerde,

Çağatay Tasmalı seçim çalışmalarına başlamıştı ki,

Aday olmaması yönünde ‘belediye’ kaynaklı ağır baskı başladı.

Hatta Edirne Belediyesi’nde çalışan babasına ‘oğlunun seçimlere girmemesi’ yönünde telkin ve tavsiyelerde bulunuldu.

Dayanamadı, çekildi.

★★★

Siyasetin daha ilk basamağında ‘parti büyüklerinin’ siyasi yol arkadaşına yönelik tavırlarından rahatsız olan Özgür Hata ‘yüreğini’ ortaya koydu ve ‘ben adayım’ dedi.

Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, 22. Dönem Milletvekili 71 yaşındaki Nejat Gencan, Keşan Belediye Başkanı 68 yaşındaki Mehmet Özcan, Enez Belediye Başkanı Özkan Gönenç, Lalapaşa Belediye Başkanı Sezgin Geldi, Havsa Belediye Başkanı Hüseyin Özden gençlerin seçimine müdahil oldu.

Berkay Varel’i aday çıkarıp desteklediler.

Çağatay Tasmalı’ya aday olmaması yönündeki ‘rica’ Özgür Hata’ya da yapıldı.

Edirne Belediyesi’nin ışıkları gece geç saatlere kadar yandı.

Listeler yazıldı, delegeler arandı.

Hata milim geri adım atmadı.

★★★

CHP Gençlik Kollarının misafirler hariç 221 delegenin bulunduğu toplantı için, Edirne Belediyesi tarafından 180 kişilik salon tahsis edildi.

Günler öncesinden seçim tarihi belli olmasına rağmen,

O gün büyük salon tiyatro etkinliği için verildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçimleri gençler ve kadınlar ile kazandık diyor.

Başkan Akın, konuşmasında sık sık ‘gençler’ vurgusu yapıyor ama olsun,

Parti tüzüğü gereği 18-30 yaşlarındaki gençler bu küçük salonda seçime gitti.

Oy sandıklarının salon kameraları tarafından görüldüğü fark edilince,

Yerleri değiştirildi.

Zaten tesadüfen öyle konulmuştur!

Tercihini yapanların yanlarında ‘oy atmadıkları adayın pusulası’ ile dışarı çıktığı fark edilince,

CHP İl Başkanı Harika Taybıllı müdahale etti.

Kabinlere çöp kutusu konularak kullanılmayan pusulanın dışarı çıkarılması yasaklanarak yırtılması kuralı getirildi.

Böylece sandık çıkışında ‘meraktan’ ikinci pusulayı bekleyenler hayal kırıklığı yaşadı.

Gençler baskıdan kurtularak oylarını kullandı.

★★★

Sandıklar açıldı.

1 Milletvekili, 1 Eski Milletvekili, 1 İl Belediye Başkanı, 4 İlçe Belediye Başkanı, 1 Kadın Kolları ve İl Genel Meclisi Başkanı, 2 Belediye Başkan Yardımcısı, onlarca il genel ve belediye meclisi üyesine rağmen,

Seçimi Özgür Hata 88 oy ile kazandı.

Rakibi Berkay Varel 74 oyda kaldı.

Bunlar Atatürk’ün kurduğu partide oluyor!

Diyor ya Büyük Kurtarıcımız;

“Bütün ümidim gençler”

Bırakmıyorlar ki, kendi başkanlarını seçsinler!

Genel Başkan değişti,

Yerel seçimlerde gençler ve kadın ağırlıklı bir aday profili ile seçmenin karşısına çıktı.

Sedefçi, Gürkan döneminden sonra CHP cephesinde değişen bir şey yok…

★★★

Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın’ın “Belediye işini, parti politikasını yapacak, kim teşkilata seçilirse onla çalışıyorum” açıklamasına rağmen,

Demek ki o işler öyle olmuyormuş,

Seçimin göbeğinde yer aldı.

Kim kanına girdi.

Siyasi hocaları kötü demek ki,

Siyasi karizmayı çizdirdi.

İlk yenilgisini gençlerden aldı.

Üstelik genç kontenjanından başkan adayı olan birisi,

Ah siyasetin küçük hesapları,

Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın siyasi acemi,

Politikanın labirentlerinde kayboluyor.

Yolunu şaşırıyor.

Sürekli mayına basıyor.

Ekibi daha berbat,

Hatta berbat ötesi,

Sonunda da siyasi yara almasına neden oluyor.

★★★

Her kim ki,

Filiz Başkan’ı gençlerin seçimine müdahale etmeye ikna ettiyse,

Kesinlikle siyasi yol arkadaşı değil,

Kendi küçük siyasi hesapları için hareket etmiştir.

Aldığı ilk ‘siyasi kılıç yarası’nın sorumlusu onlardır.

Bundan sonra ya o yarayı iyileştirecek,

Ya da tüm vücudunu saracak.

İngiliz şair ve Yazar William Shakespeare ne diyor:

 “Yaraların izi kalması kötü değildir, eğer sana iyileştiğini hatırlatıyorsa!”