DOLAR 32,3141 -0.17%
EURO 34,8699 0.14%
ALTIN 2.389,94-0,28
BIST 10.276,880,67%
BITCOIN 20021444,67%
Edirne
11°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Şen, “Emeğiyle geçinenler yoksullaşıyor”

Şen, “Emeğiyle geçinenler yoksullaşıyor”

ABONE OL
16 Haziran 2023 09:57
Şen, “Emeğiyle geçinenler yoksullaşıyor”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) üyeleri, 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 53’üncü yıl dönümü nedeniyle Saraçlar Caddesi’nde bir araya geldi. Türkiye’de işçi sınıfının asgari ücrete mahkum edilmek istendiğini belirten  DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Salim Şen, “Açlık sınırının bile altındaki asgari ücret ortalama ücret haline geliyor. Gelir dağılımı bozuluyor, zengin daha zengin olurken emeğiyle geçinenler yoksullaşıyor” dedi.

DİSK Trakya Bölge Temsilciliği üyesi işçiler 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 53. yıldönümü nedeniyle Saraçlar Caddesi’nde bir araya geldi. Basın açıklamasında, “Haziran’ın İzinde Kurtuluş Ellerimizde” pankartı açan işçiler, “Yaşasın 15-16 Haziran Direnişimiz”, “Kurtuluş Yok Tek Başına ya Hep Beraber ya Hiçbirimiz”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek”, “İnadına Sendika İnadına DİSK” sloganları attı.

Basın açıklamasını okuyan DİSK Trakya Bölge Temsilcisi Salim Şen, DİSK’in, Türkiye’de işçi sınıfının en büyük direnişlerinden birisi olduğunu söyledi.

“NASIRLI ELLER SÖMÜRÜYE YUMRUĞUNU 15-16 HAZİRAN’DA VURDU”

“İşçiler fabrikaları boşaltarak yollara aktılar. Ne polis copları, ne panzerler, ne de barikatlar. Birleşen işçileri hiçbir şey durduramadı” diyerek basın açıklamasını okuyan Şen, şunları aktardı;  “Direnişe şehit verdiler üç yürekli insanı. Yaşar Yıldırım, Mustafa Bayram ve Mehmet Gıdak adlı işçiler öldürüldü. Hükümet 16 Haziran 1970’de sıkıyönetim ilan etti, Kemal Türkler başta olmak üzere çok sayıda sendikacı ve işçi tutuklandı. Binlerce işçi işten çıkartıldı. Ama DİSK’i kapatmaya yönelik girişimler boşa çıkarıldı. Sömürüye nasırlı ellerin yumruğunu vurduğu gündür 15-16 Haziran. Yaklaşık yarım asır önce DİSK’in kapatılması girişimlerine karşı ayağa kalkan işçi sınıfı 15-16 Haziran 1970’te yaşamı durdurmuş, şalterleri indirerek alanları doldurmuştu. İşçiler sendikalarını ve örgütlenme haklarını direne direne savunmuştu.

“HÜKÜMET DİSK’İ, FİİLEN ORTADAN KALDIRMAK İSTEDİ”

1967 yılında kurulan DİSK’in büyümesini fabrikalarda, işyerlerinde engelleyemeyenler, DİSK’in kapısına kilit vurmak için bir yasal düzenleme arayışına girmişlerdi. Hükümet Sendikalar Kanunu’nda değişiklik yaparak, örgütlenmenin önüne devasa bir baraj koyarak DİSK’i fiilen ortadan kaldırmak istiyordu. Dönemin Çalışma Bakanı övünerek “Türk-İş’ten başka konfederasyon kalmayacak” diyordu.

“İŞARET FİŞEĞİNİ TÜRKLER’İN YAPTIĞI KONUŞMA ATEŞLEDİ”

DİSK bu yasa değişikliğine sert tepki gösterdi. Yapılan görüşmeler sonuç vermeyince direnmek şart olmuştu. 14 Haziran 1970’de DİSK’te yapılan ve işyeri temsilcilerinin ve öncü sendikacıların katıldığı bir toplantıda Kemal Türkler’in yaptığı konuşma işaret fişeği oldu. DİSK’in kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler şöyle diyordu konuşmasında: “Meclisteki kanuna karşı kısa zamanda DİSK’e bağlı bütün sendikaların hemen kendi işkollarında greve geçmesi gerekir arkadaşlar. Biz işçiyiz, dünyada her şeyi yapan işçiler amma işçiler durduğu zaman, dünyada her şeyi yapan işçiler durdukça dünya durur arkadaşlar, uçak durur, gemi durur, fabrikalar durur, bütün vasıtalar durur. Çünkü biz işçiler buna hâkim olduğumuz müddetçe her şey de o zaman kendiliğinden halledilmiş olur.”

“ZENGİN DAHA ZENGİN OLUYOR, EMEĞİYLE GEÇİNENLER YOKSULLAŞIYOR”

İşçilerin DİSK’e güvendiği ve sahip çıktığı gündür. Sarı ve güdümlü sendikalara karşı işçi sınıfının DİSK’i seçtiği ve onu bağrına bastığı gündür. İşçi sınıfı haklarına el uzatıldığında neler yapabileceğini bu şanlı direniş ile gösterdi. 15-16 Haziran direnişçilerini, sendikal hakları için bedel ödeyen işçileri mücadelemizde yaşatıyoruz, yaşatacağız, yaşatmalıyız. Bugün de işçilerin hakları ciddi tehditler altında. Zamlar ücretlerimizi eritiyor, alım gücümüz geriliyor. Sendikal haklarımız sistematik olarak saldırı altında. Ülkemiz dünyada sendikal hakların en kötü olduğu 10 ülkeden biri. Grevler yasaklanıyor, Anayasa’daki grev hakkımızı kullanmamız imkansız hale getiriliyor. Böylece Türkiye’de işçi sınıfı asgari ücrete mahkum edilmek isteniyor. Açlık sınırının bile altındaki asgari ücret ortalama ücret haline geliyor. Gelir dağılımı bozuluyor, zengin daha zengin olurken emeğiyle geçinenler yoksullaşıyor. Vergi adaletsizliği nedeniyle ekmeğimiz daha da küçülüyor. İşçiler patronuyla, fakirler zenginlerle aynı oranda vergi veriyor. Kasıtlı olarak düşük belirlenen vergi dilimleriyle yılın ortasında işçilerin vergileri artıyor, ücretleri düşüyor. Güvencesiz çalışma, taşeron düzeni kamuda, belediyelerde bile devam ediyor. İş cinayetleri durmak bilmiyor. İnsanca bir ücretle, insanca bir çalışma ortamında güvenceli bir iş hakkımıza sürekli olarak el uzatılıyor. Emekli olmak zaten zor iken düşük maaşlar nedeniyle emeklilikte bile çalışmak zorunda kalıyoruz” dedi.

Şen, ayrıca tüm işçilere seslenerek, “Kendi ellerimizle kurduğumuz, büyüttüğümüz ve savunduğumuz DİSK çatısı altında bir araya gelmeye çağırıyoruz” dedi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.