Türkiye, antibiyotik kullanımında Avrupa’da ikinci sırada yer alırken, gereksiz röntgen ve görüntüleme tetkiklerinde ise dünya ikincisi konumunda yer alıyor. Trakya Üniversitesi öğrencileri Saraçlar Caddesi’nde doğru antibiyotik kullanımı konusunda farkındalık amaçlı broşürlerle bilgilendirme yaptı. Tıp Fakültesi öğrencisi Can Yaman, dirençli bakterilerin artmasıyla antibiyotiklerin etkisiz hale geleceği uyarısında bulunarak, toplumsal bilincin artırılması için yalnızca bireysel değil, bakanlık düzeyinde yapısal adımlar atılması gerektiğine dikkat çekti.

“BAKTERİYE GÖRE YAZILMASI GEREK, HER ANTİBİYOTİK, HER BAKTERİYİ ÖLDÜRMEZ”

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Can Yaman, Saraçlar Caddesi’nde yürüttükleri bilinçlendirme etkinliği sırasında önemli açıklamalarda bulundu. Yanlış antibiyotik kullanımının toplum sağlığı açısından büyük risk taşıdığını vurgulayan Yaman, “Her antibiyotik, her bakteriyi öldürmez. Ona uygun spektrumda bir antibiyotiğin yazılması gerekir. Verilen doz tamamen bitirilmeden antibiyotik bırakılmamalıdır. Çünkü kişi kendini iyi hissetti diye bırakırsa, enfeksiyon tekrar ettiğinde bu sefer o antibiyotiğe dirençli aynı bakteri oluşmuş olur. Yani bakteri evrim geçirir, mutasyona uğrar ve bu şekilde antibiyotiğe karşı uyum sağlar” dedi.

Bu durumun uzun vadede ciddi sonuçlara yol açabileceğini kaydeden Yaman, “Bu da ilerleyen enfeksiyonlarda daha dirençli bakterilerin ortaya çıkmasına neden olur. Böylece antibiyotikler daha az etkili hale gelir. Hatta felaket senaryolarında, ileride antibiyotiklerin artık kullanılamayacağı söyleniyor. Çünkü sürekli ve bilinçsiz şekilde yazılıyorlar. Biz de bu konuda halkı bilinçlendirmek amacıyla böyle bir proje yaptık” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE, ANTİBİYOTİK KULLANIMINDA AVRUPA’DA 2. SIRADA”

Türkiye’nin antibiyotik kullanımında Avrupa’da ön sıralarda yer aldığına dikkat çeken Yaman, “Türkiye, antibiyotik kullanımında bildiğim kadarıyla Avrupa’da 2. sırada. Sadece antibiyotik kullanımında değil, çekilen röntgen ve görüntüleme filmlerinde de dünyada 2. sıradayız. Hindistan’ın nüfusu daha fazla olmasına rağmen bizde çekilen grafi sayısı daha fazla. Çünkü bizde kişi başına düşen muayene süresi çok kısa. Bir doktorun 5 dakikada tanı koyması bekleniyor. Bu durumda doktor da tanıyı kaçırmamak için bütün testleri yazıyor. Aslında iletişim kurup sadece bir testle teşhis koyabilecekken, 5 tane test yazmak zorunda kalıyor. Böylece hem ekstra maliyet hem de gereksiz radyasyon yükü oluşuyor” dedi.

“BİREYSEL ÇABA BİR YERE KADAR TOPLUMSAL ÇABA GEREK”

Tıp fakültesi öğrencisi olarak gözlemledikleri bu tabloyu ileride sağlık politikalarında çözüm arayışına dönüştürmek istediklerini belirten Yaman, “Yani sağlık sistemindeki bir yanlışı doktor olmadan fark ettik. Muhtemelen ben de başladığımda bunu çözsünler diyeceğim. Bilmiyorum, bireysel çaba bir yere kadar; bakanlık düzeyinde toplumsal bir mücadele gerekiyor diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Haber: Erkan Ekşi