DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BIST 9.915,622,05%
BITCOIN 2049385-2,18%
Edirne
16°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Vaka artışı Saros kaynaklı

Vaka artışı Saros kaynaklı

ABONE OL
31 Temmuz 2021 12:14
Vaka artışı Saros kaynaklı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, vaka haritasında Edirne’nin çevre illere göre yüksek vakaya sahip olmasının sebebinin, 9 günlük bayram tatilinde Saros Körfezi’nde yaşanan turizm hareketliliği olduğunu söyledi. Altun ayrıca, Keşan’da artan vaka sayılarına işaret ederek, burada bireysel tedbirlerin artırılması gerektiğine dikkat çekti.

Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, düzenlediği basın toplantısında Edirne’de artan vaka sayılarına yönelik açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Altun, yasakların gevşetilmesi ve 9 günlük bayrak tatili birlikte yaşanan hareketlilik ve rehavet ile birlikte 1 Temmuz’dan itibaren vaka sayısının 3 hafta içerisinde 3’e katlandığını söyledi.

“EN TEMEL NEDEN İNSANLARIN BİR ARAYA GELMESİ”

3 hafta içinde artan vaka artışlarının birçok önlemin kaldırmayla beraber geldiğini işaret eden Prof. Dr. Gürcan Altun, “Edirne’de ülke geneli ile benzer. 1 Temmuz itibariyle tüm yasaklar kaldırıldı. Son bir buçuk yıldır hastalıktan dolayı bunalan halkımız onlarda rehavete kapıldılar. Öncesinde biliyorsunuz 5 bin gibi bir hedef koyulmuştu vaka sayısı bu hedefin altına indirilecekti 1 Temmuz’a kadar. Oda başarılamadı. 3 hafta içerisinde vaka sayısı 3’e katlandı. Tabi ki hareketlilik olduğu sürece önlemler kaldırıldığında insanımızda maske kullanımı konusunda gevşemeler ortaya çıkmaya başladı. Sonrasında yine bildiğiniz gibi insanların kalabalık olarak bir araya gelmesi bu hastalığın artmasındaki en temel etkenlerden birisi. Bunun yanı sıra insanlar toplu olarak bulunduğu yerleri sayısı artmaya başladı. Bu sırada yine bir sürü organizasyona izinler verildi. Yine düğünlerin artışıyla birlikte sosyal mesafeye dikkat edilmemesiyle birlikte vaka sayısı arttı. Bir diğer etkende bayramla birlikte toplumsal hareketlilik ortaya çıktı. Burada insanlar yakın temasta bulunması bir etkendi. Bir diğer etkende uluslararası hareketlilik için turizm gelirlerinin elde edilmesi amacıyla kapılar açıldı. Tabi bununla birlikte vaka sayıları yüksek olan ülkelerden gelenlerde vardı ve hiçbir kural koyulmadı Yurt dışında yaşayan Türk vatandaşların yoğun bir şekilde ülkeye gelişi de söz konusuydu. Bununla ilgili de birtakım kurallar yoktu” dedi.

“BAYRAMDAKİ HAREKETLİLİK ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA VAKAYA YANSIYACAK”

Edirne’nin aşı olarak çok iyi durumda olmasının bir şey ifade etmediğini, salgının ülkeler arasında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Altun, “En az iki doz aşısı olan insanların kabul edilmesi, aşılama takviminin tamamlanmadığı, tek doz aşı olan ve hiç aşı olmayan insanlarla ilgili mutlak 14 gün bir karantina süresinin işletilmesi gerekiyor. Bu nedenle vaka sayıları çok kısa sürede 20 binlerin üzerine çıkmış durumda, vaka sayılarındaki artış devam edecek. Kuluçka süresi 7 – 14 gün olduğundan dolayı bayramdaki hareketliliğin sonuçları önümüzdeki haftalarda daha fazla vaka sayısı olarak belli olacak. Her şeyin ötesinde bireysel tedbirler çok önemli. Kapalı mekanlar hala en tehlikeli noktalar. Tedbirler yeniden arttırılır mı? Bireysel anlamda tedbirlerin arttırılacağını düşünmüyorum. Salgın yönetimi diye bir şey yok. Her şey serbest bırakılmış. Ekonomik gelirler üzerinden hesaplar yapılmakta.  Buradaki en temel nokta hızlı bir şekilde aşılamayı tamamlamak. Bu aşı direncinin kırılması, aşılamayı bir an önce tamamlamamız gerekiyor. Aşının temel amacı hastalığı ve yayılımını önlemektir. 2’inci doz aşıları bir an önce tamamlarsak, bulaş riskini aza indirirsek, o kadar iyi olacaktır. Bizim kentimizin aşılama oranının yüksek olması bir şey ifade etmiyor. Ülkeler arası bir salgın. Aşı ile ilgili bu tereddüdün ortaya çıkma sebeplerinden bir tanesi sağlık bakanı tarafından ilk başlarda yapılan açıklamalar. Bakıldığında yılın başında tek aşı vardı. Dolayısıyla bu aşının diğer aşılardan üstünlüğüyle ilgili bir takım soru işareti yarattı. Şöyle söylenebilirdi, ülke olarak çabaladık tek bulabildiğimiz aşı buydu. Biz bu aşının etkinliği gösterildi. Bu aşı ile ilgili tereddüdümüz yok. Hızlı bir şekilde risk gruplarını aşılama yapacağız. Bu süre içerisinde aşının etkinliğini de takip edeceğiz denilebilirdi. Sonrasındaki gelişmelerde Sinovac aşısı ile ilgili yapılan aşılarda 3’üncü aydan sonra koruyucu ile ilgili antikor düzeyiyle ilgili düşüşler başladı. Aşının koruyuculuğunu sadece antikor düzeyleri belirlemez” dedi.

“AŞI OLMAK BİREYSEL ÖZGÜRLÜK DEĞİLDİR”

Amerika’yı örnek göstererek Covid virüsünden ölenlerin yüzde 99’unun aşı olmadığını dile getiren Prof. Dr. Altun “Bireyin aşı olmaması ondan kaynaklı bulaşın artması ardından yeni varyant türlerinin ortaya çıkmasına yol açacak. Yeni varyant türlerinin var olan aşılara karşı dirençli olup olmayacağını da bilmiyoruz. Belki daha kötüsü gelecek. O yüzden herkesin mutlaka iki doz aşı olması lazım bu ayrıca bir yurttaşlık görevidir. Bir tercih bireysel özgürlük asla değildir. Biliyoruz ki ABD’de son 6 ay içerisinde Kovid-19 salgınından dolayı ölen insanların yüzde 99’u aşı olmamış ya da tek doz aşı olmuş bireyler. Bu da aşının koruculuğunun göstergesidir. Yine bu süreçte ölümler dünya ülkelerinde azalmaya başladı ülkemiz açısında da öyle görünüyor. Bu da ağır hastalık tablosunun aşılanma oranlarıyla birlikte azaldığını gösteriyor. O yüzden en kısa sürede aşı olmak gerekiyor” dedi.

“EDİRNE’DE VAKA ARTIŞ SEBEBİ SAROS KÖRFEZİ’NDEKİ BAYRAM YOĞUNLUĞU”

Prof. Dr. Altun, Edirne’deki vaka sayısındaki artışın Saros Körfezi ve Keşan ilçesi olduğunu ve Keşan’da artan vaka sayılarına karşı bireysel tedbirlerin artırılması gerektiğine işaret ederek, “Edirne’de de bu hafta başından itibaren vaka sayısı artmaya başladı. Bundaki en temel sebeplerden bir tanesi Saros Körfezi’ndeki bayram yoğunluğu. Vaka sayıları en son haftalık açıklanan ortalamalarda Edirne, yüz binde 63 oranındaydı ve komşu illerin en yüksek düzeyindeydi. Edirne’deki vaka sayılarının yarısı Keşan kaynaklı. Sahadan meslektaşlarımızın bize verdiği bilgilerden biliyoruz ki o da Saros Körfezi’nden kaynaklanıyor. İnsanlara net bir şekilde ‘şu an ki şuradaki hastalar bir doz aşı olanlar veya hiç aşı olmayanlar’ gibi bilgilerin verilmesi gerekiyor. Görülen varyant türlerinin hangi illerde hangi oranlarda görüldüğünün bilgisi verilmeli. Gerçi pratik önemi pek olmasa da izole edilen virüslerin şu anda yüzde 70-90 oranları delta varyantı diye geçen yeni varyant türüdür. Bu her il için geçerli. Yeni tür çok daha bulaşıcı ve yüzde 80-90 arasında bulaşıcılığı fazla olduğu biliniyor. Kimse rehavete kapılmasın, önlemleri gevşetmesin ve mutlaka aşılarını en kısa sürede olsunlar. 2 doz Sinovac aşısı olanlar yine de olası istenmeyen kötü durumlara yol açılmaması için Bakanlık tarafından 3.doz kararı alındı. İsteyen Sinovac, isteyen Biontech aşısını olabiliyor. Şu anda aslında faz 4 açıklamalarının yapılıyor olması buna ilişkin bilimsel çalışmaların çıkıyor olması gerekiyor. Şu anda 3.doz aşıyı olmak gerekiyor”dedi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.