0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yunanistan’da Batı Trakya’da yaşayan soydaşların sorunlarını yıllardır takip ediyorum.

Rahmetli babamın nüfus cüzdanında doğum yeri, ‘Kumçiftliği’ yazardı,

Baba toprakları da olunca ilgisiz kalamıyorum.

O yıllarda, Gümülcine’yi bilmiyorum, sadece Edirne’de çeşitli okullarda okuyan öğrenciler var onlardan dinliyorum.

Batı Trakya Türklerinin efsane lideri Sadık Ahmet ile zaman zaman telefonla konuşuyorum.

Tarihler 1990 yılının Nisan ayını gösteriyordu, Yunanistan’da genel seçimler yapılacak.

Seçimler Batı Trakyalı soydaşlar için önemli,

Sadık Ahmet, 26 Ocak 1990 tarihinde Batı Trakyalılara, ‘Türk’ olarak hitap ettiği için hapis cezasına çarptırılmış ve Dudullu Hapistanesi’nde iki ay yattıktan sonra tahliye edilmişti.

Hürriyet Haber Ajansı adına seçimleri izlemek için Gurbet Gökçe ile Gümülcine’ye 6 Nisan 1990 gittik,

Telefonla konuştuğum Sadık Ahmet’in seçim bürosunu sorduk,

Meğer, evini aynı zamanda hem seçim bürosu, hem muayenehane olarak kullanıyormuş,

Fotoğraflardan tanıyorum,

İkinci kata çıktık, evin salonu, duvar yok her yer kitap, kendimi tanıttım ayağa kalktı,

Sanki yıllardır tanışıyor gibi kucaklaştık.

Cezaevi günleri ve seçimlerle ilgili konuştuk, fotoğraf çekeceğiz,

Eşi Işık yanına oturdu, oğlu Levent ve kızı Funda’yı kucağına aldı,

Soydaşların sorunları ve çözümüne yönelik bilgisi ve liderlik vasıfları insanı etkiliyor,

Görüşmemiz bitti, ardından miting için evden çıktı,

Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde binlerce soydaşa Türkçe hitap etti,

Batı Trakya tarihi bir gün yaşıyor, soydaşlar kendisine ulaşmak elini sıkmak, dokunmak için adeta birbirini eziyor.

Mahşeri bir kalabalık var,

Türkçe konuştuğu için hapsedilmiş ve yeni tahliye olmuştu, umurunda değildi.

Seçimler 8 Nisan Pazar günü, Gurbet ile sabah oy kullanılacak sandıkların bulunduğu okullara gidiyoruz.

Anlamadığımız bir şekilde askeri araçlar ve içinden inen personel oy kullanıyor.

Sonra öğreniyoruz ki, Sadık Ahmet’in seçilmesini engellemek için barajı yükseltmek için askerlere oy kullandırılıyor.

Ama sandıklar açıldığında, Sadık Ahmet seçimi kazandı.

İskeçe’den de sürpriz bir sonuç geldi oradan da bir Ahmet, seçildi

Ahmet Faikoğlu’nunda seçilmesiyle iki soydaş vekil meclise gitti.

Batı Trakyalılar liderleri Sadık Ahmet’i 24 Temmuz 1995 günü hala sırrı çözülemeyen otomobilinin önüne çıkan bir traktör kazasıyla kaybetti.

Ne ilginçtir ki, 24 Temmuz Lozan Barış Anlaşmasının imzalandığı tarihte Sadık Ahmet’i kaybettik,

Batı Trakya’daki Türklerin haklarını garanti altına alındığı tarihte, soydaşlar bir mücadele insanını kaybetti.

***

24 Temmuz’un bizim meslek açısından bir önemi daha var,

Basından sansürün kaldırılmasının yıldönümü.

Basından sansürün kaldırılmasının yıldönümü nedeniyle,  daha 24 Temmuz’dan önce siyasiler çoğunluğunu internetten kopyalayıp yapıştırdıkları mesajlarla kutlama bildirileri yayınlar.

Mesajların içeriği eskiden yapılan açıklamalardan ‘tırtıklanan’ süslü cümlelerden oluşur.

Basında sansürü lanetleyenler, kınayanlar neden hiç aynaya bakmazlar.

Kendileriyle ilgili haber yapan gazetecilere karşı uyguladıkları, her türlü sansür sicillerinde yazılıdır,

Sansürcü sicilleri kabarıktır ve tarihe not edilmiştir,

Ama sansür konusunda aymazca nutuk atıp, mesaj  yayınlayınca bu konudaki kara sicillerini temizleyeceklerini ve unutulacağını sanırlar,

Kimse kendini kandırmasın, basında sansür her zaman vardı ve bundan sonra da var olmaya devam edecek,

Peki durum böyle diye, susacak, sinecek, tırsacak, direnmeyi bırakacak mıyız?

Çok beklerler,