DOLAR 32,3698 0.15%
EURO 34,9870 -0.32%
ALTIN 2.324,340,22
BIST 9.079,973,10%
BITCOIN 22919052,23%
Edirne
19°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

82 yıldır özlemle…    

82 yıldır özlemle…    

ABONE OL
11 Kasım 2020 11:03
82 yıldır özlemle…    
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 82’inci yıldönümünde Edirne’de bir kez daha sevgi, saygı ve özlemle anıldı. Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu saat olan 09.05’te ise Edirne’de hayat durdu.

Edirne’de Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 82’inci yılı nedeniyle gerçekleştirilen anma törenleri, Atatürk Anıtı’nda Vali Ekrem Canalp, Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Cihanoğlu’nun Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasıyla başladı.

Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu saat olan 09.05’te sirenlerin çalmasıyla 2 dakikalık saygı duruşunda bulunulurken, tüm Türkiye’de olduğu gibi Edirne’de de hayat durdu. Yoldan geçen araç sürücüleri ve yayalar saygı duruşunda bulundu.

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bayraklar yarıya indirildi.

“BÜTÜN YÜCE TÜRK MİLLETİ SÜKUT İÇİNDE O’NU ANMAKTADIR”

Ardından günün anlam ve önemini anlatan bir konuşma yapan Maliye Teğmen Adem Topal, “Dünya devletlerinin çağın en büyük devlet adamı, kudretli Bir komutan ve asker olarak kabul ettiği eşsiz lider, asil Türk milletinin yüce atası, ordumuzun ebedi başkomutanı, cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Aramızdan ayrılarak ebediyete intikal edişinin 82’nci yıl dönümünde kendisini büyük bir özlem, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz” dedi.

“İNSANLIK TARİHİNİN TANIDIĞI EN BÜYÜK DEVLET ADAMLARINDAN BİRİ”

Bütün Türkiye, bütün yüce Türk Milleti bir sükut içinde o’nu sevgi ve saygıyla andığını belirten Topal, şunları söyledi; “Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamının bir sınırı vardır. Ancak bazı İnsanlar vardır ki yaşamları boyunca yaptıkları eserlerle, İnsanlığa yapmış oldukları hizmetlerle yaşamlarından sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biride ölüme meydan okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Dünya tarihi, çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini, bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan, pek az örnek insanın varlığından söz eder. Atatürk, milli mücadelede; milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılâpçıdır. Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur. Conk bayırında askerlerine “Size ben taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir.” Emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi, Atatürk’ün komutanlık ve askerlik vasıflarının bir göstergesidir. Atatürk, milletin tarihî seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri sayesinde, memleketi, askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır. Dünya tarihinde, her türlü imkansızlığa rağmen inandığı fikri tatbik sahasına dökmüş, “ya istiklal ya ölüm!” Parolası ile bir milli mücadele kazanmış, arkasından yepyeni hüviyette çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı başarmış devlet adamı azdır. İçinde bulunduğu şartları değerlendirmede engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük başarı Atatürk’ün ayrı bir özelliğini teşkil etmektedir. Diyebiliriz ki Atatürk, Türk toplumunda sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmayı en kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya engel olan etkenleri cesaretle bertaraf ettiği için büyüktür. Esasen modern Türkiye’nin kurucusu sıfatını da işte bu büyüklüğünden almaktadır.

“1938 ASLA ÖLÜM TARİHİ OLAMAZ”

Büyük nutkun sonlarında, Türk Gençliği ’ne hitaben çizdiği tablo aslında kendisi mücadeleye atıldığı zaman memleketin içinde bulunduğu tablodur. Atatürk en güç şartlar altında bile her şeyin bitti zannedildiği bir zamanda dahi, Türk Milleti’ne güven hissinin kaybolmaması gerektiği gerçeğini ispatlamış bir Milli Kahramandır. Giriştiği mücadelenin başından sonuna kadar Türk Milleti’nin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan her türlü zaferin, milletin eseri olduğunu söylemiştir. Bütün teşebbüslerinde millet sevgisine dayanmış, kudretli kişiliği ve gerçeği sezişe dayanan ikna kuvvetiyle kitleleri sürüklemiş, milli kurtuluşa bayrak olan fikirleri, görüşleri ve ölmez eseriyle, tesirleri memleket sınırlarını aşmış, mazlum milletlerin bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinde manevi kuvvet olmuştur. 1881 Atatürk’ün doğum tarihidir. 1938 ise asla ölüm tarihi olamaz. Bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı gözlerini bu dünyaya yumduğu tarihtir. Bu iki tarih arasındaki hayatı ise sanki bir destandır. Bir efsanedir. Bir ömür ki, senelerin değil şahikaların silsilesidir. İlke ve devrimleri zaman ufkunun ötesine ulaşan, değerli Düşünceleri ile her an yolumuzu aydınlatan, ‘tüm zorluklar Karşısında bizlere mücadele etme, kendine güvenme, başarma azim ve gücü veren ebedi başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ve bıraktıkları ile daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz” dedi.

Program bu konuşmanın ardından protokol üyeleri ellerindeki karanfilleri anıta bırakmasının ardından sona erdi. Edirne Belediyesi’nin, ses yayın cihazından Atatürk’ün kayıtlara yansıyan konuşmaları dinletildi.

ATATÜRK ODASI ZİYARET EDİLDİ

Atatürk Anıtındaki törenin ardından Vali Ekrem Canalp, Belediye Başkanı Recep Gürkan ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Cihanoğlu, Atatürk’ün Edirne’yi ziyareti sırasında, belediye binasında kaldığı Atatürk Odası’nı ziyaret ettiler. Ardından Vali Canalp, anı defterine duygu ve düşüncelerini yazdı.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.