Yiğitler için bu yıl davullar 664’üncü kez çaldı.

Zurnalar üflendi.

Pehlivanlar çayırda kol bağladı.

Kırkpınar’da Orhan Okulu Türkiye Başpehlivanı oldu.

Altın kemeri emaneten aldı.

Çeyrek finalde son iki yılın başpehlivanı Yusuf Can Zeybek rakibi Ali İhsan Batmaz’a yenildi.

Ardı ardına üçüncü kez kürsüye çıkamayınca kemerin ebedi sahibi olamadı.

Kırkpınar’da en son, 1995,1996 ve 1997 yıllarında kazanan Karamürselli Ahmet Taşçı kemerin son sahibi olmuştu.

28 senedir gerçek sahibini arıyor.

Seneye de olmayacağına göre,

Daha uzun süre kemer sahibini bulamayacak gibi duruyor.

 

★★★

Ağa Ufuk Özünlü’nün,

Kıyafetleri çok tartışıldı.

Konuşuldu, anlatıldı.

Parayı verdim isteğimi yaparım,

Umurumda değil tavrında oldu.

Kırkpınar başlasın o zaman görün diye mırıldandı.

Efsane başladı ve gördük.

Görmez olaydık.

Karşılama töreninde giydiği kıyafet Afrika ülkelerini işgale giden İngiliz Koloni Askerleri Komutanını andırıyordu.

Öğleden sonra değiştirdi.

O da ne,

Edirne Belediye Bando Şefi Süleyman Uysal’ın kıyafeti daha anlamlı,

Cumartesi günü Recep İvedik kıyafetinden özenmiş,

Parisli Modaevi Balmain koleksiyonunda 46,99 dolara satılıyor.

Bazı internet sitelerinde prens kıyafeti diye 2 bin 736 lira,

Aslında şükretmeliyiz.

Malum hava sıcaklığı nedeniyle kapri de giyebilirdi.

Pehlivanların sahaya giriş yaptığı tribünün üstüne, ‘Zeki Özünlü’ yazılmış,

Hangi kararla oraya konuldu bilmiyorum.

★★★

Edirne Belediyesi bu yıl Kırkpınar alanında yeni bir düzenlemeye gitti.

Yaya girişi bir köprüden, çıkış diğer köprüden,

Kanuni Köprüsü araç trafiğine ayrıldı.

Neydi o,

Yayalar aynı yerden hem geliyor, hem gidiyor, arada araçlar ilerlemeye çalışıyor.

Gıda satan işyerleri tek alanda,

Tarım Aletleri pazarlayanlar bir başka noktada,

Köprüyü geçince tribünlere giden ana güzergâhta tek bir seyyar satıcı yok.

Yoldan geçenlerin koluna yapışıp ürün satmaya çalışanlardan temizlenmiş,

★★★

Çocukluğu ve gençliği, Koca Yusuf, Kel Aliço, Kara Ahmet, Kurtdereli Halil, Adalı Mehmet, Filiz Nurullah, Çolak Mümin gibi cihan pehlivanlarının güreş hikâyeleriyle geçmişti,

Büyük Kurtarıcı Atatürk’ün güreşe karşı ilgisini biliyoruz bir Balkan evladı olarak,

Kurtdereli Mehmet, ülkemizi yurt dışında başarı ile temsil ediyor.

Milletimizin Önderi Mustafa Kemal Atatürk, 1931 yılında Yaveri Salih Bozok’u yanına çağırıp, içinde bin lira İş Bankası çeki ve bir mektup olan zarf vererek Kurtdereli’ye vermesini emrediyor.

Ankara Zafer Otel’de zarfı teslim alan pehlivan ertesi gün bankaya gidip parayı alıyor.

Ancak şubeden çıkmayınca görevliler işlemin tamam olduğunu söylüyor.

Pehlivan çeki istiyor.

Para ödendiği için çekin kendilerinde kalacağını sözü üzerine Kurtdereli Mehmet, ‘O halde alın bu 1000 lirayı, benim çekimi geri verin, onda Mustafa Kemal’in resmi ve altında da imzası var.’ diyor;

Atatürk’ün kendi maaşından faizi ile kesilmesi şartıyla verdiği o ödül çeki ömür boyu saklıyor.

O Kurtdereli yiğit ki, ‘Ben her güreşte arkamda Türk milletinin bulunduğunu millet şerefini düşünürdüm’ sözünün sahibi,

Edirne Belediyesi tribünlere giden yolun başına Atatürk Heykeli dikti.

Kaideye de o bilindik, ‘Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim’ sözü yazılmış,

★★★

Senelerdir Kırkpınar’ı izledim.

Neredeyse yarım asra yaklaştı.

İlk defa bu yıl, piyasaya ‘paralel bilet’ sürüldü.

Belki, eskiden de olmuştur.

Ama teknoloji bu kadar olmadığı için yakalanmamıştır.

Elinde bilet ile kapıya gelen güreşsevere Biletix görevlisi, ‘bu bilet ile içeri girildi’ diyor.

Polis konuyu araştırıyor.

Sözde eski bir şirket çalışanı yapmış,

Edirne Belediyesi tarafından muhtarlara verilen biletler arasında da, ‘paralel’ çıkıyor.

CHP Teşkilatlarına dağıtılanlarda durum farklı değil,

O dağıtılan biletleri kapı önünde satanlardan söz ediliyor.

Öyle ya da böyle,

Bu işi yapanı bulun!

★★★

Sarayiçi Güreş Sahası’nda pehlivanların çayıra salınması,

Cazgırların okuduğu manilerin,

Hakem kararlarının duyurulması,

Anonslarda her köşeden net ve anlaşılır şekilde duyulurdu.

Bu yıl anonsları anlamak mümkün olmadı.

Muhtemelen, ses düzenini daha iyi hale getirmek isterken,

Berbat etmişler.

Kırkpınar’ın neredeyse tek efsane ağasıdır Hüseyin Şahin,

Vatan, millet ve bayrak sevdalısı,

O’nun döneminde başlatıldı Türk Bayrağı’nın alanda tur atılmasına,

Halen devam ettiriliyor.

Nerede o eski cazgırlar!

Küçük Mustafa, Şükrü Kayabaş,

Bu yıl Kırkpınar’da görev alan cazgırlar ne mani okumayı biliyor.

Ne de seyirciyi coşturmayı,

Zaten okudukları da ses düzeninden anlaşılmıyor.

Federasyon bu işin ucundan tutsa iyi olur!

★★★

Siyasetçilerin Kırkpınar ilgisi malum,

Özal, Demirel, Erdoğan, Baykal,

Sonrasında, Kılıçdaroğlu, Özel,

Bu yıl CHP yönetiminin yerel yönetimlere yönelik operasyon nedeniyle üst düzey katılım neredeyse olmadı.

Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak,

Siyasi yelpazede adı olan, seçmende karşılık bulmayan birkaç siyasi lider,

Başpehlivanları izlediler.

★★★

Filiz Başkan’ın ikinci Kırkpınar’ı,

Güreş alanın dışındaki düzenleme ve organizasyon ile yılların alışkanlarını yıktı.

Kolay değil bir adım atıldı.

Bu yılın tecrübesiyle gelecek yıl daha ileri adımlar atılacak gibi duruyor.

O zaman,

Gelecek yıl güreşlerde buluşmak üzere…