Emekli Vali Dursun Ali Şahin’in Edirne’de görev yaptığı yıllara ait anıları bitmiyor.
Selimiye Camii önündeki Yemişkapanı Hanı’na ait kazı çalışmalarının başladığı günler.
Valilik ve belediyeden işçiler görevlendirdi.
Bir gün çalışmaları denetlerken işçilere ‘isteğiniz var mı’ diye soruyor.
Öğle yemeği talepleri olunca vilayet yemekhanesinde memurlardan sonra yararlanmaları için talimat veriyor.
Bir başka gün işçilerinin yanına gittiğinde verilen ‘yarım ekmek’ yetmiyor diyorlar.
Talebe şaşırıp, ‘Allah Allah’ çekiyor!
Şahin, ‘her gün bir ekmek verilsin’ diyor.
Sonra öğreniyor ki, işçiler öğlen yarım ekmeği yiyor, diğer yarısını eve götürüyorlar.
Aslında anlattığı anı,
Yiğit muhtaç olmuş, ‘yarım ekmeye’
Farkında değil…
★★★
Hani proje, ruhsat ve ihalesi dillere destan olan,
Tarım ve Ormancılık Müdürlüğü’ne ait binanın yapılmasındaki ‘üstün gayret’ini de gururla anlatıyor.
Ecdadın üstünde ülkeler fethettiği için atlara karşı özel bir ilgisi olduğunu anlatıyor.
Şehir merkezinde başı boş gezen atlara çok üzülüyor.
Toplanması ve bakılması için Edirne Belediyesi ve Tarım Müdürlüğü’nün sorumluluk almadığını,
Kendisinin toplatıp asgari ücret 1300 lira iken, 5 bin liraya çoban tutup baktırmasının gururunu yaşıyor.
★★★
‘Kısıtlı görev süresi’ nedeniyle hızlı bir çalışma yaptığını anlatıyor.
‘Kısa zamanda büyük işler başarmak’ için,
Bir gün dönemin Belediye Başkanı Recep Gürkan kendisine, ‘Çok çalışıyorsun ama bunu bil ki, AK Parti seçimde varlık gösteremeyecek. Beşer kiloluk yağ dağıtıp bütün oylar bana gelir.’ diyor.
Sözlerinin şaka yollu olduğunu düşünüyor.
Sonuçlar Gürkan’ın dediği gibi olunca, ‘gerçek olduğuna’ karar veriyor.
Ardından da, Edirne değil Türkiye’nin her yerinde bu tür yardım operasyonlarının ‘doğal’ karşılanmasına hayıflanıyor.
Seçmen neden 5 kilo yağa ihtiyaç duyuyor sorusu aklına gelmiyor.
★★★
Hatırlayın Saray Otel’in yanında KOM Şube’de görevli polis memuru iki mafya grubunun çatışmasına müdahale ederken şehit oldu.
Olaya karışan 12 kişinin yakalandığını ve hâkim huzuruna çıkarılmadan serbest bırakılmasına sinirleniyor.
Hemen Başsavcı Ramazan İzgeç’i telefonda aradığını yazıyor.
‘Nasıl bırakırsın, senin kardeşin olsa bırakır mıydın? ‘ diye çıkışıyor.
Savcıdan, ‘Görevini adam gibi yaparsan sana hiç kimse baskı yapmaz’ yanıtı alıyor.
Dayanamıyor, ‘Yazıklar olsun size!’ diyerek telefonu yüzüne kapatıyor.
Ardından savcının kendisiyle görüşme taleplerini geri çeviriyor ve Adalet Bakanlığı’na rapor ediyor.
Sonrasında tayininin Konya’ya çıktığını ve FETÖ’den ihraç edildiğini yazıyor.
Yargı bağımsızlığı hak getire,
Kamu idarecisi, hâkim ve savcıya müdahale etme cüreti gösteriyor.
Ülkemde adaletin geldiği noktanın en güzel örneği,
Aslında, muhtemelen isimleri karıştırıyor.
Ramazan İzgeç dönemin başsavcısı değil, sözünü ettiği başsavcının olayla ilgisi yok.
Kaldı ki, sanıklar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı ve ceza aldı.
★★★
Dursun Ali Şahin’in ‘adli yargı’ müdahalesi bununla sınırlı değil,
Kaçakçıların göçmenleri sınıra bıraktıklarını, yakalananların mahkemede serbest bırakılmasına kafayı takıyor.
İstanbul’da çok iyi görüştüğü dostunun oğlu Edirne’ye Sulh Ceza Hâkimi olarak atanıyor.
Hemen ziyaretine gidiyor.
Göreve geldikten sonra, ‘mültecilerle uğraşmaktan başka işlere vakit ayıramıyorum, gel beraber bu işi çözelim’ teklifinde bulunuyor.
Devam ediyor, ‘Göçmenleri getiren araç sahiplerini tutuklayalım, o zaman siz de ben de rahat ederiz’ diyor.
Anılarında yazdığına göre, yıl içerisinde 50’ye yakın insan kaçakçısı yakalanıp tutuklanıyor.
‘O da, ben de rahat ettim’ değerlendirmesi yapıyor.
Ankara’dan bir gün üst düzey bir yetkili, ‘Bu kişilere yardımcı ol’ ricasında bulunuyor.
Aslında o üst düzey yetkilinin, insan kaçakçısına yardımcı ol teklifi de kabul edilemez ya neyse,
‘İldeki hâkimle bu gibi kişilerin tutuklanması konusunda karar aldık. Yardımcı olamayacağım’ cevabını verince telefondaki yetkili alınıyor.
Olabilir mi böyle bir şey,
Vali ve hâkim bir araya geliyor tutuklama kararı alıyor.
Üstelik bunu anılarında kitaba yazıyor.
Adalet Bakanları sonra çıksın istediği kadar, ‘Hakim ve savcılara kimse talimat veremez’ desin!
Kim inanır.
Dursun Vali itiraf ediyor…
★★★
Dursun Ali Şahin, 39 yıl 8 aylık meslek hayatının son 20 ayını Edirne Valisi olarak görev yaptı.
Yaş haddinden 25 Aralık 2015 tarihinde emekli oldu.
Yazmadığım, ‘yok canım o kadar da değil’ dedirten daha ne anıları var.
‘Vali bunu da mı yapmış’ diyeceğiniz…
Bu kadarı bile yetti sınırım.
Kendi anlatımlarıyla günümüz bürokratlarının fotoğrafı,
Devlet adabının ne boyutlara ulaştığı,
Kamu çalışanlarının hali,
‘Devletin Valisi’ imajının nasıl yerle yeksan olduğu,
Edirne’nin kayıp yılları…
Ne valiler gördü bu kadim kent,
Dursun Ali Şahin gibisini de,
Ölümünün üzerinden 21 yıl geçtikten sonra hatırlanan ve yâd edilen Fahri Yücel’i de,
O kadar zaman geçmiş neden yazdım.
Yazdım ki,
Bu şehirde 20 ay valilik yapan birinin nelere kafa yorduğu,
Ayak izleri,
Kayıtlarda kalsın…
Bilgeye ‘halin nicedir?’ diye sormuşlar
Yanıt vermiş:
“Kâinatı tanıdıkça hayretim; insanları tanıdıkça korkum; kendimi tanıdıkça kaygım çoğalıyor”
Not: Gençler Bayramınız kutlu olsun; 19 Mayıs günü yakılan bağımsızlık meşalesi hiç sönmeyecek, sonsuza kadar izinde…
GÜNCEL
04 Temmuz 2025GÜNCEL
04 Temmuz 2025GÜNCEL
04 Temmuz 2025GÜNCEL
04 Temmuz 2025MARMARA BÖLGESİ
04 Temmuz 2025MARMARA BÖLGESİ
04 Temmuz 2025GÜNCEL
04 Temmuz 2025