Koca bir yıl daha sanki birkaç an(ı)dan ibaretmiş gibi hızlıca geçip bitti. Yeni bir yıla başladık. Mutludan ziyade umutsuz insanlar görüyorum, beklentilerinden vazgeçmek üzereler. Nasıl da yorgunuz değil mi? Ya Atlas ne desin?

Yunan mitolojisinde Atlas, Olympos’a saldırdığı için Zeus tarafından gök kubbeyi omuzlarında taşımakla cezalandırılmıştı. (Bu mitolojik öyküden esinle tıpta kafatasını taşıyan ilk omura da “atlas” adı verilmiştir.) Bu yorucu görevden kurtulmak isteyen Atlas, Herkül kendisinden yardım isteyince sinsice bir plan yaptı. Herkül bir bahçede ejderhanın koruduğu üç altın elmayı ele geçirmek istiyordu. Hera, Yaşam Ağacı’nın altın elmalarını koruması için yüzlerce başa sahip bir ejderha görevlendirmişti. Atlas, Herkül’e kendisi dönünceye kadar gökkubbeyi sırtında taşırsa elmaları ona getireceğini söyledi. Atlas elmaları aldı ve geldi. Herkül’e: “Sen taşımaya devam et!” dedi. Bunun üzerine Herkül taşımayı kabul etti ama sırtına bir omuzluk yerleştirene kadar birkaç dakika Atlas’ın tutmasını istedi. Atlas alır almaz Herkül kaçtı ve Atlas kandırıldığını anladı.

Mitolojik hikâyeler ile günümüz arasında her zaman bağ kurulabilir. “Zeus, Atlas’a dünyayı veya gökkubbeyi değil, varlığını ceza olarak yüklemiştir. Varolduğunu unutamayacağı bir ağırlığın altında olmasıdır onun bitmeyen cezası.” Hepimiz gibi …

Hayat bize bir armağan olarak mı sunuldu, yoksa bir yük mü? Yaşamla mücadelemiz bir macera mı yoksa üstlenilen bir görev mi? Karşılaştığımız zorluklar bir savaş mı, öyleyse kiminle barış yapacağız? Barış yapacağımız kişi kendimiz miyiz? Değişim için ailemize çevremize hatta önümüze gelene nasihat mi edelim yoksa öğüt vermeye kendimizden mi başlayalım?

Aslında sınırlarımızı karşı tarafa belirtmediğimiz sürece tüm yükleri üstleniyoruz ve Atlas gibi çekeceğimiz çilenin sonu yok görünüyor. Başkasının sorumluluğunu taşımak, yükü başkasının omzuna bırakıp gitmek kadar yanlış ve bence etik değil. Haydi bu yıl gözlerimizi yeni bir gerçekliğe açalım. Kendi koyduğumuz sınırları yine kendimiz yıkalım. Yeni arzular, yeni farkındalıklar ile yeniden doğmuş gibi yaşam sürelim. Ezberyaşantımızın dışına çıkıp yeni sorumluluklar üstlenelim. Toplumun, ailenin, çevrenin üzerimize yüklediği beklentiler kümesini kendi hedeflerimizin listesiyle değiştirelim. Kudretli Atlas’ın iki büklüm görüntüsünü hatırlamak bunu yapmak için itici gücü oluşturacaktır.

Bu yıl umutlarıma değil de vazgeçtiklerime bakıyorum. Hala içimde beni üzen kırıntılar varsa hani bilgisayar çöp kutusunun kalıcı silme tuşu gibi basıp arınacağım. Hop bir yükü hafiflettim işte.

Herkül’ün Atlas’ı aldatmasına gelince; bizim de çevremizde Herküller var. Hani inandığımız, güvendiğimiz, güçlü, sözüne güvenilir sandığımız… Bizi kandırabilirler… Bu insanlara verdiğiniz yanlış değerden kaynaklanır.Unutma, kimsen yok senden başka. İçindeki çocuk senin gücün. Onu özgüvenle besle onun ellerini hiç bırakma ve sımsıkı tutun inandıklarına. Atlas yükünün altında eziledursun, sen çocuk neşesiyle gülümsersin hayata.

770x60 Reklam Alanı

İlgili Haberler