DOLAR 32,6012 0.38%
EURO 34,8524 0.33%
ALTIN 2.492,310,33
BIST 9.501,95-0,24%
BITCOIN 21182074,33%
Edirne
17°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Bağış Meselesi-1

ABONE OL
9 Kasım 2021 18:11
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Havsa’dan Edirne’ye doğru gelirken sağ tarafta yaklaşık 3 bin dönüm tarım arazisi, 30 yıl kadar önce Gümüşhaneli iş insanı Erdinç Zarbun tarafından satın alındı.

Tarlaların yeni sahipleri dönemin Havsa Belediyesi’ne başvurarak imar değişikliği talep etti.

“Lojistik alan olsun, sanayi ve ticarete açılsın”

Hafızam beni yanıltmıyorsa, dönemin Havsa Belediye Başkanı Ali Topanlık ve meclis üyeleri uzun süren tartışmalar yaptı.

Sonuçta 1989’lı yıllar da, arazinin lojistik sanayi bölgesi olması yönünde meclis karar alarak planlara işlendi.

Zarbun, ailesi arazisinde bir süre hayvancık yaptı.

Sanayici bölgeye gelerek yatırım yapmadı.

Sonra araziyi Gümüşhaneli bir başka iş insanı Aydın Doğan satın aldı.

Arazinin altyapısı hazırlandı ve Havsa Belediyesi’ne teslim edildi.

Aydın Doğan da, uzun yıllar yatırım yapmadı ve Seda İnşaat firmasına sattı.

XXX

Malum, Edirne-İstanbul hızlı tren hattının tamamlanması için 400’e yakın kamyon gece gündüz hafriyat yapıyor.

Havsa Belediye Başkanı Aydın Balkan, bu günlerde çok meşgul,

Hızlı Tren Projesi’ni ‘nasıl geciktiririm’ diye kafa yoruyor olsa da,

Muhtemeldir ki, hızlı tren projesi planlanandan önce bitecek.

Hızlı tren nedeniyle ithalat ve ihracat işlemlerinin yapıldığı Gar Gümrük Müdürlüğü devre dışı kalacak.

Kısaca kapanacak.

Bu nedenledir ki,

Bir süreden beri Gar Gümrük Müdürlüğü yerine ikame edilecek iç gümrük için yer arayışları sürüyor.

İç gümrük yapmak için kamu kurumu olma şartı var.

Özel sektör yapamıyor.

Kırklareli Valiliği, Ticaret Bakanlığının kapısını aşındırarak ‘arazi de bizden, binalar da, bizden’ diyerek Pınarhisar’ı adres gösteriyor.

Pınarhisar lokasyon olarak uygun değil,

Rağmen, Kırkareli’nin ısrarı sürüyor.

Edirne Valiliği boş durur mu?

Köşe bucak hazine veya belediyelere ait uygun arazi araştırıyor.

Derken, konumuyla, İstanbul ve İzmir’in geldiği yolların kesiştiği Zarbun Çiftliği gündeme geliyor.

Oturuluyor, konuşuluyor, anlatılıyor.

Şirket, Havsa Belediyesi’ne 10 dönüm arazi bağışlıyor.

Havsa Belediye Başkanlığı Ticaret Bakanlığının kapısını çalıyor.

Altyapısı hazır, arazi hazır diye,

Ankaralı bürokratı ikna ekmek kolay mı?

Bakanlık bürokratları bu kez de, tutup gümrük için araziler tamam da, orada işlem yapacak TIR’lar için 50 dönüm de, otopark alanı lazım diyor,

Haydi,

Mübarek baştan söylesen,

Ankara bürokrasisi işte,

Neyse,

Yutkunarak dönüyor Havsa Belediyesi,

Çare,

Çalınıyor bir kez daha şirket yetkililerinin kapısı,

10 dönüm tamam da, bize 50 dönüm daha,

İkna ediliyor şirket yetkilileri,

Havsa Belediyesinin eti ne, budu ne, borç batağında,

Alacaklıların haciz koyma riski var.

Bu nedenle, Edirne Valiliği İl Özel İdaresi’ne 50 dönüş arazinin şartlı bağışının daha uygun olduğu düşünülüyor.

Kırklareli’nin nefesi ensemizde,

Edirne Valisi Ekrem Canalp, prosedür gereği bağışın kabul edilmesi için, 11 Haziran günü İl Genel Meclistekilerden talepte bulunuyor.

Fakat, Meclis Başkanı Mehmet Geçmiş Tekirdağ da, Kalkınma Ajansı toplantısında olunca Başkan Vekili Şenol Kılıç talebi gündeme almıyor.

Geçmiş, 12 Haziran günü gelince valilik talebini gündeme alarak müzakereye açıyor.

İl Gene Meclisi bağış talebini ‘incelenmek üzere’ İmar ve Bayındırlık Komisyonuna havale ediyor.

Bu usulü bir yöntem,

Bir gün önce, başkan vekili gündeme alıp komisyona havale etse,

Komisyon toplanıp görüşünü içeren raporunu yazsa, 12 Haziran günü meclis gündemine alınıp, görüşülebilir miydi?

Evet,

Fakat bu ‘hızlı’ yöntem tercih edilmiyor.

Bu yöntem daha önce uygulanmış mıdır?

Evet,

Kamu yararı varsa, yapılabilir.

Kırklareli arkadan sıkıştırıyor,

Ama, ne gam,

Siyasilerin kararı böyle,

İmar ve Bayındırlık Komisyonu Temmuz ayının ilk haftasına kadar bir araya gelecek,

İnceleyecek, bakacak, ortaya görüş koyacak.

Komisyon üyeleri hangi ‘uzmanlık bilgileri’ ile neyi inceleyecekse,

Perde arkası?

Biz bunu kabul edersek, arazinin diğer kalan yeri için ‘rant’ oluşacak.

Yani,

Ne olacak ki,

Yatırımcı kazanacak tabi,

İşlemlerin hızlı işlemesi lazım,

Kırklareli ile nefes nefese yarış var.

Vali Ekrem Canalp, meclisin ‘komisyona havale’ kararı üzerine yeniden harekete geçip talebi geri çekiyor.

Bu gelişmeler olup biterken, siyasiler devreye giriyor.

Ülkemizde siyasi bir anlayış var.

İktidar ile muhalefetin, sürekli birbirlerinin söylediklerinin, önerilerinin, istediklerinin tersini yapmak.

Siyasetçilerin bu dürtüleri hemen harekete geçiyor.

Kimse ana konuya odaklanmıyor.

Bu yatırım bu kente ne katacak.

Edirnelilerin rantı ne olacak.

Siyaset kurumunun derdinde değil,

Araziye bağışlayan şirket ne kazanacak.

Kısır döngü bu,

Bu gelişmeler üzerine şirket ara formülle, araziyi Milli Emlak Müdürlüğü’ne ‘iç gümrük yapılmak’ üzere şartlı bağış yapıyor.

Bağış konusu, Edirne kamuoyunun sıcak gündemi haline geliyor.

Politikacılardan, peş peşe açıklamalar,

Edirne Valisi Ekrem Canap, hafta sonu, kentteki siyasi parti temsilcilerini davet ediyor.

Çaylar içiliyor,

Etekteki taşlar dökülüyor.

Sonuç,

Ne olacak, özel idare yerine, arazi hazinenin oluyor.

Devletin bir başka cebi yani,

Öyle de,

Diğer cepte olsa, Edirne Özel İdaresi’ne kaynak gelecek.

Şimdi Ankara’ya,

Kimin umurunda ki,

İlk sonuç,

Ticaret Bakanlığı bünyesinde Edirne-Kırklareli mücadelesinde bir adım öne geçiyoruz.

Eğer bakanlık, Edirne için ‘uygun’ görüş verirse,

Bağışlanan araziye iç gümrük kamu tarafından yapılacak.

Yatırımcı yıllardır atıl duran arazisinin diğer bölümüne,  gümrükleme nedeniyle gelenlere için yan tesisler yapacak.

Yapacaksa yapsın,

Sana ne, ben Edirne’nin ne kazandığına bakarım.

Çanakkale Köprüsü bitiriliyor.

Ege Bölgesinden ve İstanbul’dan gelenler ihraç ürünlerinin işlemleri burada yapılacak.

Bölgeye ekonomik hayat gelecek.

Hazinenin en önemli gelir kaynağı vergilerin dışında, ihracat ve turizm değil mi?

Bırakın gelsin,

Zaten pandemi nedeniyle iş dünyası zor nefes alıyor.

Neden can suyu olmayalım.

Neyin kavgası bu,

Müteşebbisin kazanacağı para varsa da, helal hoş olsun,

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.