DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BIST 9.915,622,05%
BITCOIN 2043200-1,01%
Edirne
16°

AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

“COVID’te 6.dalga gündemde”

“COVID’te 6.dalga gündemde”

ABONE OL
19 Ağustos 2022 10:33
“COVID’te 6.dalga gündemde”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sağlık Bakanlığı verilerine göre grafik tablosuyla Haziran’ın son haftasından itibaren Temmuz ayıyla birlikte vaka ve vefat ta artış yaşandığına değinen Altun, Ağustos Ayının ilk hatasıyla düşül yaşansada okulların açılmasıyla 6.dalganın gündeme gelebileceğini kaydetti.
Aşılanma ile kalp krizi arasında bağlantı olduğunda dar kamuoyunda dolaşan söylemlere de değinen Gürcan Altun, bununla ilgili kanıtlanmış bilimsel bir veri olmadığını belirtti

“HAZİRAN’IN SON HAFTASI VE TEMMUZ AYINDA YAŞANAN BEŞİNCİ DALGA”

Sağlık Bakanlığı verileri ile bir grafik hazırladığını ve yaz ayında 5.dalga yaşandığını vurgulayan Gürcan Altun “Yaz aylarının girişiyle birlikte Covid-19’a ilişkin olarak birtakım önlemlerin de gevşemesi ve beraberinde insanlarımızın da, kış sürecindeki bu hastalıkla ilgili tedbirlerden ya da kapalı kalmaktan sıkılmış olması nedeniyle onlarda meydana gelen gevşeme nedeniyle biliyorsunuz vakalarda ciddi anlamda bir artış meydana geldi. Oysa ki bakıldığında sizler için son dört buçuk aya yönelik bir grafik hazırladım. Vaka sayılarının düşüşüyle birlikte aslında bakıldığında Mayıs ayında günlük vaka sayıları aslında binlere falan ulaşmıştı.
Haftalık 7 bin civarlarına kadar düşen bir vaka sayısı vardı. Bu Mayıs ayı itibariyle vaka sayıları bu şekilde seyrederken ta ki işte bu vaka sayılarındaki artışlar işte görünmeye başlandı. Ne zaman görünmeye başlandı? Haziran’ın son haftasıyla birlikte artışlar görülmeye başlandı.
İşte sonrasında Temmuz ayında burada grafikler, grafik siyahı ile gösterilenler vefatlar kırmızıyla gösterilenlerde vaka sayıları.
Haziranın son haftasından itibaren bir artış vaka sayılarında ciddi bir artış başlıyor. Ve Temmuz’un hani son haftasında çok ciddi anlamda artış hızlanıyor grafikte.

Bu artışı hızlı olarak görüyoruz. Bu Türkiye verileri. Sağlık Bakanlığı’nın web sayfasından haftalık olarak yayınlanmış Türkiye verilerinden oluşturduğum bir grafik.
Edirne’ye özel bir şeyimiz yok. Ancak sahadaki meslektaşlarımızdan geri gelen bildirimlerle Edirne’deki vakalar da Türkiye verileriyle benzer tarzda Haziran ayının son haftasında vaka sayısı ciddi artıyor. Temmuzun ilk haftasında bu artış belirginleşiyor. Ve Ağustos ayının ilk haftasında burada da görüldüğü gibi hani kırmızıda bir çok ciddi bir zirve yaptıktan sonra azalmaya başlıyor. Bu beşinci dalga.
Edirne’de de bu Temmuz ayındaki ilk haftaki ciddi artışlarla birlikte günlük vaka sayıları 150, 200 bandına kadar ulaşıyor. Ancak işte bu vaka sayısı dediğim gibi Ağustos ayının ilk haftasından itibaren azalmaya başlıyor. Siyah ile gösterilen bu grafikte vefatlar çok. Grafik birbiriyle çok uyumlu.
Hani vaka sayılarının azaldığı dönemde bakın yataylaşmış. Ölüm sayıları da azalıyor azalma süreci. Yatay seyrediyor ama ne zaman ki burada Haziran ayının işte son haftasında bakın vaka sayılarında artış görülüyor, işte bundan yaklaşık iki hafta sonrasında da ölümlerde ciddi bir artış var ve ölüm sayıları şu anda haftalık hani bakıldığında 350 bandı civarında devam ediyor. Şimdi genel anlamda durum bu”dedi

“YURT İÇİ HAREKETLİLİK VE ULUSAL HAREKETLİLİK SEBEBYLEDE BUNDA ARTIŞ OLABİLİR”

Altun “Tabii ki hani bakıldığında artışta etken olabilecek, neler hızlandırabiliyor? toplumsal hareketliliğin çok fazla olduğu süreçler hızlandırabiliyor.
Edirne’ye ilişkin hani veri olmadığı için söyleyemiyorum ama hani özellikle bakıldığında Temmuz ayındaki o pikin artışındaki en büyük temel etkenlerden bir tanesiyle Kurban Bayramı aslında biliyorsunuz.
Orada uzun bir tatil dönemi vardı. Bu tatil dönemiyle birlikte çok hızlı bir yurt içi işte ortaya çıkan hareketlilik ve beraberinde hani bayramların işte insanların daha samimi ortamlarda yakınlaşması nedeniyle de etkisi olduğunu düşünüyoruz. Edirne için bir diğer etken belki 27 Temmuz’da biliyorsunuz Bulgar vatandaşları için pasaporta ihtiyaç olmadan, kimlikle Türkiye’ye giriş tarzında bir şeyi artış oldu mu olmadı mı bilmiyorum. Edine ilişkin bir veri olmadığı için bunu söyleme şansımız yok.
Ama bu özellikle ticari anlamdaki Bulgarların girişiyle birlikte hareketlilik hem uluslararası hareketlilik var hem de beraberinde bakıldığında Türkiye’nin diğer tarafından birtakım esnafların da Edirne’ye hücum ettiğini biliyoruz aslında iş yapmak açısından. Bir ulusal hareketlilik de bunda artış olabilir. O yüzden olabildiğince dikkat etmek gerekiyor”dedi

“6.DALGA GÜNDEMDE BİZİ KORUYACAK OLAN AŞI”

Altıncı dalganın gündeme gelebileceği konusunda uyaran Gürcan Altun “Peki ne yapmak gerekiyor? Şimdi bu beşinci dalga böyle sönümleniyor ama şimdi biliyorsunuz ekim ayında okulların açılması, havaların serinlemesiyle birlikte bir altıncı dalga gündeme gelebilir.
Tek koruyacak bizi şey aşı şu anda. Türk Tabipleri Birliği’nin önerdiği aşılama takvimi içerisinde şu anda bir ay arayla iki doz aşısının, MRNA aşısının yapılması 6 ay sonrasında hatırlatma dozunun yapılması gerekiyor.
Dolayısıyla şu anda aşılamanın da ne yazık ki durma noktasına geldiğini biliyoruz. Sağlık Bakanlığı yine sayfasında da bakıldığında hem aşılama oranlarının düşüklüğünü görüyoruz hem de bu azalmayı görüyoruz. Aralık 2021 itibariyle Türkiye’deki aşılama oranıyla günümüz aşılama oranına bakıldığında arada yaklaşık 8 aya yakın bir süre geçmiş. Sadece üzde 25’lik bir artış var. Yani 8 aylık sürede yüzde 2’lik bir aşılamada artış oranı var. Bu ciddi anlamda bir sıkıntı demek. Yine bakıldığında Sağlık Bakanlığı web sayfasında üçüncü doz aşı uygulanan Yurttaş sayısı yaklaşık yirmi sekiz milyon olarak görünüyor.
Oysaki bakıldığında bu 28 milyon, hani 18 yaş üstü Türkiye’deki 62 milyon nüfus var. Yani yarısı bile oluşturmayacak bir düzeydedir. Hani üçüncü dozda kastedilen burada hani normal iki dozunu olmuş. Hatırlatma dozunu olanlar olduğunu düşünerekten bu yönde bir yani bilgi aktarımı söz konusu olabilmekte. Peki ne yapmak gerekiyor?
Hala bilinen bu hastalıkla ilgili bilinen en temel şey bilimsel yayınlarda da son bilimsel yayınlarda bahsediyor. Her hastalık tablosu hastaneye yatış ve ölümleri azaltmaktaki en büyük etken aşı olmak. son bilimsel çalışmalarda da hatırlatma dozunun mutlaka MRNA aşısı olması gerektiği.
Diğer işte inaktif virüs aşıları işte Sinovac gibi işte Turkovac gibi inaktif virüs aşılarının hatırlatma dozunda koruyuculuğunun diğeriyle aynı olmadığı biliniyor” diye konuştu

“AŞILARLA KALP KİRİZ ARASINDAKİ İLİŞKİYE DAİR KANITLANMIŞ BİR VERİ YOK”

Son süreçte siyasette aşılarlal kalp krizinin bağlantılı olduğu söylemlerine yanıt veren Altun “Son bilimsel çalışmaları da tekrar baktım bununla ilgili. Hiçbir yani bilimsel kanıt bu yönde gösterilmemiş aşıyla kalp krizi arasındaki bir ilişki. Şimdi burada bunu söyleyebilmek için nesnel bir veri olması gerekiyor. Hani aşı oldu da öldü. Böyle bir şey yok.
Yani sonuçta burada hiç aşılanmamışlarla aşılanmış iki grubun karşılaştırıldığı ve aynı yaş grubu benzer özellik taşıyan insan gurubu çalışmalarında aşı olanlarda eğer işte kalp krizi geçirme oranı diğer aşı olmamış oranla bilimsel olarak istatistiklere bak. Hani anlamlı bir düzeyi varsa bunu söyleyebilirsiniz. Bu yönde yapılmış hiçbir çalışma yok. Dolayısıyla hani öyle bir tarafı bulunma olasılığı yok”diye noktaladı.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.