DOLAR 32,4429 -0.15%
EURO 34,7993 -0.52%
ALTIN 2.450,080,59
BIST 9.932,482,22%
BITCOIN 20756211,33%
Edirne
20°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Cumhuriyet Kadını

ABONE OL
29 Ekim 2022 12:19
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Balık nasıl ne tür bir suda yaşadığını bilmiyor, öylece salınarak gezip gününü kurtarıyorsa biz de doğduğumuz şartları hakkımız kabul ediyor, onları savunma onları kullanma mücadelesi vermediğimiz için değerini bilemiyor muyuz acaba? Bir okyanusta doğduğumuzu ve bu engin suları bize kazandıran bir erkek olduğu halde nasıl cömert davrandığını unutuyor muyuz acaba?

İran olayları sorgulamamızı hızlandırdı ve hemcinslerimizin mücadelesini üzüntüyle izlerken bir kez daha Allah’ın coğrafyamıza bahşettiği Atatürk’ümüze ve fikir arkadaşlarına minnet duyduk. Türk kadınlarına tüm Dünya’nın kıskandığı bir lider verdi diye nasıl da göğsümüz kabardı.

“Tam Cumhuriyet Kadını”… Bu sözü duymuşsunuzdur. Nedir cumhuriyet kadınının özellikleri? Boyu posu mu, giysisi mi, ojeli mi ojesiz mi, kavgacı mı obsesif mi, ev hanımı mı öğretmen mi…

Duygu ve düşüncelerimi kelimelerle şekil bulduğunda ister sözlü ister dans ederek ister konser vererek ister yazıya dökerek ister hamurla şekil vererek özgürce ifade edebiliyorsam, doğruysam çalışkansam ben bence cumhuriyet kadınıyım.

 

Ben, yaşadığım topraklarla hep gurur duydum bu topraklara inanıyorum… Mimar Sinan Caddesini kucakta tırmanırken ezan sesiyle kulağıma fısıldanan, Gazi İlkokulunun ders ziliyle yüreğime işlenen özgürlüğümün sesini, Saraçlar Caddesinin arnavut kaldırımlarında Londra Asfaltının beton zemininde topuk sesimde göstererek yürürken, ayak izlerimde bırakmak istememin kor isteğinde hep cumhuriyet kadını olmak vardı. Çünkü ayak bastığım toprakların bedelinin ne olduğunu bilerek yürüyordum… Özgürlük meşalesi batıdan yanmıştı cumhuriyetin kalesi olma sorumluluğumuz vardı.

Belki de batı topraklarında doğduğumdan ben bu özellikleri ananemde babanemde yani cumhuriyetin ilk yıllarını yaşamış yakın çevre kadınlarımızda da gördüm. Yaşar Kemallerden Fakir Baykurtlardan aynı haklara sahip kadınların haklarını kullanamadığını masal gibi okudum. Belki bu yüzden ülkem karanlığa dönecek diye korkmadım endişe duymadım, herkes aydınlığa kavuşacak inancımla bir yere gitmeyi düşünmedim ama hep anlattım. Atamı anlattım, cumhuriyetin kazandırdıklarını anlattım… Haklarımı kullanarak, özgürlüğümü yaşayarak anlattım.

Dileğim özgür olmanın, seçilmenin, seçmenin, tercihlerimizin bedelinin, cumhuriyetin, demokrasinin kıymetini yine yeniden bedel ödemeden öğrenmemiz, anlamamız… Ülkemin 100 yaşına bir kaldı. Özgürlükler sınırlandıkça daha demokratik bir toplumda yaşamadığımızı anlayalım.  Biz balık değiliz, yaşadığımız suyun kıymetini bilelim. Çıkarılınca suya kavuşmak için çırpınmayalım. Başımıza istiyorsak fötr şapka, istiyorsak başörtüsü, istiyorsak kırmızı kurdele takalım. Ne taktığı değil nasıl taktığı önemli. Cumhuriyet kadınının başına en çok kendi isteğiyle taktığı yakışır. Bunun için ne başkasını zorlayalım ne de bizi zorlasınlar. En önemlisi başımıza aydınlık fikirler, emek vereceğimiz üretim konularını taç olarak takalım. Gelecek nesillere aldığımız mirası olumlu yönde güncellemiş olarak teslim edelim.

“Cumhuriyet özgürlük, insanca varlık yolu” diye tüm damarlarımda hissederek söylüyordum 50. yılını kutlarken bir lise öğrencisi heyecanıyla… Olgun yaşımda da fikrim aynı; üzerinden ayrılmadığım “Atatürk’ün çizdiği çağdaş, uygarlık yolu”…

Başlığıma katılmıyorum; beraber yürüyorsak biz bu yollarda kadın erkek yok. Nasıl ki, din, dil, ırk, renk, giysi ayırt etmez isek cumhuriyetin kadını erkeği de yok, birey var. Adalet var, denge, güzellik, hoşgörü, sevgi, değişim, gelişim, büyümek ve paylaşmak var.

Cumhuriyet yüzyıllarca söylenecek en güzel şarkısın, bayramın kutlu Atalarımızın ruhu şad olsun…

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.