0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Büyük İstanbul depremi 10 Eylül 1509 günü olmuş,

Tarih ‘Küçük Kıyamet’ olarak yazıyor.

Günümüze ulaşan bilgilere göre, Edirne’nin etkilendiği ilk deprem olarak kayıtlarda yer alıyor.

Kentte yarattığı hasara yönelik sağlıklı bilgi yok.

Ardından, takvim yaprakları 31 Temmuz 1752’yi gösterdiğinde,

Merkez üssü Edirne’nin Havsa ilçesi ve Hasköy olan ‘Büyük Edirne Depremi’ yaşanıyor.

Yaz mevsiminde ve Ramazan ayının 19. günü Pazar gecesi iftar saatinde olmasına rağmen,

Depremde; 88 dükkân, 24 cami, 7 mescit, 13 han, 6 tekke, zaviye ve türbe, 4 mektep, 3 hamam, 2’şer köprü, çarşı ve tabhâne ile 1’er saray, konak, şifahâne, mevlevihâne ve ahırın hasar gördüğü tarihi kayıtlarda yazıyor.

Selimiye Camii’nin dört minaresi yıkılıyor.

Can kaybına ilişkin bilgi yok.

Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü’nden Dr. Hasan Ali Cengiz’in 1752 Edirne Depremini kitaplaştırdı.

Meraklısı okuyabilir.

Cumhuriyet dönemi,

Edirne 1953 yılında bir kez daha sallanıyor.

Başta saat kulesi olmak üzere ciddi hasar veriyor.

Kaynaklara göre, tespit edebildiğim Edirne üç büyük deprem yaşıyor.

★★★

Türkiye büyük bir acı yaşıyor.

Kahramanmaraş Pazarcık depremi 7,7 olarak ölçüldü.

Şok atlatılmadan ikinci deprem 9 saat sonra Elbistan’da 7,6 ile geldi.

Depremler yer yüzeyinin 7 kilometre altında olunca etkisi çok fazla yıkıcı oldu.

Cumhuriyet tarihini bırakın, Dünya’da ardı ardına böyle bir örneği olmadığı açıklandı.

Ülkemizin 10 ili, 112 ilçesi ve yüzlerce köyünde evler, işyerleri, kamu binaları, sağlık tesisleri yıkıldı.

13.5 milyon insan etkilendi.

Doğal olarak,

Binlerce hasarlı noktaya aynı anda yardım götürmek, arama kurtarma ekibi sevk etmek neredeyse imkânsız,

Hatta mümkün değil.

Kış şartlarında bölgeden feryatlar yükseliyor.

Önce arama kurtarma, sonra enkaz kaldırma çalışmaları yapılıyor.

Bugünden depremin can kaybı yönünden etkisini ve hasarın ekonomik boyutunu tam olarak bilmiyoruz.

Büyük fotoğraf, en az bir ay sonra daha net ortaya çıkacak.

Sözün bittiği yer.

Böyle günlerde, ne yapsan bir eksik olur.

★★★

Unutmuyorum.

Türkiye böyle büyük bir felaketi 7,4 ile 17 Ağustos 1999 Gölcük depremi ile yaşamıştı.

Doğan Haber Ajansı tarafından görevlendirilince bölgede bir ay süreyle çalıştım.

Felaketi gördüm.

Özellikle Gölcük’te 7 katlı binaların sanki çatısından bir el tarafından yukarıdan bastırılarak toprağa gömüldüğüne tanıklık ettim.

Onlarca apartmanın çatıları yol seviyesindeydi.

İspanyol ekibinin çadır hastanede operasyonları,

Saddam’ın felaketten birkaç gün sonra kurduğu çadır kent,

Gece yarısı kaldığım otelde yakalandığım artçı deprem sonrası panikle asansöre binerken Alman ekibinin beni çekip alması,

Gecelerce otomobil içinde konaklama,

Bugün haklı olarak depremzedeler feryat ediyor.

Ediyor da, bölgede yardım edecek kamu görevlileri, kurtarma ekipleri de depremzede,

Bu nedenle dışarıdan gelecek uzman ekipler önemli.

Dünya yardıma koştu.

Komşumuz Yunanistan’ın basın kuruluşlarının Türkçe ezgilerle sabah programlarına başlaması, Atina’da duvarlara, ‘Hepimiz Türk’üz’ sloganları yazarak acımızı paylaşması ve yardım ekiplerinin Hatay’da 72 saat sonra 2 yaşındaki Mehmet Tatar’ı enkaz altından kurtarmasına ait görüntüler bir başka anlamlı,

★★★

Gölcük ve sonrasında yaşanan birçok büyük depreme rağmen, ülkemde siyasiler imar affı getirdi.

Hatta birisi hala, mecliste bekliyor.

Gördük ki,

Enkaz kaldırılınca, acıları unutuyoruz.

Uzunca bir süre tartışıyoruz, nutuklar atıyoruz.

Edirne’nin kuzey bölgesinin önemli bir bölümü 4. derece, güney tarafımız 1., 2. ve 3. derece deprem bölgesi,

Deprem hazırlığında Edirne hangi noktada?

Bu nedenle,

Resmi kurumların web sayfalarına baktım, deprem konusunda hangi bilgiler var diye.

Edirne Valiliği’nde yok.

Edirne Belediye Başkanlığı web sayfasına göz attım.

Valilik ile aynı durumda.

Doğal afetler tek çatı altından yürütülüyor.

Ülkemizde AFAD yetkilendirildi.

Resmi web sayfasında, 2021 yılında hazırlanan 110 sayfalık Risk Azaltma Planı’na ulaştım.

Rapora göre, 2002 yılından 2020 tarihine kadar Edirne Belediyesi 13 bin 324 binada 61 bin 711 daire için oturma ruhsatı verilmiş,

Yani deprem ve imar yönetmeliğine ‘uygundur’ denilmiş.

Herhalde öyledir!

AFAD, 2011 yılından sonra 4 bin 577 tatbikat yapmış, 76 bin 659 kişiye eğitim vermiş.

Edirne’nin DASK sigortalılık oranı yüzde 60,5.

Bölgemizde 54 bin 784 binanın etkileneceği, 4 bin 240’ının ağır hazar göreceği ve 390’ının yıkılacağı öngörülüyor.

★★★

Deprem sonrası için Edirne merkezde 19, Keşan 9, Uzunköprü 15, İpsala 2, Meriç’te 1, Enez’de 1, Havsa 4, Süloğlu 1, Lalapaşa ilçelerinde 1 toplanma bölgesi tespit edilmiş.

Bir soru yönelteyim,

Edirne’de tespit edilen 19 deprem toplanma alanını kaçımız biliyor?

Buralara ait kentin değişik noktalarında bilgilendirme var mı?

Görmedim.

Valilik ve belediye resmi web sayfalarında yok.

Hadi ben yazayım neler olduğunu;

Güzel Sanatlar Fakültesi, Sarayiçi, Esentepe Spor Tesisleri, Mega Park, Show Spor Tesisleri, Kaptan Spor Tesisleri, Suni Gölet, Şehitler Parkı, Zübeyde Hanım Parkı, Binevler Cumartesi Pazarı, Taşhangar Spor Tesisleri, DSİ Spor Sahası, Barankaya Spor Tesisleri, Perşembe Pazarı, Muradiye Camii yanı, Selimiye Otoparkı, Endüstri Meslek Lisesi Halı Sahası, Polis Parkı ve Pazartesi Pazaryeri.

Alanların kanalizasyon, su, elektrik gibi altyapıları hazır mı belli değil,

Şimdi siz bana diyorsunuz ki;

Merak etme tuvaletler bile düşünülmüştür!

Tabi, toplanma alanlarının güncellenmesi lazım, tespit edilen yerlerin bazılarında durum değişti.

Her felaket sonrası bunları hatırlıyoruz, hatırlatıyoruz.

Gölcük Depremi sonrası, ihtiyaç malzemelerinin olduğu konteynerlar hazırlandı.

Her şehrin deprem toplanma noktalarına konuldu.

Edirne’de biri İl Özel İdaresi’nin ana giriş kapısının olduğu noktadaydı,

Baktım göremedim, kaldırılmış.

Deprem toplanma noktaları konusunda yeterli bilgilendirme için ne bekliyoruz?