DOLAR 32,5971 0.37%
EURO 34,7918 0.16%
ALTIN 2.496,080,49
BIST 9.439,31-0,90%
BITCOIN 20989545,19%
Edirne
14°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Dezenfektan

ABONE OL
24 Eylül 2020 20:03
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Trakya Üniversitesi; Balkan ülkelerinde yaşayan soydaş gençlerin yüksek öğrenim aldıkları ve en fazla tercih ettikleri büyük bir liman,

Bir hakkı teslim edelim,

Prof.Dr. Enver Duran, 8 yıllık rektörlük döneminde bu kapıları açtı.

Evlad-ı Fatihan’dan gelen gençlere eğitimin yanında, konaklayacakları yer, yiyecekleri bir lokma aşa kadar her türlü olanağı sağlamak için olanakları soruna kadar zorladı.

Direnin bürokrat veya akademisyen olursa, boğazımızdan geçmiyor, ‘Getirin ben imzalarım, devlet sorduğu zaman ben hebasını veririm’ yürekliliğini gösterdi.

Türkiye’nin temel hedefi, Balkan ülkelerindeki gençleri eğitmek, okutmak, yetiştirmek,

Ama,

Sonra ülkelerine dönüp bürokrasi de, siyasette söz sahibi olmaları arzumuz,

Rektörlük görevine sonradan gelen Haskovalı Yener Yörük, bu sistemi devam ettirmedi.

Üniversitenin Balkanlı gençlerle bağı neredeyse koptu.

Sonra,

Rektörlük görevine gelen Erhan Tabakoğlu kurumun Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin başına Doç.Dr. Murat Türkyılmaz’ı getirdi.

Türkyılmaz, Balkan ülkelerini neredeyse köy köy gezerek üniversitenin misyonuna uygun çalıştı.

Sonuç, 2016 yılında bin 700’e kadar düşen yabançı öğrenci sayısı, 2020 yılı Eylül ayında eğitim başladığında 3  bin 959’a ulaşıyşor.

Yabancı öğrencinin 2 bin 802’si Balkan ülkelerinden,

Soydaş gençlerimiz.

Trakya Üniversitesi Dış İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü Doç.Dr. Murat Türkyılmaz’ın idari görevi,

Türkyılmaz’ın asıl görevi akademik,

Fen Fakültesi Kimya Bölümü Başkan Yardımcısı, Anorganik Kimya konusunda ders veriyor.

Öğrenci yetiştiriyor.

Malum,

Dünyanın başındaki bela Kovit-19 virüsü,

Korona ile yatıp, kalkıyoruz.

Sağlık Bakanlığı tedbirler açıklıyor.

Hijyene dikkat çekiliyor.

Kurumlar ilaçlanıyor, apartmanlar dezenfekte ediliyor.

Belediyeler cadde ve sokakları ilaçlıyor.

Yetmiyor, evlere, işyerlerine dezenfektan gönderiliyor.

Yoğun talep olunca, firmalar üretim konusunda sıkıştı.

Herkes virüsle mücadele konusunda kafa yoruyor.

Uzunköprülü Göz Hastalıkları Uzmanı Osman Kaplaner, operasyon sonrası hastaları için kullandığı dezenfektan konusunda Doç.Dr. Murat Türkyılmaz’ı bilgilendiriyor.

Türkyılmaz’ın kafasına yatıyor.

Kendini bilmez, ‘canı tatlı’ sağlıkçıların rapor almak için kıvrandığı, sorumluluktan kurtulmak için ‘köşe bucak’ kaçtığı bir dönemde, Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölüm Yardımcısı Doç.Dr. Murat Türkyılmaz elini taşın altına koyuyor.

Ülkenin içinde bulunduğu durumdan kendine vazife çıkarıyor.

Giyiyor önlüğünü, giriyor laboratuara,

Bir avuç inançlı, sorumluluk sahibi akademisyen, ülkemizin virüs mücadelesine katkı için başlıyor çalışmaya,

Okul tatil olmuş, öğrenci gitmiş kimin umurun da,

Ama üretim için saf su gerekiyor.

Durumu Edirne Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan’a anlatıyor.

Kalkan, krizi yönetiminin başındaki isimlerden biri,

Edirne Valisi Ekrem Canalp’e konuyu aktarıyor.

Malum, Vali Canalp tez canlı birisi,

Gelsin Murat Hoca, hemen konuşalım diyor.

Üretim için ne malzeme gerekiyorsa, ‘derhal alınsın’ talimatı veriyor Vali Canalp,

Deneme üretimleri başlıyor 3 hafta önce,

Trakya Üniversitesi Teknoloji Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi  ile Eczacılık Fakültesi laboratuvarlarında testler yapılıyor.

Sonuç, kullanılabilir.

Risk yok.

Murat Hoca ve ekibi başlıyor üretime,

İlk günlerde 800 litre olan üretim son günlerde 1.5 tona yaklaşıyor.

Üretim yapılırken Kimya Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ömer Zaim ne yapıyor sanıyorsunuz,

63 yaşındaki Zaim Hoca boş durur mu?

Genç bir araştırma görevlisi gibi elinde bidon taşıyor.

Günlük üretimin önemli bir bölümü, Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi ve Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kullanılıyor.

Her iki hastane her gün bu laboratuarda üretilen dezenfektan ile korunuyor.

Sonra, gümrük kapıları, ilçelere, resmi kurumlara veriliyor.

Kokusuz olması nedeniyle kullanıldığında rahatsız etmiyor.

Virüs ve bakterileri kısa sürede yok ediyor,

Virüslerden sonra kimyasal kendi kendini yok ediyor.

Peki,

Zor bir soru,

Sizce, 1 ton dezenfektanın maliyeti ne kadardır?

Şaşırmayın,

Tonu 150 lirayı anca buluyor.

Sadece 150 Türk Lirası,

1 litresi değil,

1000  litresi,

Aklıma geldi sordum,

Edirne Belediye Başkanlığı’nın bu güne kadar bir talebi olmamış,

Talep gelse, ‘seve seve’ diyecekler.

Demek ki, duymamışlar,

Yoksa neden talep etmesinler,

Piyasadan binlerce lira ödeyerek almak yerine,

Hani bugünlerde birçok kurum tonlarca dezenfektan alıyor ya,

Fiyatları bilsinler de kazıklanmasınlar,

Bilim insanları ne zaman lazım,

İşte bugünler için,

Fen Fakültesi Kimya Laboratuarında 3 haftadır üretim yapan bilim insanları bunu bir maddi beklenti içinde mi yapıyor.

Kesinlikle hayır,

Sorumluluk duydukları için,

Olursa, belki bir kuru teşekkür,

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.