0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hani derler ya,

Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belli olur.

Gelinen nokta aynen öyle,

Diyebilirsiniz ki, hangi olaydan bahsediyor, neden söz ediyorsun.

Unuttum sanmayın,

İYİ Parti Edirne İl Başkanlığı’nda yaşanan kavgayı kast ediyorum.

Dedim ya,

Ortalık biraz durulsun, taşlar yerine otursun, sis dağılsın,

Bakalım arkasından net olarak ne görebileceğiz,

O zaman benim gördüklerimi anlatayım.

★★★

Sorunun temeli 2019 yerel seçimler öncesinde,

İYİ Parti İl Başkanı Ekrem Demir’in, ‘Ya ben Edirne’yi alırım, ya Edirne beni alır.’ sözünü genel merkezinin ‘ittifak’ kararı ile yalayıp yutması,

Ardından, belediye meclis üyelerinin sıralamasının belirlenmesi sürecinin sancıları,

Seçim sonrası, sözde parti kontenjanından seçildiği ifade edilen üyenin istifa etmemesi,

Belediye Başkan Yardımcılığı için verilen sözün unutulması,

Sonuç olarak ortaya çıkan, ‘ittifak’ ortağı CHP yönetimi ve Belediye Başkanı Recep Gürkan ile yaşanan ‘güven’ bunalımı,

Devamında,  İYİ Partili meclis üyelerinin şehri ilgilendiren konularda grup kararına aykırı oy kullanmaları,

Bardağı taşıran hamle,

Başkan Gürkan’ın, Personel A.Ş.’ye İYİ Partili Duygu Şener’i yönetim kurulu üyesi olarak ataması,

Üstelik Demir ve Gürkan arasında karşılıklı ‘centilmenlik’ anlaşmasına rağmen,

Gelişmeler sonrası, grup kararına aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle meclis üyeleri hakkında başlatılan parti içi disiplin sürecinde, Demir’in sınıfta kalmasını da eklemek lazım.

★★★

İYİ Parti Edirne İl Başkanı Ekrem Demir, yüksek sesle ifade etmese de, bu gelişmelerin arkasındaki ‘mimar’ın Belediye Başkanı Recep Gürkan olduğunu hissettiriyor.

İttifak ortakları arasında krizin derinleşmesinden sonra Başkan Recep Gürkan’ın, İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Zafer Kaya ile yol yürüdüğü sır değil.

Öyle ki,

Merkez İlçe Başkanı Kaya ile birlikte hareket eden üç belediye meclis üyesi, sosyal medya hesaplarından Başkan Demir’in tepesinin tasını attıracak paylaşımlar yaptı.

Yetmedi, istifaya davet ettiler, kongre istediler.

Demir ile hareket eden Belediye Meclis Üyesi Mevlüde Baş, meclis toplantılarında önergeleriyle Başkan Gürkan’ın sinir katsayısını yükseltti.

Biriken bu enerjinin açığa çıkması kaçınılmazdı.

Nitekim öyle de oldu.

★★★

İYİ Parti Merkez İlçe Başkanı Zafer Kaya, İl Başkanı Demir ile görüşmek için yönetimdeki arkadaşlarıyla birlikte parti binasına gitti.

Ancak Başkan Demir, yardımcısı Tarık Aldeniz ve o sırada partide bulunan Genel Merkez Siyaset Akademisi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akalın, ekibin tamamını parti merkezine almadı.

Partililerin tamamı binaya neden alınmaz, garip!

Partiye girmesine izin verilen Kaya ve yönetici arkadaşı Ferhat Turan, içeri adımlarını attıktan sonra kapılar kapandı.

Yetmedi, üzerlerine ‘kilitlendi’.

Aynı partinin yöneticileri içeri girince kapı kilitlemenin izahı yok.

İyi niyetli bir hareket olmadığı belli,

Ardından iddialara göre, içeride yumruklu saldırı oluyor.

İlçe Başkanı Zafer Kaya darp ediliyor, hastaneye kaldırılıyor.

Diğer yönetici Ferhat Turan, ‘kalp rahatsızlığım’ var diyerek eylemden kurtuluyor.

Şiddete maruz kalanların iddiaları bu yönde,

Peki, savunma nasıl?

İYİ Parti İl Başkanı Ekrem Demir, “Kaya ve yanındaki Ferhat Turan çıkışta Tarık Aldeniz’e hakaret ve küfür etmesi üzerine 3 kişi arasında bir arbede yaşanmıştır.”

Savunmaya göre, Başkan Kaya yere düşmüş ve Akalın kendisine yardım etmiş,

Delil olarak fotoğraflar eklenmiş,

O karmaşada, gerginlik ortamında, nasıl olmuşsa kim akıl etmişse fotoğraf çekmiş,

Delil toplamak için organize bir hareket olduğu belli,

Karşılıklı iddialar ve savunmalar…

Sonuçta, kilitli kapılar arkasında yaşananlar var.

‘Hayır, olmadı.’ lafı eden yok.

Yaşananlar var.

Belli

★★★

Savunma fotoğrafları ne anlatıyor?

Acı içinde kıvranan Kaya ve başında bekleyen Akalın,

Ayakta, iki eli cebinde bekleyen Ekrem Demir,

Fotoğraftan anladığımız, Başkan Demir’in gözlerinden adeta ateş fışkırıyor.

Belli ki sinirli, hıncı geçmemiş,

İddialar arasında ilk yumruğun Akalın’dan geldiği yönünde,

Akademik kariyere sahip birinden beklenmeyecek bir hamle,

Fakat bilgiler, Mehmet Akalın’ın gençlik yıllarında Uzunköprü Ülkü Ocakları eylemlerinin aktif üyesi olduğu yönünde,

Yani sicilinde anlatılanlara göre, eylemsel hareketler var.

Göründüğü gibi masumiyet yok.

İyi, tamam da,

Bunun siyasi yansımaları ne olur?

İki yol var.

İlki, ‘kol kırılıp yen içinde kalır’,

Zamana yayılır ve unutulur gider.

İkincisi, parti kurulları harekete geçer,

Her iki ekip için tüzük hükümleri uygulanır.

Her şeye rağmen, kavganın politik sonuçları da mutlaka olur,

Milletvekilliği düşünen Ekrem Demir ve Mehmet Akalın ciddi ‘yara’ alır.

Ankara için planlar yapan, Orhan Çakırlar ve Mehmet Tolga Akalın’ın yolu dikensiz hale gelir.

Gelişmeler sonrasında yapılan açıklamaların satır aralarında,

Pimi çeken isim olarak Recep Gürkan işaret ediliyor.

Velev ki öyle, tuzağa düşme o zaman,

İttifak üyeleri arasında bundan sonra ne olur?

Dikiş tutmaz.