DOLAR 32,6039 0.12%
EURO 35,0377 0.43%
ALTIN 2.418,56-0,18
BIST 9.722,090,80%
BITCOIN 2092317-3,50%
Edirne
18°

KAPALI

13:07

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

FETÖ Arsaları-2

ABONE OL
14 Nisan 2023 13:35
0

BEĞENDİM

ABONE OL

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne ait,  el konulan okulunun hemen yanında, adeta ‘elmas’ gibi kıymetli, üzerine 8 kat inşaat yapılabilecek arsanın 680 metrekarelik bölümünü  11 Aralık 2015 tarihinde Tuba Hatipler Çıbık’a  200 bin lira karşılığında satışının muvazaalı olduğu ve tapunun iptali için hazine avukatları tarafından 3 Mayıs 2017 tarihinde Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava sürüyor demiştim.

Diğer 4 parselin tapu iptal davaları da aynı dönemde açılıp, ortalama 1 yılı aşkın bir sürede sonuçlanmıştı.

Tapuları iptal edildi.

Fakat, ‘Çıbık Davası’ 2.5 yıla yaklaştı.

Yargılama sürecinde neler olmuş, 2017/319 esasa kayıtlı 1. Asliye Hukuk Davasına göz atalım.

Dava dilekçesinin ekinde yer alan, değer tespitine yönelik rapor da, arsanın metrekaresinin ETSO 850, Öz Emlak 600, Aytaç Emlak 400 lira olduğu yönünde görüş veriyor.

Hazine diyor ki, bilirkişi değerlendirmelerine göre, arsanın rayiç bedeli 545 bin 520 lira,

Kaça satılmıştı, 200 bin liraya,

Dava dilekçesinden bir gün sonra, Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ön inceleme tutanağı düzenleyip, ardından da arsa üzerinde ihtiyati tedbir kararı veriyor.

Yani arsa dava sonuçlanana kadar satılamaz diyor.

Tuba Hatipler Çıbık, kendisini savunması için tapu iptal davası için en güvendiği isme, aileden birisine yetki veriyor.

Abi Avukat Tarık Hatipler, hazinenin iddialarına yönelik, ilk cevabında,  KHK’nin yanlış değerlendirildiğini, yerin arsa olduğunu, dava tarihindeki fiyatının muvazaalı satış yönünden ispatlamaya yeterli olmadığını savunuyor.

Hazine avukatı ise, örgüte ait malların eş zamanlı olarak satılmasının gerçek amacın mal kaçırmaya yönelik oldu yönünde ısrar ediyor.

Avukat Tarık Hatipler, ablası Tuba hakkında FETÖ kapsamında bir soruşturma olmadığını dolayısı ile arsanın gerçek satış olduğu yönünde ısrar ediyor.

1.Asliye Hukuk Mahkemesi taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı için, tahkikat aşamasına geçiyor ve 24 Ekim 2017 tarihli ön inceleme duruşmasında, Tuba Hatipler Çıbık hakkında FETÖ soruşturması olup olmadığının savcılıktan sorulmasına karar veriyor.

Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı 1 Kasım 2017 tarihinde mahkemeye, 2017/912 Muhabere Dosyası üzerinden, ‘UYAP sorgulamasında Tuba Hatipler Çıbık hakkında Edirne Merkez dâhilinde FETÖ Terör Örgütüyle ilgili kayda rastlanmamıştır’ cevabı veriyor.

Ortada garip bir durum var.

Hazine 5 parselli satın alanlarla ilgili 28 Aralık 2016 tarihinde suç duyurusunda bulunmadı mı?

Bulundu.

Savcılık örgütün mallarını alanlarla ilgili olarak 2016/13621 nolu dosya üzerinden, ‘FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne Yardım Etme’ suçundan soruşturma başlattı mı?

Başlattı.

Nasıl oluyor da, soruşturma başlamasının üzerinden 10 ay geçtikten sonra savcılık Tuba Hatipler Çıbık hakkında ‘soruşturma yok’ cevabı verir.

Bu durum için ne söz söylenir ki,

Muhtemelen müzekkere Anayasal Suçlar Bürosu yerine, Genel Soruşturma Bürosuna yazılıyor.

Mahkeme bu önemsiz detay atladı diyelim.

Genel Soruşturma Bürosu, Anayasal ve Terör Suçları Bürosu tarafından yapılan işlemlerin detayların tamamını göremediği halde neden cevap veriyor.

Müzekkereyi ilgili büroya yollamıyor.

O ‘soruşturma yok’ cevabı hukuk davasında savunmanın sürekli tekrarlanıyor ve en önemli delil haline geliyor.

FETÖ hükümete yönelik 17-25 Aralık hukuk darbe girişimini soruşturma ve şüphelileri UYAP sistemine kaydetmeyerek gizlemişti.

Bu UYAP oyunu daha sonra, müfettişler tarafından ortaya çıkarıldı.

Eğer öyleyse vah ki, vah,

Nereden baksanız, izahı yok.

Bu öyle, ‘basit bir hata’ denip geçiştirilecek bir durum değil,

Neyse ki, mahkeme,  12 Aralık 2017 tarihli celsede, savcılığın daha önce detaylarını anlattığım 2016/13621 numaralı FETÖ dosyasını savcılıktan istiyor.

Savcılıkta o tarihlerde gizlilik kararı bulunan dosyayı bir gün sonra gönderiyor.

Mahkeme, dosyayı inceleyip kimler hakkında adli soruşturma var, ne gibi işlemler yapılmış öğreniyor ve bunu tutanak altına alıyor.

Arsanın rayiç bedeli konusunda tarafların itirazı üzerine, keşif yapılıyor ve bilirkişiden görüş isteniyor.

Bilirkişiler Mustafa Kemal Bozacı ve Levent Akar, 19 Ocak 2018 tarihli raporlarında, arsanın çevresinde  ticaret ve konut olarak yapılaşma olduğunu, altyapı hizmetlerinden yararlandığını, ana yolla cephesinin olduğunu,  planda ayrık nizam 5 kat olmasına rağmen, plan notları ile bunun 8 kata çıkarıldığını, satış tarihindeki rayiç değerinin 306 bin 666 TL  olduğu yönünde görüş bildiriyor.

Hazine gerçek değerin 545 bin lira olduğunu, davalının avukatı bilirkişinin yüksek tespit yaptığını ileri sürerek rapora itiraz ediyor.

1.Asliye Hukuk Mahkemesinde 6 Mart 2018 günü yapılan yargılamada ilginç bir gelişme yaşanıyor.

Hazine avukatı mahkemeye, Tuba Hatipler Çıbık’a, satışın yapıldığı gün iki kişinin para gönderdiğini ve bu meblağın arsa alımında kullanıldığını beyan ediyor.

Arsayı alacak bir maddi gücü yoktu diyor.

Mahkeme parayı gönderenlerin tespit edilmesi ve Çıbık’ın arsa alabilecek mali durumunun olup olmadığını araştırmaya başlıyor.

Edirne Valiliği KHK Bürosu, arsa bedeli olarak 11 Aralık 2015’te Bank Asya’ya havale yapıldığını bilgisini veriyor.

İyi de,

KHK tespitlerine göre, Arda Özel Eğitim Şirketlinin Bank Asya hesaplarının incelenmesinde bu tutarda bir para girişi yok.

Nasıl olur?

Havale işlemi yapıldı da, para havada mı geziyor bir türlü hesaplara neden girmiyor.

Ortada havale var, ama şirketin banka hesabında görünmüyor.

Aynen öyle kayıtlara göre,

Malum, banka da, şirkette örgütün,

Arda A.Ş. kayıtlarında para yoksa nerede,

Sonuçta sözünü ettiğimiz 200 bin lira,

Buhar oldu sanki havale,

Hazine avukatı işin peşin bırakmıyor.

Mahkemeye sunduğu dilekçe de, 11 Aralık 2015 tarihinde Tuba Hatipler Çıbık’a , Yunanistan vatandaşı Selim Ahmedin tarafından 179 bin, Fıkrıe Achmetin tarafından 29 bin lira havale yapıldığını bildiriyor.

Devam ediyor hazine avukatı, Yunan vatandaşlarının Edirne de, gayrimenkul olmasının mümkün olmadığını paranın ayni gün arsa alımı için kullanıldığının altını çiziyor.

Avukat Tarık Hatipler, gelişmeler üzerine mahkemeye ablasının kendi adına 10’un üzerinde dairesi olduğunu ve bunların satışından gelen para olduğu savunması yapıyor.

Hâlbuki bunu tespit etmek çok kolay,

Mahkeme tapuya yazsa o tarihte Çıbık’ın üzerinde savunmada sözü edilen 10 daire var mı, arsanın satın aldığı gün adı geçen Yunanistan vatandaşlarına bir satış yapılmış mı, her şey ortaya çıkacak.

Hazine avukatı bu yönde mahkemenin dikkatini çekiyor.

Nedense, mahkeme bu yönde bir araştırma gereği duymuyor.

Arsanın bedeli üzerindeki tartışmaları sonlandırmak için mahkeme bilirkişilerden yeniden rapor istiyor.

Bilirkişiler, ikinci raporlarına da, arsanın rayiç değerinin 306 bin 666 lira olduğunu yazıyor.

Bugün de, yazı uzadı.

Yarın devam edelim

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.