DOLAR 32,5625 0.22%
EURO 34,9528 -0.11%
ALTIN 2.441,850,24
BIST 9.716,77-0,05%
BITCOIN 2095176-0,17%
Edirne
15°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Gaytancıoğlu, “Çiftçiler feryat ediyor”

Gaytancıoğlu, “Çiftçiler feryat ediyor”

ABONE OL
13 Kasım 2021 22:17
Gaytancıoğlu, “Çiftçiler feryat ediyor”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, “başka ülkelerin yemi ile hayvan beslerseniz, üreticiyi bitirirsiniz” diyerek, “Yurdun her bölgesinden hayvancılık yapan çiftçilerin feryatları yükseliyor. Feryatların nedeni yem fiyatlarındaki yüksek artıştır. Diğer bir neden ise, süt fiyatlarının ya da besicilik yapılan hayvanın kesim fiyatlarının düşük olmasıdır” dedi.

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, yaptığı açıklamada süt hayvancılığı ve artan yem fiyatlarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.

 “YEM FİYATLARI, ENFLASYONUN ÇOK ÜZERİNDE ARTMIŞTIR”

Hayvancılıkta işletme giderlerinin yüzde 70’lik bölümünü yem giderleri oluşturduğunu belirten Gaytancıoğlu, “Gerek et hayvancılığı gerekse süt hayvancılığı yapabilmek için yemin ucuz olması gerekir. Herkesin bildiği ama AKP’nin bir türlü bilmek istemediği bir hesap vardır. “1 litre süt satınca en az 2 kg yem alınması hayvancılığın temel kuralıdır.” AKP iktidarında uzun yıllardır 1 litre süt ile 1 kg yem fiyatı eşitti, şimdi ise 1 litre süt satarak 850-900 gram yem alınabiliyor.” Bu yem fiyatlarıyla süt hayvancılığı yapılırsa, süt inekleri eti için kesilmeye devam eder. Süt fiyatını arttırmazsan, köyden kente göç devam eder. Hayvancılıkta en önemli maliyet olan yem fiyatları, enflasyonun çok üzerinde artmıştır, neden acaba? Çünkü dolar artıyor. Türkiye, yem ham maddeleri olan buğday, arpa, soya ve mısırda net ithalatçı, başka bir deyişle, yemin yüzde 60’ı ithal ham maddeyle elde ediliyor” dedi.

“ÇÖZÜM ÜRETİMİ VE ÜRETİCİYİ DESTEKLEMEK”

Dövizdeki artışlar ile dünya tarım ürünleri fiyatlarının yükselmesi yem hammaddelerinin fiyatlarını da arttırdığına dikkat çeken Gaytancıoğlu, “Örneğin hem insan gıdası hem de hayvan yeminde kullanılan buğdayın dünya piyasalarındaki ton fiyatı 2020’de 150 dolar iken, 2021’de 300 doları geçmiştir. Çözüm üretimi ve üreticiyi desteklemek olması gerekirken, gümrük vergilerinin sıfırlanması yolu ile ithalatın önü ciddi anlamda açılmıştır. Sonuçta yem hammaddelerinin fiyatları arttığı için karma yeme çok yüksek zamlar yapılmıştır. 2020 yılının Haziran ayında 1 çuval süt yemi 100-110 TL iken, yani yemin kilosu 2.05-2.10 TL iken süt fiyatı 2 lira 30 kuruştu. Yani üretici 1 litre süt satarak, 1,1-1.2 kg yem alabiliyordu. Ancak şimdi 1 çuval süt yemi 150-160 TL’lere yani kilosu 3-3.2 TL’ye yükselmiştir. Süt fiyatı da 2.80 TL olarak revize edilmiştir. Kısacası aynı dönemde süt fiyatındaki artış yüzde 22’de kalmış, yemdeki artış ise yüzde 60 olarak gerçekleşmiştir. Durum böyle olunca, yemdeki artış sütteki artıştan fazla olduğu için üreticiler zarar etmeye başlamışlar ve süt ineklerini keserek hayvancılıktan vazgeçmeye yönelmişlerdir” dedi.

“SAMAN İTHALATI İFLASIN GÖSTERGESİ”

Saman ithalatı iflasın göstergesi olduğuna işaret eden Gaytancıoğlu, “AKP’nin uyguladığı niteliksiz tarım politikaları sayesinde tarlalar ekilmiyor. Yem, saman, çoban ithal ediliyor. AKP’nin uyguladığı politikalar neticesinde Türkiye, 2 Trakya büyüklüğünde alanı ekmiyor. Bu ne demek? Tarlalar boş kalıyor, buğday ekilmezse saman da olmaz. Bu nedenle Türkiye artık samanda net ithalatçı oldu. Özellikle bu yıl ciddi bir kuraklığın da görülmesi saman ithalatının 2-3 kat artacağını göstermektedir” dedi.

“MERALAR RANTA KURBAN EDİLİYOR”

Meralar ranta kurban edildiğini belirten Gaytancıoğlu, “Bedava yem kaynağı olan meralarımız, AKP’nin uyguladığı peşkeş politikaları nedeniyle yandaşlara kiralanmaktadır. TOKİ’ler aracılığıyla mera alanları üzerinde kentsel dönüşüm kapsamında inşaat yapılmasını, tahsis amacının değiştirilmesi yirmi yıllık ot gelirinin yatırılması şartına bağlanmıştır. Yani meralar betonlaşmaya tercih edilmiştir. Tarım alanlarının rant uğruna yok edilmesi yetmiyormuş gibi, bu hükümle sıra mera alanlarının da betonlaşmasına gelmiştir. Nedense TÜİK, her şeyi açıklıyor mera varlığını açıklamıyor. Ama biz öğrendik. AKP iktidara geldiğinde 14,5 milyon hektar olan mera varlığının bugün 10 milyon hektarlara gerilediğini biliyoruz.

AKP’nin uyguladığı niteliksiz tarım politikaları sayesinde 2 Trakya büyüklüğünde alan ekilmeyip, boş kalırsa, başta Doğu ve Güneydoğu’daki bedava yem kaynağı meralar boş kalırsa yani kısacası Türkiye toprakları ve meralarını kullanmazsa, yem kaynağı olan arpayı, buğdayı, soyayı, mısırı ithal ederse Türkiye hayvancılığı yönetilemez” dedi.

“İTHALAT YERİNE ÜRETİCİYE DESTEK VEREN POLİTİKALAR”

Çözüm için ithalat yerine yerli üretime ve üreticiye destek veren politikalar izlemese gerektiğine işaret eden Gaytancıoğlu, “Türkiye’nin neredeyse tamamı yurtiçinde üretilebilecek yem hammaddelerine 2020 yılında 34 milyar TL yani 4 milyar dolara yakın döviz ödemesi kendi üreticisi yerine başka ülkelerin çiftçilerine kaynak aktardığının göstergesidir. Ayrıca bu yem hammaddelerine ödenen döviz, Türkiye’nin 2021 yılında tüm tarımsal desteklemeler için oluşturduğu 22 milyar TL’lik “tarım bütçesinden” 12 milyar TL fazladır” dedi.

“YEM HAMMADDESİ İTHALATINA 4 MİLYAR DOLARA YAKIN DÖVİZ ÖDENDİ”

Gaytancıoğlu, 2020 yılında 12 milyon tona yakın yem hammaddesi ithalatına 4 milyar dolara yakın bir döviz ödendiğini belirterek, “Maalesef ithal edilen yem hammaddelerinin tamamına yakınının Türkiye’de üretilmesi mümkündür. Durum böyle iken Türkiye’de Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı 2 milyon çiftçi ailesine 1 yılda ödenen destekleme bütçesi olan 22 milyar TL’nin 12 milyar TL fazlası yani 34 milyar TL, yem hammaddelerine ödenmiştir.

Sonuç olarak, AKP et ve sütte bir türlü istikrarı yakalayamamıştır. AKP nitelikli bir tarım politikası uygulamadığı için günümüzde halen et fiyatlarının yüksekliği süt fiyatlarının düşüklüğünü konuşuyoruz. AKP iktidarı devam ettiği sürece Türkiye tarımında uygulanan politika bellidir. Kırsalı ve köyleri boşaltarak yani üreticilerin alın terinin karşılığını görmezden gelerek, üretmesini engellemek, büyükşehirlerde varoşlar oluşturarak yoksullaştırma politikası ile o yurttaşların oylarını almak ayrıca Türkiye’nin tarımsal hammadde ve gıda ihtiyacını ithal ederek yandaşlara rant sağlamak AKP’nin 18 yılda uyguladığı tarım politikasının özetidir” dedi.

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.