0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Daha Şubat ayına bile girmedik bu sevgi yazısı da ne demeyin lütfen, sevin... Bir kuşu, bir kardeleni, bir peynirli böreği, bir mavi kasketi, bir konseri ama en çok insanı sevin…

1978 Yeşilçam yapımı Neşeli Günler filmi hepimizin tekrar tekrar izlediklerinden. Adı gibi bizi neşelendirdiğinden çok, aile sıcaklığını sevgisini hissettiğimiz için bence. Tüm kadronun muhteşem bir performans gösterdiği bu sıcacık film, bize “hayat sevince güzel” dedirtmiyor mu?

Hele müziği nasıl da kıpır kıpır. Sadece hareketli değil tüm müzikler ruh halime göre beni mutlu eder. Müziği artık televizyon, radyonun yanındacep telefonu, tablet vb. cihazlardan da dinliyoruzama canlı performans gibisi var mı? Geçenlerde Pera Müzesinde Türkiye’nin en uzun soluklu nefesli beşlisi Golden Horn Brass’ı izledim, ben çıkışta mest… Karanlıktan çıktım ışıklar başka parlak, çiçekler daha bir pembe yani konser hayat verdi, “hayat sevince güzel” dedirtti.

Gelelim turşuya; “suyu limonlu mu sirkeli mi” olsun? Nasıl olursa olsun boğaz antiseptiği o içiverin, lezzetini birlikte yediğiniz kişilerden alacaksınız. Film de bize işlerin tatlıya bağlanabileceği, aile içindeki sorunun tatlı dille alt edilebileceği mesajını vermiyor mu? Dışarıya karşı da direnç kazanabilmek için n’apıyoruz;yüzümüz turşu satmıyor çünkü hayat sevince güzel…

Yeni yıl yazımda da belirttiğim gibi “yaşamak nefes almak sevmek” için her sabah ayrıcalıklı uyandığımı düşünüyor, her gün sevecek yeni bir obje bulmaya çalışıyorum.

Din dil ırk fark etmez, o kocaman yüreği temiz olsun güven versin yeter. Dünyada en güzel şey kalpte insan sevgisi diyelim ve birlikte söyleyelim:

https://www.youtube.com/watch?v=Or1ixoYqOgE

“Hava soğuyunca değil, yüreği soğuyunca başlarmış insanın kışı” diyor Elif Şafak. Hep baharda kalmak mümkün değil ama kendi baharınızı yaratmanız mümkün. Ha bu arada ağaçlar bahar açmış, inşallah aldanmazlar…