0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

11 ayın sultanı Ramazan’da vatandaşların gün boyu tokluk hissi yaşamaları için Aktar Kamil Güvenbaş, sahur ve iftarda Demirhindi adı verilen ‘Hindistan Hurması’ tüketmeleri önerisinde bulundu.

Birçok vatandaş Sahurda bilinçsiz beslenme ile iftara kadar açlık hissiyatı yaşarken, iftarda ise açlığını bastırmak için karışık beslenmesi üzerine doğru beslenmenin yollarını aramaya başladı.

Bu süreçte sahurda şekerli ürünlerden uzak durup, iftarda bağırsak florası için hafif yemeklerle beslenilmesi gerektiğini söyleyen Güvenbaş, gün boyu tok tutacak Hindistan Hurması olarak bilinen Demirhindi’nin sofrada meyve suyu şeklinde tüketilmesini işaret etti.

Hurma ile oruç açıldığına dikkat çekerek Hindistan Hurması’nın önemine değinen Güvenbaş “İftarda en azından iki bardak içersek açlık hissi kan şekeri aynı zamanda karaciğere iyi gelir. Demirhindi kan şekerine ve açlık hissine iyi gelir, susuzluğu giderir. Kola, gazoz içmekten bin kat iyidir” şekline tavsiyelerine yer verdi.

“DEMİRHİNDİ SUSUZLUĞU GİDERİR, AÇLIK HİSSİNE İYİ GELİR”

Demirhindinin asitli içeceklerden bin kat daha iyi olduğunu kaydeden Güvenbaş “Normalde demirhindi şerbeti olarak buna Hindistan Hurması da deniyor, alıp şerbet yaptığımız takdirde içine biraz bal katıladabilecek şekilde içildiği takdirde kan şekerine ve açlık hissine iyi gelir. Aynı zamanda susuzluğu giderdiği ve susuzluğa karşı vücuda direnç verdiğinden dolayı  tavsiye ediyorum. Hurma ile ilk oruç açılması yada oruç tutulması da aslında kan şekerini dengelediği için. Bunun şerbetinden iftarda en azından iki bardak içersek açlık hissi kan şekeri aynı zamanda karaciğere iyi gelir. Yağ yakımını hızlandırma özelliği de vardır, bağırsakları da çalıştırır. Hazımsızlığıa da iyi geleceğini düşünüyorum. Çünkü bağırsağı çalıştıran her şey hazımsızlığa, mide problemlerine de iyi geliyor. Demirhindi normal tabaka haline alıp suda bekletiyoruz. Suda beklettikten sonra kabukları oluyor elle ayıkladıktan sonra kendi oluştuğu suyla fokur fokur kaynatıyoruz. Soğutup içebiliyoruz. Ya da blenderle çekip içerisine meyve suyu ekleyip doğal meyve suyuna dönüştürebilirsiniz. Orucu açtıktan sonra yemekte meyve suyu niyetine içilebilir. Kola, gazoz içmektense bin kat iyidir, afiyet olsun” dedi

“SAHURDA AÇLIK HİSSİNİ ARTIRACAK ŞEKER ODAKLI ÜRÜNLERDEN UZAK DURALIM”

Niyetlenmeden önce gün boyu açlık hissi oluşmaması için şeker odaklı ürünlerden uzak durup, su seviyesinin düşüklüğünün açlık hissi uyandırdığına dikkat çekere su tüketimini ve doğal sebzeleri işaret eden Güvenbaş, “Sahurda tok tutucu ürünler olarak haşlanmış yumurta, peynir. Mevsimsel. Olarak şu anda doğal domates, havuç, salatalık yiyebilirler. Bolca zeytin yemeyi tavsiye ediyoruz. Çünkü zeytin yağından dolayı kolesterole çok iyi gelir. Bunlarla beraber eğer bal yiyorlarsa kaliteli bal yemelerini tavsiye ederim. Kendi yaptıkları doğal reçel tavsiye ediyorum, çünkü marketten alacağınız reçellerin hepsinde glikoz şurubu olacağı için otomatikman siz yediğinizde açlık değerlerinizi iki katına yükseltecektir. Sahur ve iftar arasındaki sürede açlık hissi genellikle sahurda çok su tüketmediği için olur. Vücutta su seviyesi düştüğünde açlık hissi verir. Ama insanlar bunu susuzluk olarak değil açlık olarak hissettiği için direk yemek güdüsü oluşuyor. Şeker odaklı ürünler tüketildiğinde de karaciğere dokunarak kan şekeri yükseliyor. Kan şekeri yükselince otomatikman açlık hissi artıyor. İnsanlar Ramazan haricinde boş vakitlerinde bile normal muhabbet ederken bile bir şeyler yemek gereği hissediyorlar. Gençlere baktığımızda ellerinde enerji içecekleri, kola ve cips oluyor. O yüzden gerektiği kadar bu tarz gıdalardan uzak durursak kan şekerimiz ve fazla açlık hissimiz olmaz. Sahurda ayrıca süt ve yoğurt yenilmelidir. Bunlar tokluk hissi verir. Eğer ekmek yiyeceksek tam buğdaylı ekmek olabilir onda da 1 dilim tavsiye ediyoruz fazlası sizi ekmekle doyuracağı için kan şekerini yükseltecektir” dedi.

“İFTARA ÇORBA İLE BAŞLAYIP SONRASINDA ÇAYIMIZI ESMER ŞEKERLE İÇELİM”

Ramazan ayında iftar sofralarında çok yüklenilmemesi gerekildiği ve doğal ürünlerin tüketilmesi yanı sıra iftar sonrası uzanmak yerine egzersiz yapılmasının önemini vurgulayan Güvenbaş “İftarımızı ilk baş hafif açmayı tavsiye ediyoruz. Çünkü gün boyu mide dinlenmiş ve asit dahi üretmemiş vaziyette olduğu için birden yığılma yaparsa mide de şişkinlik oluşuyor.  Mevsimsel tarhana, yoğurt çorbası ya da tavuk suyu olarak bir tas çorbası olabilir yemeklerimizde etle birlikte sebze, eğer yiyebiliyorsak çok az bulgur pilavı ve bol yoğurt cacık tarzında ürünler kullanırsak, bununla beraber doğal turşuyu yemeyi tavsiye ediyoruz. Bunları yediğimiz halde midelerde ülser, gastrit, bakteri ya da şişkinlik yapabiliyor. Biz genelde bağırsak florasını düzeltmek için doğal beslenmeleri tavsiye ediyoruz. Şişkinliğimiz varsa rezine, anason, melisa çaylarından ve içlerine hibisküs çiçeği atılarak içilebilir. Çaylarımızı esmer şeker kullanarak içebiliriz. Ya da glikoz şurubu olmayan doğal ballarla tatlandırırsak daha faydalı olur. Bunları yemekten 1-2 saat sonra içerseniz hazmı kolaylaştırır. Ve yemek sonrası direk uzanmak yerine ev içerisinde egzersiz yapmak hazmın kolaylaşmasını sağlar. Direk yedikten sonra yatmamak gerekiyor” dedi.