0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıktığında toplumun pek umurunda olmadı.

Ardından İran da görülünce, hükümet hızlı karar aldı.

Sınırları kapattı.

İyi ki,  kapatmış,

Pekin’e bundan birkaç yıl önce seyahat ettiğimde, sokakta halkın önemli bir bölümünün maske ile gezdiğini görmüştüm.

Çin de, dil eğitimi alan ve beni gezdiren oğluma dönüp, ‘Neden maske takıyorlar’ diye sorduğumda, kentte hava kirliliğinin yüksek olduğunu ve halkın bu nedenle önlem aldığını anlatmıştı.

Hava kirliliğine karşı bile maskeyle gezen Çinliler, Korona virüsüne direnemedi.

Virüs hızla yayıldı.

Dünya Sağlık Örgütü Korona için Pandemi  kararı verdi.

Dedi ki, bu virüs dünya genelinde yaşayan insanların sağlığını tehdit ediyor, bulaşıcıdır ve mücadele buna göre yürütülmeli,

Edirne Sultan 1. Murat Devlet Pandemi Hastanesi ilan edildi.

Korona virüsü teşhisi konulan, şüphelenilen hastalar burada tedavi edilecek.

Hastanenin 460 yatak kapasitesi var.

Öyle de, birkaç hastayı öyle bir odada yatıramıyorsunuz.

Bulaşma riski var,

Korona Virüsü için ayrılan yatak sayısı 167,

Peki sağlık çalışanları nasıl görev yapıyor.

Devlet Hastanesinin hekim ve yardımcı sağlık personeli sayısı belli,

Oluşturulan ekiplere birkaç günde bir nöbet geliyor.

Sağlıkçıların da, canı can,

Önce kendi sağlıklarına dikkat edecekler, sonra hastalara müdahale edecekler,

Zorlu bir süreç,

Kolay değil,

Aileleri var, yakınları var, yüksek risk altında görev yapıyorlar.

Nöbet sonrası evlerine gidince, yakınları da risk altında,

Bu nedenle, evine gidemeyen, bir arkadaşının evinde sağlık çalışanının konakladığını öğrenen apartman sakinlerinin, takındığı tavır gündeme gelmişti.

Sağlık çalışanı da, bu duruma sosyal medya hesabından isyan etmişti,

Ne güzel de özetlemişti, Korona Virüsüne karşı verilen mücadeleyi:

“Şehirlerin savunma hattı acillerde başlıyor. Burada moral, motivasyon çok önemli. Savunması kırılan ordular gibi olmayalım. Dağılırız.”

Dünya mücadele veriyor.

Avrupa’nın göbeğinde birçok ülkenin mücadelede nasıl sınıfta kaldığını görüyoruz.

Cesetler neredeyse sokaklarda,

Türkiye başta sağlık çalışanlarıyla, sınavda şimdiye kadar yüz akıyla gidiyor.

Yaşadığımız normal günler değil,

Pek çok kişi hala bunun farkında değil,

Virüsün temas ile bulaştığı ısrarla anlatılıyor.

Sokağa çıkmayın deniyor.

Ama gel gör ki, sokağa çıkmak için mutlaka bir bahane var.

Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi’nde mücadele için ayrılan yataklar doldu.

Hastalar şimdi Edirne Tıp Fakültesi’ne yönlendiriliyor.

Tıp Fakültesi’nde 18’er yataklı 3 servis doldu.

Fakülte Hastanesi sağlık personeli açışından Devlet Hastanesinden daha şanslı,

Pandomi servislerinde sürekli iki asistan,  bir uzman hekim var.

Hemşireler hariç,

Tüm servislerin koordinasyonunu sağlayan ayrıca bir de hoca görevli,

Ekipler 8’er saatlik nöbet tutuyor.

Belki, hemşire ve asistanlara birkaç günde bir nöbet geliyor.

Ama uzmanlar ve hocalara 20 günde bir,

Normal olanı, her ekibe 14 gün de bir nöbet gelmesi,

Çünkü, virüs bu süre içinde kendini gösteriyor.

Sağlıkçıların da, tedavi sırasında virüs kapma ihtimali var.

Hal böyle iken,

Tıbbi olarak Kovit-19 denilen ve Korona olarak bildiğimiz virüsle orta da ciddi bir mücadele varken,

Bırakan mücadeleyi, savaş yapılırken,

Cepheden kaçanlar olmuyor mu?

Kaçmaya teşebbüs eden yok mu?

Olmaz mı?

Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi ve Tıp Fakültesi’nde sağlık gerekçeleri olanlar dışında, cepheden kaçmaya teşebbüs eden ve kaçanlar hakkında acilen idari ve adli soruşturma yapılmalı,

Savaştan kaçanlar Divan-Harp’e verilir.

Peki,

Korona savaşından kaçanlara ne yapacağız.

Bulun estetik yaptıranları, tespit edin eş durumundan yan çizenleri,

Tutun kulaklarından, gereğini yapın,

Gözünün yaşına bakmayın,

Sizi gidi kaçaklar, sizi,