0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bataklık Operasyonu malum,

Türkiye’nin en büyük uyuşturucu kaçakçılığı örgütüne yönelik yapıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Alparslan Tufan’ın iddianamesini okumaya devam ediyorum.

Merak ettiğim, Edirne Polisinin Nejat Daş operasyonu detayları,

İddianamede yazılan, kamuoyunun ilk defa duyacağı bilgiler olmalı,

Yanılmıyorum,

Örgüt Almanya’dan uyuşturucu parasını TIR şoförü kuryelerle Türkiye’ye getiriyor.

Tespit edilen ilk sefer Almanya’dan yola çıkan sürücü Halit Öztürk’ün kullandığı 34 FN 7854 plakalı TIR ile 19 Nisan 2020 tarihinde,

Detayları iddianamede yok, muhtemelen ek delil klasörlerinde yer alıyor.

Kapıkule’de şoförün beyanıyla mı, yoksa araç muayenesi sırasında mı olduğu tam olarak anlaşılmayan 650 bin İngiliz Sterline ait tutanak düzenliyor.

Ardından, TIR sürücüsü paralarla birlikte serbest bırakılıyor.

Hani derler ya, parayı yolda bulursan bile sayacaksın,

Kuryeden paraları teslim alan örgüt yöneticileri sayıyorlar ve 2 bin 900 Sterlin eksik olduğu anlaşılıyor.

Örgüt liderleri eksik paralar için hesap sorunca, kurye ve teslim alanlar birbirini suçluyor.

Ardından da, ‘gümrükte sayarken almışlardır’ değerlendirmesi yapılıyor.

Almanya’dan gelen sürücü Mahmut Güney’in kullandığı TIR, Kapıkule’den rahatça geçtikten sonra 24 Nisan 2020 günü TEM otoyolu Ergene bölümünde Jandarma Trafik Ekibi ve Çorlu KOM ekipleri tarafından rutin kontrolde durduruluyor.

Polisler çekici kabinine bakınca yatağın üstünde atılmış 6 poşet dikkatini çekiyor.

Paketler açıldığında içinden 403 bin 660 İngiliz Sterlini çıkıyor ve paralara el konuluyor.

Birkaç gün önce paraları teslim alan ekibin, silahlı saldırıya uğraması Çorlu’da kurye TIR sürücüsünün yakalanması Nejat Daş’ı kuşkulandırıyor.

Sürücü Hüseyin Kalmuk’un kullandığı 61 K 15837 plakalı TIR 28 Nisan 2020 günü Kapıkule’ye giriş yapmak için geliyor.

Edirne KOM Şube ekipleri TIR’da arama yapıyor ve 250 bin İngiliz Sterlini ile 311 bin 500 Danimarka Kronu buluyor.

TIR sürücüsü dövizin sahibinin Ali Ekber olarak tanıdığı kişi olduğunu, getirmek için bin 500 Euro aldığını anlatıyor.

Edirne Polisi kuryenin Ali Ekber olarak bildiği kişinin Nejat Daş olduğunu tespit ediyor.

İpin ucunu yakalayan Edirne KOM Şube ekipleri, 1 Mayıs 2020 günü Kapıkule’ye gelen Musa Nadir Kale’nin kullandığı BZ LZ 35 plakalı TIR’ı arıyor.

TIR’ın çekici bölümü sürücü yatağının altında, çekmecelerde 6 adet yeşil naylon poşetler içinde 300 bin Sterlin bulunuyor.

Sorguda son yakalanan sürücü de, Ali Ekber adını itiraf edince düğmeye basılıyor.

Edirne Cumhuriyet Başavcılığı’nın ‘kontrollü teslimat’ kararı üzerine, TIR Edirne Polisi tarafından İstanbul’daki buluşma noktasına kadar takibe alıyor.

Buluşma noktasına geldiğinde TIR’ın yanına Gri Peugeot 308 otomobil yanaşıyor.

Şoför Musa Nadir Kale TIR’dan para dolu çantayla inip, gelen aracın arka koltuğunun üzerine bırakıyor.

Takip eden ve pusu da bekleyen Edirne Polisi teslimat gerçekleşince paraların konulduğu otomobilin etrafını sarıp içindeki iki şüpheliyi yakalıyor.

Bingo,

Kimlik kontrolünde otomobili kullananın Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek’in  makam şoförü Polis Memuru İbrahim Halil Akgül, yanındakinin Nejat Daş olduğu anlaşılıyor.

Pandemi nedeniyle sokağa çıkma yasağı olduğu için, denetimlerden kurtulmak isteyen örgüt lideri Daş, kuryeden paraları teslim almaya polisle geliyor.

Üç şüpheli Edirne’ye getiriliyor.

Benim asıl anlatmak istediğim bundan sonra,

O gece paraları bizzat teslim almaya gelen Nejat Daş, Polis Memuru İbrahim Halil Akgün ve TIR sürücüsüne uzun süre ulaşamayınca diğer örgüt üyeleri panikliyor.

Çete üyelerinin korkusu dinlenen telefon konuşmalarından anlaşılıyor.

İstanbul Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek şoförünün gözaltına alındığını öğrenir öğrenmez telaşla harekete geçiyor.

Diğer şoförü Abdullah Kaan Karabulut’u arayarak uyarıyor ve “Zaten müdüriyet emrine aldılar beni yarın gelir alırsın beni, İbrahim’i gözaltına aldılar. Kaan kimseye söyleme de, İbrahim bugün bir yerlere gitmiş ne halt yediyse, demiş ki ben Necmettin müdürün şoförüyüm demiş falan filan çarşı pazar karıştı şimdi beni müdüriyet emrine aldılar. İbrahim de şimdi mali şubede gözaltında” diyor.

Savcı iddianamede, bu konuşmayı Müdür Yüksek tarafından şoförünün yaptıklarından bilgisi olmadığı yönünde izlenim yaratma amaçlı olduğu değerlendirmesini yapıyor.

Edirne Polisi Sultanbeyli İlçe Emniyet Müdürü Yüksek’i de, gözaltına alıyor.

Örgüt üyelerinin paniği daha da artıyor.

Şebekenin bir başka Polis Memuru üyesi Ahmet Korkmaz, telefonla meslektaşı K.Ö.’yü arıyor.

O görüşme tapelere, “Necoyla görüştüm. Bizim Necmettin müdür. Bir tane orda tanıdık komiser bulduk.” diye yansıyor.

Gözaltına alınan şüpheliler Edirne KOM Şube’ye getiriliyor.

‘Tanıdık komiser’ Edirne Emniyeti’nden,

Öyle anlaşılıyor.

KOM Şubeden mi, İstihbarat Şubeden mi, bir başka birimden mi detay yok.

Kritik gizli soruşturmadan örgüte bilgi sızdırıyor.

Affedilir tarafı yok.

Sözün bittiği yer,

Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Alparslan Tufan bu görüşmeye yönelik iddianamesinde, “Emniyet Müdürü Necmettin Yüksek’in de görevlilerce gözaltına alındığı, şahısların gözaltında bulunduğu yerde tanıdıkları bir komiserden olay hakkında bilgi aldığı…” değerlendirmesi yapıyor.

Nasıl yani demeyin,

1 Emniyet Müdürü ve 3 Polis Memuru örgütün ağına düşmüş,

Haklarında iddianame yazılmış,

Örgüt lideri Nejat Daş, Sultanbeyli Emniyeti Destek ve Hizmetleri Geliştirme Derneği’ne kendi adına 10 bin lira bağış yapıyor.

Emniyet adına kurulan bir dernek, bırakın polisleri adı söylenince kamuoyunun birçok kişinin tanıdığı bir isimden bağış alıyor.

Tamam da,

Gizli ve kritik bir soruşturmadan bilgi sızdıran komiser soruşturma aşamasında tespit edildi.

Bu gelişme dinleme kayıtlarına yansıdı.

Bitmedi.

Bu bilgilerden sonra, ne olmuş işte orası iddianamede belli değil.

Operasyonu Edirne KOM Şube yapmış,

Soruşturma detaylarını bu şube çalışanları biliyor.

Hatta bırakın tüm şube çalışanlarını, sadece özel bir ekipteki polisler,

Ve İstihbarat Şubedekiler.

Demek ki, o komiser iki şubeden birinde,

Kim o komiser?

Aradan o kadar zaman geçti.

Adli veya idari işlem yapıldı mı ki,

Yoksa kol kırıldı yen içinde mi kaldı.

Ve ya,

Halen kritik soruşturmalarda görev almaya devam ediyor mu?

Eğer öyleyse,

Vay ki, ne vay,