Edirne’nin Lalapaşa ilçesine bağlı Çallıdere Köyü’nde yürütülen arazi toplulaştırma çalışmalarında, köy halkının arazilerinden kesinti yapılırken, özel bir şirketin bundan muaf tutulması büyük tepki topladı. Ayrıca şirketin arazisine 56 bin 500 metrekare mera alanı eklenirken, şirketin bununla da yetinmeyip köy tüzel kişiliğine ait 120 bin metrekarelik mera alanının daha arazilerine katılmasını talep ettiği öne sürüldü.

Lalapaşa’ya bağlı Çallıdere Köyü’nde sürdürülen Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri projesi, köyde yaşayanların tepkisine yol açtı.

Köy muhtarı Galip Aydın, köylülerin arazilerinden toplulaştırma kapsamında yüzde 10 kesinti yapılırken, özel bir şirkete ait arazilerinden kesinti yapılmadığını ve şirkete fazladan 56 bin 500 metrekare mera alanı eklendiğini öne sürdü.

“BU ŞİRKETE KATILIM KESİNTİSİ YAPILAMDIĞI GİBİ 56 BİN METREKARE DAHİL EDİLİYOR”

Çallıdere Köy Muhtarı Galip Aydın, “Ortak tesislere katılım kesintileri yönetmeliğin de tarif ettiği üzere yol, kanal, tahliye kanalı gibi proje gereği ihtiyaç duyulan ve kamunun ortak kullanacağı yerler için yapıldığından işbu kesintilere köyümüz sınırları içerisinde yaşayan hiçbir komşumuz veyahut köy sınırlarımız içerisinde yaşamasa da dahi arazisi toplulaştırma kapsamında kalan hiçbir malik itirazda bulunmamıştır. Ancak haricen öğrendiğimiz kadarıyla şirkete ait köy sınırlarımız içerisinde bulunan ve toplulaştırma projesine dahil edilen taşınmazlar üzerinde ortak katılım payı kesintisi yapılmamış olup bu husus parselasyon planları ile mülkiyet listelerine ilişkin askılardan da açıkça anlaşılmaktadır. Şirkete ait taşınmazlar üzerinde herhangi bir ortak katılım payı kesintisi yapılmadığı gibi yönetmeliğin yeni parselasyon planlarının askıya çıkarılması ve onaylanması başlıklı 17. Maddesine istinaden ilgili şirketin yapmış olduğu itirazlar üzerine DSİ Toplulaştırma Müdürlüğü tarafından Çallıdere Köyü Tüzel Kişiliği adına tescilli 101 Ada 224 Parsel (26 bin 500 metrekare) ile 101 Ada 228 Parsel (30 bin metrekare) sayılı mera vasfına sahip taşınmazlarımızdan toplam 56 bin 500 metrekare mera alanı toplulaştırma projesinde şirketinin adına tescil edilecek şekilde parselasyon planına dahil edilmiştir” dedi.

“KÖY HALKINDAN KESİLDİ, 470 BİN METREKARE TAŞINMAZ ALANI OLAN ŞİKETİN 526 BİN 500 METREKARE ALANA DAHİL EDİLDİ”

Toplulaştırma kapsamında ortak katılım payı kesintisi köy halkından yapıldığı, şirketten ise kesinti yapılmadığı gibi ilave yapıldığına değinen Muhtar Galip Aydın, “İlgili şirketten herhangi bir kesinti yapılmadığı gibi şirketin ilk aşamada toplulaştırma projesine dahil edilen 470 bin metrekare taşınmaz alanı proje dahilinde yaptıkları itirazla son askı ilanı ile 526 bin 500 metrekare taşınmaz alanına çıkartılmış, ortak katılım payı kesintisi köy halkına ait taşınmazlardan yapılırken şirkette bir kesinti yapılmadığı gibi köy tüzel kişiliğine ait köy halkının hayvancılık faaliyeti kapsamında kullandığı ve hayvan otlağı olarak adlandırılan mera alanından belirtilen şirkete taşınmaz alanı kazandırılmasının hukuka ve hakkaniyete uyar yanı bulunmadığı gibi arazi toplulaştırması iş ve işlemlerine dayanak gösterilen Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği ile 8/12/1953 tarihli ve 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanunun Ek-9 uncu maddesi, 22/11/1984 tarihli ve 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanununun 6’ncı maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 24 üncü maddelerine yani bu konudaki mevzuatın lafzi ile amacına uymamaktadır” diye konuştu.

“TÜZEL KİŞİLİĞİMİZE AİT TAŞINMAZLARDAN YAPILAN KESİNTİ ŞİRKET ADINA TESCİL EDİLEMEZ”

Köy halkından yapılan kesintinin şirkete dahil edilemeyeceğini vurgulayan Galip Aydın, “Yönetmeliğin 15. maddesi ortak alanlara katılım payı kesintisi sıralamasında öncelikli olarak gerçek veya tüzel kişilere ait taşınmazlardan bunun yeterli olmaması halinde devlet hazinesine ait yerlerden kesinti yapılmasını öngörmüş olup bu alanların bu taşınmazlardan yapılacak kesinti ile karşılanamaması halinde ise bu alanların gerçek veya tüzel kişilerden kamulaştırma veya anlaşma yolu ile kesintisinin yapılması suretiyle ilgili alanların oluşturulmasını ön görmüştür. Dolayısıyla ortak alanlara bile köy tüzel kişiliğimize ait taşınmazlardan kesintinin zorunluluk hali kapsamında yapılacağı bile öngörülmüşken şirketinin itirazı üzerine tüzel kişiliğimize ait taşınmazlardan kesinti yapılarak şirket adına tescil edilemeyeceği açıktır” diye kaydetti.

“ŞİRKET 56 BİN METREKARE HARİCİNDE 120 BİN METREKARE ALANINDA KENDİSİNE TESCİLİ İÇİN TALEPTE BULUNDUĞUNU ÖĞRENDİK”

Yaşanan süreçte şirketin 56 bin dönümden sonra belirlenen parselden 120 bin metrekare kendisine verilmesi için talepte bulunduğunu, böylelikle 479 bin metrekare taşınmaz alanı olan şirketin 646 bin 500 metrekare alana kavuşması planlandığını kaydeden Galip Aydın, “Bahsi geçen şirkete tescil edilmesi planlanan toplamda 56 bin 500 metrekare mera alanımız haricinde şirketin talebi ile mera komisyonu tarafından yaklaşık 2 hafta önce ilgili meralar üzerinde keşif yapılmış, yine haricen öğrendiğimiz kadarıyla tescili planlanan 56 bin 500 metrekarenin ötesinde 101 ada 224 parsel sayılı taşınmaz içerisinden toplamda 120 bin metrekare alanın da tescili konusunda şirket tarafından talepte bulunulduğu, köy tüzel kişiliğimize ait mera alanından da yine ikinci bir kesintinin planlandığını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Bahsi geçen işlemlerin tapuya tescili halinde şirketin toplulaştırmaya girmiş taşınmaz alanı toplamda 470 bin metrekare iken planlanan işlem ile köy tüzel kişiliğimize ait mera alanlarından kesinti yapılması halinde şirketin 646 bin 500 metrekare tarla vasfına sahip alana kavuşacağı planlanmaktadır. Tesis edilen işlemler ile planlanan işlemlerin temsil ettiğimiz köy halkına vereceği zarar ve ziyanın boyutunun ölçülemez, öngörülemez olduğu aşikardır. Yüzyılı aşkın süredir belirtilen mera alanlarından geçimini sağlayan aileler ile küçükbaş ve büyükbaş hayvanların otlaklarından kesinti yapılması suretiyle şirket lehine tarımsal arazi kazandırılması yönünde işlem tesis edilmesi hiçbir hukuka, ahlaka ve etiğe uymamaktadır. Kaldı ki toplulaştırma iş ve işlemlerinin amacı arazi toplulaştırması ile tarla içi geliştirme hizmetlerinin vatandaş lehine tesisidir. Ancak yapılması planlanan ve yukarıda izah ettiğimiz iş ve işlemlerinin hiçbiri vatandaş lehine olmadığı gibi tam aksine köy tüzel kişiliğinin kamu yararına yıllardır koruduğu mera alanlarının tarla vasfına dönüştürülerek talep eden şirkete kazandırılmasından ibarettir” dedi.

“ÇALLIDERE KÖYÜ OLARAK HUKUKİ SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

Galip Aydın, “Köy tüzel kişiliğine ait mera vasfına haiz alanlardan kesinti yapılmasına muvafakatimiz bulunmadığını bildirerek; Toplulaştırma Müdürlüğü tarafından bahsi geçen işlemlerin tesisi halinde ise hukuki zemine uymayan her türlü iş ve işlem için Çallıdere Köyü adına hukuki sürecin takipçisi olacağız” diye noktaladı.

Çallıdere Köyü Arazi Toplulaştırması ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri Uygulama Yönetmeliği kapsamında çalışmaları takip eden Av. Murathan Başaran da yaşanan sürecin hukuki olarak takipçisi olacağını belirtti.

Haber: Erkan Ekşi