DOLAR 32,4973 -0.01%
EURO 34,8607 -0.38%
ALTIN 2.450,840,62
BIST 9.873,281,61%
BITCOIN 20861750,48%
Edirne
20°

PARÇALI AZ BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Esnaf

ABONE OL
18 Nisan 2021 15:56
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ankara’ya 80 kilometre uzaklıkta Beypazarı,

Ankara’nın tarihi konakları ile bilinen ilçesine yolculuk yaklaşık bir saati buluyor.

Edirne’nin de konakları var.

Beypazarı konakları ile Edirne konakları arasında mimari farklılık var.

Ama bir başka farklılık daha var.

Beypazarı yerel yönetimleri konakları ayakta tutmak için çok çalışmış çok,

Son yerel seçimlerde CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan Mansur Yavaş döneminde Beypazarı konakları için adımlar atılmış,

Daha doğrusu Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu ile konakların olduğu mahalleyle ilgili kararlar alınmış,

Kurallar tespit edilmiş,

Sonrasında bir milim geri adım yok,

Koruma altındaki bölgede birçok bankanın şubesi, kurumsal firmaların işyerleri var.

Bu tür kurumsal firmaların logoları dokunulmazdır.

Asılan tabelaların renkleri, boyutlarının standardı vardır.

İki dünya bir araya gelse kurumsal firmalar bu konuda taviz vermez,

Koruma altındaki bölgede kullanılacak tabelaların boyutundan, rengine kadar Beypazarı Belediyesi standartları belirlemiş,

Ama gel gör ki, Beypazarı Belediyesi’de milim kararlarından dönmemiş,

Sonrasında o bankalar, kurumsal firmalar, ödün vermedikleri tabela boyutları ve logo renklerini belediyenin aldığı karara göre uygulamış,

Bitmedi,

Mahalle içinde yöresel ürünler satan birçok işyeri var,

Çoğunluğu da kadınlar tarafından işletiliyor.

Yöresel ürünler satan bu işyerleri içinde tabela standartları var,

Hepsi aynı boyda, aynı renkte,

Sokak adları da tek tip tabelalarla yazılmış,

Bitmedi,

Yöresel ürünler satan dükkânları işletenler kentlerine gelen turistlere, kafilelere geçerken önce ‘Hoş geldiniz’ diyorlar güler yüzleriyle,

Sonra da, sattıkları ürünleri ikram ediyorlar.

Hatta, ısrar ediyorlar, ‘Lütfen tadar mısınız, almanız önemli değil’ diye,

Baklava satan Beypazarlı bir kadın, neredeyse yarım tepsi baklavayı ‘tattırıyor’,

Aklına ‘gitti benim yarım tepsi’ diye bir düşünce gelmiyor,

Asıl üzüldükleri ikram edilen ürün tadılmadığında üzülüyorlar,

Türkiye’nin sebze ihtiyacının neredeyse yüzde 15’ini karşılayan Beypazarı ekonomisini turizm ayakta tutuyor.

Beypazarlılar yumurtlayan tavuğa gözleri gibi bakıyor,

Beypazarı gözlemlerim böyle,

Hadi gelin şimdi, yine bir turizm kenti olan Edirne’yi gözünüzün önüne getirin,

Yukarıda esnafla ilgili tespitlerimi düşünün,

Sonra da, Edirne esnafının tavırlarına bakın,

Bitmedi,

Edirne’nin tarihi dokusunun önemli sivil mimarlık örnekleri konaklarının halini düşünün,

Sonrasın da,

Saraçlar Caddesindeki işyerlerini gözünüzün önüne getirin,

Saraçlar Caddesinden geçerken başınızı, bir kaldırıp işyerlerinin tabelalarına bakın,

Bir standart var mı?

Renk cümbüşü, adeta tabela terörü var,

Görüntü kirliliği neredeyse gözlerinizi bozar,

Tabelaları okurken, başınız döner.

Şehirleri yönetenlerin görevi, o kentin dokusunu korumak ve markalaştırmak değil mi?

Üstelik bizim şehrimizin Beypazarı’dan eksiği yok.

Fazlası var, Edirne’nin,

Demek ki, elin oğlu yapabiliyor.

Yapılamayacak işler değil bunlar.

Bizim eksiğimiz ne ki,

Biraz cesaret, dirayet, direnç, dik duruş, liyakat,

Esnafından, yerel yöneticisine kadar hadi en azından Beypazarı gibi olalım.

Hadi bakalım,

Bir tarafından başlayalım,

İlk adım nereden atılacak.

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.