0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kamu İhale Kurulu kararına göre 2019 yılı için mal ve hizmet alımlarında uygulanan doğrudan temin miktarı 30 bin 101 lira,

Kanun, ilân yapılmadan, teminat almadan ihtiyaçlarını belirlenen miktara kadar yapabilirsin demiş,

Sonra eklemiş:

“Eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işleri kısımlara bölünemez. Bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir.”

Doğrudan alımlar acil durumlar için düşünülmüş,

Sayıştay Denetçileri Edirne İl Özel İdaresi’nin 2019 yılı hesaplarını incelerken bu kurala uyulup uyulmadığına bakmış,

Sonra demişler ki,

“Parasal sınırların altında kalmak amacıyla bazı mal ve hizmet alımları ile yapım işleri kısımlara bölmüşsün”

Devam etmişler,

Edirne’de 6 okula atölyelerin yapımı tek seferde olmalıydı.

Toner alımını, baskı işini, asfalt nakliyesini bölerek yapmışsın,

Olmaz, bu işlemler ihalelerde rekabet, saydamlık, eşit muamele, güvenilirlik ve kaynakların verimli kullanılması ilkelerine aykırı,

Müfettişler özel idarenin mülkiyetindeki malların kiraya verilmesi işlerini de incelemiş,

Bakmışlar, kurumun gayrimenkulleri pazarlık usulü ihale edilmiş,

Anlamıyorum,

Özel İdare bürokratları dünkü memurlar değil ki,

Neredeyse emekliliği gelip geçenler var.

Biri de çıkıp, ‘olmaz’ dememiş,

Taşınmazların ihaleleriyle ilgili usulsüzlükler bu kadar sanıyordum.

Meğer bırakın pazarlık usulünü, ihalesiz vermişler.

İşte bu sözün bittiği yer,

Kamu malı değil, sanki babasından kalan miras,

İnsanın ailesinden kalsa bakar eder, kiraya verirken,

Kamu İhale Kurumu, tarafından bazı şirketlere ‘yasak’ konuluyor.

İhale yapan kurum, sözleşme yapmadan önce bu listeleri kontrol eder.

Bizimkiler, bu denetime gerek duymamışlar,

Patagonya da olmaz!

İhale şartnamelerinde teknik personel ve araç parkıyla ilgili detaylar yer alır.

Kamuda ihale kazanan şirketler, araç parkını, çalışacak ve yapılan işlerden sorumluluk sahibi olacak teknik personel listesi de verir.

Sayıştay uzmanları raporlarında, “……benzer nitelik ve ölçekteki sözleşmeleri yerine getirme deneyimi, iş için önerilen yöntem, organizasyon yapısı, yönetici kadrosu ile işi yürütecek teknik personelinin eğitimi ve mesleki nitelikleri esas alınır.” yasa maddesini hatırlatmışlar.

Gel gör ki,

Edirne İl Özel İdaresi ihale ettiği, aralarında çoğunluğu okul onarımı, Kapıkule’de, yurtdışından gelen işçiler için yapılan otopark, kamuoyunun 5 milyon 521 bin liralık maliyeti nedeniyle çok tartıştığı Trafik Çocuk Eğitim Parkı işinin de, aralarında olduğu 15 ihalede böyle ilgili teknik personel istenmemiş,

Yani okulun onarımını yapmışsın, ustanın doğru yapıp yapmadığını kontrol eden teknik personel yok.

Trafik Eğitim Parkı yapmışsın, oradaki çatı kuvvetli rüzgâr esince uçar mı, elektrik tesisatında kaçak olması halinde topraklaması standartlara uygun mu belli değil,

Neden,

Çünkü teknik uzman denetiminden geçmemiş,

Daha doğrusu işi yapan firmadan böyle bir personel çalıştırılması istenmemiş,

Kim bakacak, edecek.

Hadi şirket teknik uzman çalıştırmadı.

Kontrol edip, cezai işlem yapılmış mı?

Kesinlikle hayır.

Bunu kim diyor.

Ben değil, Sayıştay Müfettişleri,

Malum, kamu ihalelerini kazanan şirketler bazen, dudak uçuklatan tenzilatlar yapar.

Neredeyse maliyetin altında fiyat verirler.

Sonra yapılan inşattan hayır bekle,

İhaleyi kazanan şirket zararına mı yapacak işi,

Tabi ki hayır,

Ne yapar,

Önce, proje değişikliği ile yüzde 20 keşif artışı ister.

Bu yetmez,

Ardından davetiye usulü ikmal ihalesi yapılır.

Gemisini yüzdürür yani,

Devlet bunları bilmez mi?

Bilir.

Bu nedenledir ki, ‘anahtar teslimi’ ihale yöntemini getirir.

Kamu kaynaklarının, verimli kullanılması için,

İhale öncesi düşünür taşınır teklifi verirsin,

İşi bitirip anahtarı teslim edersin,

Edirne İl Özel İdaresi 2019 yılında 77 yapım ihalesinin hiç birini anahtar teslimi yapmıyor.

Numunelik bir tek ihale anahtar teslimi değil,

Sayıştay Denetçileri, bu ihalelere yönelik, “İl Özel İdaresi tarafından ihale edilen yapım işleri incelendiğinde, anahtar teslim götürü bedel sözleşme imzalanması gereken işlerde birim fiyat sözleşme imzalandığı görülmüştür. İdare yetkilileri bu duruma gerekçe olarak söz konusu işlerin uygulama projelerinin olmamasını ve muhtemel proje değişikliklerini göstermişlerdir.”

Özeti,

Yukarıda anlattığım gibi,

İhale yapılmış sonrasında önce keşif artışı, sonra proje değişiklikleri,

Vahhh benim ülkemin kaynakları, vahhhhh

Ne diyeyim ki,

Neden bu işlerin yapıldığını söyleyeyim mi?

Yok, siz anladınız onu,

Bu nedenledir ki, müfettişler raporlarında, “…. ihale öncesi ve sonrası süreçlerin; idari, mali ve teknik yönleriyle koordineli bir şekilde yürütülmesi ve istisnalar dışındaki yapım işlerinin, uygulama projesine dayanan anahtar teslim götürü bedelle ihale edilmesi gerekir.” değerlendirmesi yapıyor.

Raporda, ihaleyi alan şirketin ihale yasaklı olup olmadığının kontrol edilmediği yer alıyor.

Malum,

İhaleyi kazanan şirketler, alt yüklenici firmalarla çalışabiliyor.

Sayıştay Denetçileri, 4 okula yapılan onarım ve atölye yapım ihalesini kazanan şirketlerin alt yüklenicilerine ait ‘yasaklılık’ denetiminin yapılmadığını yazmışlar raporlarına,

Şaşırdım.

Aslında niye şaşırıyorum ki,

Ana şirketin ‘yasaklılık’ denetimini yapmayan, kurum alt yüklenici için yapar mı?

Bu kez, şaşırmama şaşıyorum.

Malum,

Şirketler, ihaleyi kazandıktan sonra sigorta yaptırma zorunluluğu var.

İşi bir noktaya kadar getirdin, yakıldı, döküldü, yandı bitti kül oldu.

Ne olacak devlet verdiği para heba mı olacak?

Bu nedenle sigorta isteniyor.

Edirne İl Özel İdaresi’nden ihale alan ana şirketler sigortayı yaptırmış,

Fakat poliçeler alt yüklenicileri kapsamıyor.

Haklısınız,

O kadar anlattıklarımdan sonra,

Devede kulak diyorsunuz,

Sizde haklısınız.

Neyse,

Noktayı yarın koyalım.