DOLAR 32,5422 -0.01%
EURO 34,9092 0.13%
ALTIN 2.426,490,16
BIST 9.712,44-0,10%
BITCOIN 2051561-4,46%
Edirne
24°

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Saadet’ten eğitimde çözüm önerileri

Saadet’ten eğitimde çözüm önerileri

ABONE OL
16 Eylül 2019 11:29
Saadet’ten eğitimde çözüm önerileri
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran, geçtiğimiz Pazartesi günü başlayan 2019-2020 eğitim-öğretim dönemi birçok sorunu da beraberinde getirdiğini belirterek, partisinin eğitim sisteminin sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerini paylaştı.

Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali Demirkıran, yaptığı yazılı açıklamada, eğitim sisteminde kendi medeniyet değerlerimizin esas alınması gerektiğine vurgu yaparak, “Bu nedenle müfredatlar ve ders kitapları da kendi değerlerimize uygun olarak hazırlanmalıdır. Bakan değiştirerek, eğitimi tamamen sınavlara ve testlere bağlayarak, not sistemi ile uğraşarak, teneffüs saatlerini, dönem sayısını artırarak, okulların adlarını değiştirerek bu sorunlar çözülmez” dedi.

“EĞİTİM HÜSRANA DÖNÜŞTÜ!”

Demirkıran, hükümetin 18 yıldır eğitim sistemini içinden çıkılmaz hale getirdiğini belirterek, “18 milyon öğrenci bu yıl okula gidiyor. Bu 18 milyon öğrencinin tamamı AK Parti iktidarında dünyaya geldi. Bu dönemde anasınıfına, ilkokula, ortaokula ve liseye bu iktidar döneminde gitti. Şu anda okula giden mevcut nesil Ak Parti’nin eseri. Üstelik de 7 değişik bakanla ‘devrim gibi karar, devrim gibi de değişiklik’ diye sonu hüsran olan icraatlar yapıldı. Ama devrim gibi kararlar sonunda büyük hüsrana dönüştü” ifadelerini kullandı.

Demirkıran, yeni başlayan eğitim-öğretim yılında tüm öğretmen ve öğrencilere başarılar dileyerek,  Saadet Partisi’nin eğitim sisteminin sorunlarıyla ilgili çözüm önerileri ise şöyle sıraladı;

  • Eğitim konusu siyaset üstü bir konudur, devlet politikasıdır, maarif davamızdır. Öncelikle konuya bu şekilde yaklaşılmalıdır.
  • Eğitim, hepimizin ortak meselesidir. Bu nedenle hepimizin ortak davası olması gerçeği kabul edilerek hükümet konuyu bütün bu paydaşlarıyla ele almalıdır.
  • Sadece öğretim dediğimiz gibi bilgi yükleme değil, eğitim dediğimiz davranış kazandırma hedeflenmelidir.
  • Eğitimi ve kültürde Avrupa Birliği değerleri değil, medeniyet değerlerimiz esas alınmalıdır. Bu nedenle müfredatlar ve ders kitapları da kendi değerlerimize uygun olarak hazırlanmalıdır.
  • Problemlerin temeline inilmeli; bakan değiştirerek, eğitimi tamamen sınavlara ve testlere bağlayarak, not sistemi ile uğraşarak, teneffüs saatlerini, dönem sayısını artırarak, okulların adlarını değiştirerek bu sorunlar çözülmez.
  • Şekille uğraşmaktan vazgeçilmeli, eğitimin ruhunu düzeltecek icraatlar yapılmalıdır.
  • Eğitimde sık sık değişiklikler yapılmamalıdır. Değişiklikler yapılacaksa döneme-yanılma yoluyla değil, ilmi dayanaklarla yapılmalıdır.
  • Şu anda okullar arasında öğrenme farkları yüzde 40’ı buluyor. Okullar arası kalite farkı en aza indirilmelidir. Bunu yaparken bütün okulların kalitesi iyi okulları yaklaştırılmalıdır.
  • Böylece herkes evine en yakın okula gidebilmeli, öğrencilerin servislerle okullara taşınmasına son verilmelidir.
  • Öğrencilerimizin hayatlarının sınavını bu yaşta kendilerine hiçbir faydası olmayan test çözerek yarış atı gibi koşturulmamalıdır.
  • Çocuklarımızın en güzel yılları servis ve test çözümü arasında heba olmamalıdır. Sınıfta kalma yeniden uygulanmalıdır.
  • Mesleki yönelim erken belirlenmeli, meslek liselerinin cazibesi artırılmalıdır.
  • Öğretmen eğitimde en önemli faktördür. Eğitimin merkezinde öğreten vardır. Bu nedenle öğretmen eğitimine çok önem verilmelidir. Öğretmenlere mesleki formasyonlarını geliştirmeleri için imkân ve kaynak sağlanmalıdır.
  • Atanamayan öğretmenlerin ataması yapılmalıdır.
  • Öğretmen alımlarındaki mülakatlar adil olmalıdır.
  • Doğu ve Güneydoğuda zorunlu uygulamalar yerine, o bölgelere giden eğitimciler için yeni teşvik modelleri kurgulanmalıdır.
  • Okullarda şiddet ve zorbalığa fırsat verilmemelidir. Okul çevrelerinde güvenlik tam anlamıyla sağlanmalıdır. Öğrencilerimizin akıl sağlığı ve can güvenliği korunmalıdır.
  • Öğrenci refahı araştırmasında öğrencilerimiz 35 OECD ülkesindeki yaşıtları arasında en mutsuzlar olarak görülmektedir. Öğrencilerin mutluluklarını artıracak sosyal tedbirler alınmalıdır. En başta da test belasından gençlerimiz, çocuklarımız kurtarılmalıdır.
  • MEB bütçesinden kütüphane, laboratuvar ve yeterli derslik gibi fiziki altyapılarla ilgili bina ve altyapı inşası için yeterli bütçe ayrılmalıdır. Okulun ihtiyaçların giderilmesi için okul yöneticilerinin zorunlu bağış yoluna başvurmaları engellenmelidir.

Haber Merkezi

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.