0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kullanıcılara gına getiriyor.

Numaranızı bulan şirketler, adeta makineli tüfekle ateş eder gibi peş peşe SMS yolluyor.

Telefona gelen SMS mesajları bunaltıyor.

Bakıldı ki, olacak gibi değil,

Bakanlık bir yönetmelik çıkardı.

Mayıs ayında Edirneliler saç baş yoldu.

Edirne Belediye Başkanlığı ay boyunca neredeyse her gün SMS gönderdi.

Hatta gün içinde bir iki kez,

Ay sonuna kadar çevre, temizlik ve emlak vergilerinizi ödeyin.

Aslında bakarsanız masum bir hatırlatma,

Amaç, vergi ödeme süresini Edirneliler kaçırmasın,

Altında yatan, paraları bir an önce getirin.

Öyle de her gün mesaj mı gönderilir,

Bir durun Allah aşkına,

Tamam, anladık.

Bir yeter!

Hayır yetmedi.

Neyse, Mayıs bitti de rahatladık.

Aslında emlak, çevre ve temizlik vergisi ilk taksit ödemelerinin miktarı ne kadar oldu ki,

Tahsilât yüzde kaç oldu.

★★★

Belediye Başkanı Recep Gürkan, Ocak ayında bütçenin yüzde 45 oranında eridiğini açıkladı.

Nitekim Haziran ayı meclisine ek bütçe talebinde bulundu.

Meclis isteği komisyona havale etti.

İyi de benim merak ettiğim bir ay sonra gelecek ek bütçede gelir kalemleri ne olacak?

Suya, atık su bedellerine, ruhsat harçlarına zam kapıda gibi,

Ek bütçenin kaynağı vatandaşın cebi olacak.

Anlaşılıyor ki, kasa tam takır,

Belediyenin rutin işleri dışında harcayacak tek kuruşu yok.

Malum altyapı nedeniyle yolların yapılması lazım,

Edirneliler homurdanıyor,

Siyasetçinin en sevmediği durum.

Asfaltlama çalışmaları başladı,

Yarım bırakacak halleri yok,

Bitecek, bitirilmeli.

★★★

Edirne Belediyesi’nin bu mali tablosu ortadayken,

Haziran meclisine ETUS’tan talep geldi.

Mart, Nisan, Mayıs aylarında 65 yaş ve üstü, engelli binişlerine göre verilen destek devam etsin istiyorlar.

Belediye bütçesinden Haziran, Temmuz, Ağustos ayları için de para istiyorlar.

Bütçe bitmiş, para yok ki.

Minibüsçüler anlar mı bütçenin bitmesinden,

Edirne Belediyesi aslında bizim ödediğimiz su, atık su, çevre temizlik ve emlak vergilerinden topladığı paraları minibüsçülere bahşediyor.

Yani tükettiğimiz her ton su parasının bir bölümü ile ETUS’un araçlarının depolarına mazot koyuyoruz.

Pandemi, ekonomik kriz, anladık.

Bu yardım sürekli hale geldi.

Plan Bütçe Komisyonu önce ek bütçeye, sonra minibüslerin deposuna bizim cebimizden ne kadar mazot konulacağına karar verecek.

Vatandaş arabasının deposunu dolduruyor, sıra minibüslerde,

Ekonomik kriz bir tek onlara var.

Diğer esnaf saltanat sürüyor!

Sanki vatandaş, vur patlasın çal oynasın modunda.

Pardon bu SMS tufanı, ETUS minibüslerinin deposu boş kalmasın diye miydi yoksa?

Mayıs ayının son gününde Emlak Vergileri ödendi.

Emlak değerleri konusunda inanılmaz feryat var.

Bu rakamlara belediyenin yapacağı bir şey yok.

Ancak atık su bedelleri, işverenlerin ocağına incir ağacı dikmek üzere,

Duyun bu feryadı.

★★★

Dönelim tekrar Haziran ayının ilk günü yapılan belediye meclisine;

Gündemin 3. maddesinde, ETUS’a yapılacak yardım talebinin komisyona havalesi görüşülüyor.

AK Parti Grubu adına söz alan Bahattin Ulusoy, Başkan Gürkan’ı, ‘Roman Dostu Başkan Ödülü’ nedeniyle kutluyor.

Sahi meclisin tek Roman üyesi ödül törenine niye götürülmedi?

Akıllara gelmedi sanırım.

Devam ediyor AK Partili Ulusoy, ETUS’a yönelik yolculardan gelen şikâyetleri sıraladıktan sonra, ‘Aktarmada alınan ücretlerin düzenlenmesi, hatlarda çalışan minibüslerin denetlenmesi, kart dolum merkezlerinin arttırılması’ yönünde önergelerinin komisyona havale edilmesini talep ediyor.

Önce Ulaşım Müdürlüğü’nün, ETUS’a yardım yapılması yönündeki teklifinin komisyona havale edilmesi oylanıyor.

Başkan Gürkan oy birliği ile kabul edildiğini açıkladığı sırada, uyarı üzerine İYİ Partili Meclis Üyesi Mevlüde Baş’ın karşı oyu nedeniyle oy çokluğu şeklinde düzeltiyor.

Hemen ardından da Baş’a dönerek, “Havale etmeyelim mi, anlayamadım ben, havale bu dikkatinizi çekerim.” diye sitem ediyor.

Yani diyor ki; talebin komisyona havale edilmesine neden karşı oy kullanıyorsun?

Hemen ardından AK Partili Meclis Üyesi Bahattin Ulusoy’un teklifinin komisyona havale edilmesi oylanıyor.

AK Parti ve MHP’li üyeler havaleye evet oyu kullanıyor.

Tam 10 saniye sonra CHP’li üyeler, AK Parti’nin teklifinin komisyona havale edilmesine hayır oyu veriyor.

Başkan Gürkan, tek kelime etmiyor.

CHP’li üyelere dönerek, ‘Havale etmeyelim mi, anlayamadım ben, havale bu dikkatinizi çekerim’ demiyor.

Hemen bir sonraki maddenin görüşmesine geçiyor.

Kafam karıştı.

10 saniye önce bir teklifin havale edilmesine karşı oy kullanan üyeye ‘sitem’ eden Başkan Gürkan, diğer önerinin komisyona gitmesine ‘hayır’ diyen CHP’li üyelere ‘hoşgörü’ gösteriyor.

Ağzını açmıyor.

10 saniye içinde iki farklı tavır.

Teklifler komisyona gider, görüşülür, araştırılır, ortaya bir karar çıkar.

Sonra gelen karar toplum yararına görürse meclis kabul eder.

Yok, komisyonun teklifi doyurucu değilse red eder.

O zaman soralım,

Bir teklifin komisyona havale edilmesinin ne yararı var?

Diğer teklifin komisyona dahi gitmemesinin ne zararı var?