Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Edirne Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hüseyin Darcan, gübre, mazot, tohum ve enerji fiyatlarında yaşanan artışın üreticileri olumsuz etkilediğine işaret ederek, artan girdi maliyetleri nedeniyle çok sayı çiftçinin buğday ekiminden vazgeçtiğini ve elinde bu girdileri karşılayan nakit parası olmayan çiftçilerin finans sıkıntısı çektiğini söyledi.
Edirne Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Hüseyin Darcan başkanlığında Edirne Ziraat Odası’nda tarımsal üretimde artan girdi maliyetleri hakkında değerlendirme yapmak üzere toplandı.
Toplantının ardından gazetecilere açıklamada bulunan Edirne Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hüseyin Darcan, buğdayda yaşanan girdi maliyetinin yüzde 220, ayçiçeği tohumluk fiyatlarının yüzde 80-150 arasında arttığını belirterek, tüccarın 4000 TL/Ton’dan çiftçiden buğday almasına TMO’nun seyirci kaldığını söylerken, tarımda elektrikten alınan KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi gerektiğini ifade etti.
“MALİYETLER SEBEBİYLE BUĞDAY EKİMİNDEN VAGZEÇEN ÇİFTÇİ ÇOK FAZLADIR”
Tarımın, sanayimiz kadar önemli stratejik bir sektör olduğuna dikkat çeken Darcan, “Döviz kurlarında yaşanan dalgalanmalar tarımda girdi maliyetlerinin çok ciddi artmasına sebep olmuştur. Önemli bir tarımsal girdi olan gübrede Aralık ayı itibariyle son 1 yılda, Amanyum sülfat gübresi son 1 yılda yüzde 437, amonyum nitrat gübresi yüzde 371, üre gübresi yüzde 403, DAP gübresi yüzde 294 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 261 oranında artmıştır. Mazotta yaşanan fiyat artışı ise geçen Ocak ayına göre yüzde 217’dır. İlaç fiyatlarındaki artışları ise yüzde 80 ile yüzde 600 arasında değişmektedir. Bu maliyetler ile geçen yıl 867 TL/da maliyeti olan buğdayın bu yıl maliyeti 1880 TL/da çıkmıştır. Yaptığımız hesaplar ile buğdaydaki genel maliyet artışımızın yüzde 220 olduğu görülmüştür. Geldiğimiz bu noktada artan maliyetler karşında buğday ekiminden vazgeçen çiftçi sayımız çok fazladır, yine artan maliyetler karşından gübresiz ekim yapan ve üst gübre kullanamayacak çok çiftçimiz vardır. Artan bu girdi maliyetlerine karşın çiftçimiz finans sıkıntısı çekmektedir, elinde bu girdileri alabilecek nakit kalmadığı gibi tarımsal üretici kartlarının limitleri de artık yetersiz kalmaktadır” dedi
“TMO TÜCCARIN ÇİFTÇİDEN BUĞDAYI 4000TL/TON FİYATLA ALMASINA SEYİRCİ KALMAKTA”
TMO’nun başka ülkelerden 4700’den buğday alırken, tüccarın 4000’den Türk çiftçisinden almasına seyirci kaldığını dile getiren Darcan, “Bugün geldiğimiz noktada TMO 18/01/2022 tarihinde ekmeklik buğday ithalat ihalesi yapmış ve 345 Dolar/ton (4700 TL/ton) fiyatla buğday ithal etmiştir. İthal edilen buğday uygun fiyatlar ile un sanayicisine verilmektedir. Başka ülkelerin çiftçilerinden 4700 TL/Ton fiyattan buğday alan TMO kendi ülkemizin değerli çiftçisinden bu rakamlar ile alım yapmayarak, piyasada buğdayın 4000 TL/Ton fiyatla tüccarların almasına seyirci kalmaktadır. Bugün buğdayda piyasayı kontrol etmek adına uygulanan bu ithalat yönetimi ile gübre dışarıdan devletimiz tarafından alınıp, çiftçimize ÇKS kayıtlarına göre 4000 TL/ Ton fiyattan verilemez mi?” dedi.
“TARIMDA ELEKTRİKTEN ALINAN KDV YÜZDE 1 OLMALI”
Çiftçisinin sulamada elektrik faturalarını ödeyemeyeceğini aktaran Darcan, “Diğer çok önemli bir nokta ise yazlık mahsullerde artan maliyetlerimize ilave birde aşırı artan elektrik fiyatları eklencektir. Son fiyat artışlarıyla sulamada elektrik fiyatı 87 krş/kwh’ten 167,5 krş/kwh’te (vergiler hariç) çıkmıştır. Çiftçimizin artan elektrik fiyatları ile sulama yapacak ve ortaya çıkacak faturaları ürün hasat etmeden ödeyebilecek gücü yoktur. Tarımsal amaçlı elektrik fiyatları revize edilmeli, elektrikten alınan yüzde 18 KDV yüzde 1 e düşürülmeli ve fatura ödemelerinin hasat sonunda yapılması için gerekli düzenlemenin yapılması oldukça önemlidir” dedi.
“AYÇİÇEĞİ TOHUMLUK ZAMLARI ÜRETİME DARBE VURACAKTIR”
Hayvancılık ve çiftçilikte yapılan zamlarla tehlike çanlarının çaldığını vurgulayan Darcan “Son yıllarda iklim değişikliğinin de etkisiyle yaşanan kuraklık, tohumun ne denli önemli olduğunu bir kez daha otaya çıkarmıştır. Çiftçimizi kaliteli tohum kullanmaya teşvik etmek gerekirken, yapılan zamlarla çiftçimiz kaliteli tohumluk kullanamaz hale geldi. Ayçiçeği tohumluk fiyatları yüzde 80 ile yüzde 150 arasında artmıştır ve bu fiyat artışı üretime büyük darbe vuracaktır. Hayvancılıkta süte gelen fiyat artışı maalesef yeme gelen zamlar ile anlamını yitirmiştir. Geçen yıla göre süt yemi yüzde 97,1, besi yemi yüzde 96,5 oranında artmıştır. Hayvancılığımız içinde tehlike çanları çalmaktadır. Gübre ve mazot, çiftçi için ulaşılabilir olmaktan çıktı; ilaç ve elektrikte o yolda ilerliyor. Ciddi destek ve sübvansiyon lazım, gübre olmazsa bitkisel üretimde en az yüzde 40-50 verim düşer. Bugüne kadar çiftçimiz her türlü zorluğa rağmen ürettiği için ülkemiz gıdada hiçbir sıkıntı çekmedi. Ancak geldiğimiz bu noktada girdilere uygun maliyetler ile ulaşamadığımız takdirde verim düşecektir. Bunun sonucunda Dünya’da olan gıda krizinin bizim ülkemizde de olacağı Ziraat Odalarımız tarafından öngörülmektedir. Bu maliyet artışları ile tarımsal üretimin kesintisiz devamı ve önümüzdeki süreçte gıdaya erişim problemi yaşamamak için hükümetimizden gübre, mazot ve prim desteklerinin artan maliyetlerinin göz önüne alınarak tekrar ciddi şekilde revize edilmesini ve tarımsal üretimin desteklenmesi için ciddi radikal değişimlerin yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
“ÜRETİCİNİN AYAKTA KALMASI ÇOK ZOR”
Bakanlığın destek vermesi gerektiğini söyleyen Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı da “Gübredeki artışlardan bahsettik. Şu an açıkladığımız birçok çok gübrenin çeşitli rakamları çıktı karşımıza. Bugün de üre gübresinde yüzde 30 artışlardan bahsettik. Geçtiğimiz günlerde yüzde 600’lere kadar da çıkmıştı. Fakat şu an ufak bir düşüşle ona rağmen yine yüzde 400 artış var. Biz üretici olarak 1 dekar buğdaya aşağı yukarı bin lira sadece gübre maliyetimiz var. Bakanlığımızdan 2022 yılında 32 lira dekara destek alıyoruz. Bin lira tarlaya gübre atıyoruz, 32 lira destek alıyoruz. O yüzden rakamlar ciddi rakamlar ve bizim de kullandığımız gübre ciddi rakamlar. Bu şartlarda üreticimiz alt gübresine zaten eksik kullandı. Birçoğu kullanamadı. Üst gübrede de birçok üreticimiz geçen yıl attığının altında açacağını söylüyor. Bunu yapıldığı takdirde ne gibi sonuçlara karşılaşırız? Yani ilk önce kalite kaybı yaşayabiliriz verim kaybı yaşayabiliriz. Süspanse edilmezse bakanlığımız bize gerekli destekleri vermezse üreticimiz önümüzdeki günlerde zaten bu girdi maliyetlerini karşılayamaz. Az önce de Başkanım belirttiği gibi üretici kart limitlerimiz yeterli değil. Bugün kooperatiflerimizden ürün almaya kalktığımızda limit yeterli kalmıyor. Doğal olarak da üreticimiz bankaya borcu ile faizli para kullanıyor. Yüksek faizli para kullanıyor ve bu artan maliyetler karşısında üreticinin ayakta kalması gerçekten çok zor. Acilen bakanlığımızın süspanse edip üreticimizin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
GÜNCEL
23 Nisan 2025GÜNCEL
23 Nisan 2025GÜNCEL
23 Nisan 2025GÜNCEL
23 Nisan 2025MARMARA BÖLGESİ
23 Nisan 2025MARMARA BÖLGESİ
23 Nisan 2025GÜNCEL
23 Nisan 2025