0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’nün hain darbe girişiminden sonra,

Kritik günlerde Edirne’ye atandı.

Kısa sürede kenti gözlemledi.

İhtiyaçları, öncelikleri not etti.

Bir taraftan, devletin içine sızmış hainlerin temizlenmesiyle uğraşırken,

Diğer taraftan, görev yaptığı kentin eksiklerine kafa yordu.

Tam o günlerde;

Edirne Valisi Günay Özdemir, kentin düşman işgalinden kurtuluş törenlerini fırsat bildi.

25 Kasım 2016 tarihinde: “Kurtuluş ve Cumhuriyet bayramlarının kutlanacağı, kentin meydanı yok.” dedi.

Yetmedi,

Selimiye, Üç Şerefeli camileri ile Arasta bölgesinin ‘Gold Town’ (altın merkez) olması için düğmeye bastı.

Vali Özdemir’den sonra, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan mikrofon başına geçti ve büyük bir heyecanla devam etti:

“Osmanlı bu alan ihtiyacını bir şekilde çözmüş. Altın Üçgen demiş. Selimiye, Üç Şerefeli ve Eski camileri yapmış. Onun ardından Alipaşa Çarşısı’nı, Bedesten’i ve Arasta’yı yapmış. Bir yaşam alanı oluşturmuş. İnsanların gezebileceği bir altın üçgen oluşturmuş. Ama bizler zaman içerisinde bir şekilde bu altın üçgeni parçalamışız.”

Sonra mı?

Valilik, Başkan Gürkan’ın da projeye sıcak bakması üzerine, altın üçgen bölgesindeki kiracıların sözleşmelerinin uzatmamasını ve boşaltmalarını istedi.

Edirne Belediyesi gerekli adımları atmadı.

O gün, bugün hala yazı tozlu raflarda,

Hatta sonrasın da;

Hayali kurulan ‘Altın Üçgen’in göbeğine belediye ‘tuvalet’ kondurdu.

Neyse ki, Vali Günay Özdemir duyarlılık gösterdi.

Sakin tavrı ile bilinen Özdemir’in tepesi attı, işin peşini bırakmadı.

Hayali kurulan Cumhuriyet Meydanı’na konulan tuvalet kaldırıldı.

Bu sayede, meydandan istenmeyen kokular yükselmedi.

Ucuz atlattık.

Okuyucularıma gelişmeleri, 31 Ağustos 2018 tarihinde https://edirnesonhaber.com/tuy-dikmek/1071/ satırlarıyla anlattım.

5 Eylül 2018 tarihinde okuyucularıma ‘Edirne sadece Edirne değildir.’ diyerek;

https://edirnesonhaber.com/edirne-sadece-edirne-degildir/1075/ yazımı kaleme aldım.

Bitmedi,

İşin peşini bırakmadım.

Verilen sözlerin üzerinden yaklaşık 4 yıl sonra, 3 Eylül 2020 tarihinde bu kez,

https://edirnesonhaber.com/cumhuriyet-meydani-2/22082/ satırlarıyla konunun takipçisi oldum.

★★★

Cumhuriyet Meydanı konuşulmaya başlayalı neredeyse 5 yıla yaklaşıyor.

Önce Altın Üçgen,

Sonra Cumhuriyet Meydanı beklerken,

Edirne Valisi Ekrem Canalp, 25 Ekim 2021 günü onarımı süren Peykler Medresesi’ndeki çalışmaları yerinde denetlemiş ve gazetecilere:

“Edirne, buranın tamamlanmasının ardından yeni, küçük bir kültürel üçgen kazanmış olacak” demiş,

Pehhh pehhh!

Şimdi de Kültürel Üçgen,

Toplumsal hafızamız hadi zayıf,

Anladık,

Bin yıllık devlet geleneğimiz ile övünürüz,

Ama devlet hafızası bu değil,

Olmamalı,

Ceviz toplamaktan,

Tavuk beslemekten,

Yonca hasat etmekten,

Vakit bulup biraz da bu işlere kafa yorulmalı…

★★★

Okuyucularım hatırlar,

Edirne Valisi Ekrem Canalp’in hafızalara kazınan müjdelerini anlatmıştım.

Malum,

Edirne Müftülüğü’ne tahsis edilen tarihi Böcek Mektebi’nin yeniden yapımı için 18 Ocak 2021 tarihinde düzenlenen resmi tören ile ilk çivinin çakıldığını,

Sonra da ikinci çivinin olmadığını…

Vali Canalp, 12 Kasım 2021 günü Meriç Nehri’nin kalbine hançer gibi saplanan hazır beton, kilit parke taşı üretim tesisi ve ahşap işleme atölyesinin açılışında: “Böcek Mektebi ile alakalı firmalardan teklif aldığımız zaman çok yüksek fiyatlı teklifler geldi. Biliyorsunuz, bu sene Batı Karadeniz Bölgesi’nde sel felaketi olduğu zaman büyük tomruk depoları zarar gördü.” dedi.

Kurulan beton santrali için Çorlu’da yapılan pazarlık ve sonradan vazgeçilmesi konusu da var.

Onu başka zaman anlatırım.

Vali Ekrem Canalp, üç yıldır Edirne’de görev yapıyor.

Herhalde, bu kadar süre içinde görev yaptığı kent insanlarıyla ilgili bilgi ve fikir sahibi olmuştur.

Edirnelileri bu kadar mı ahmak sanıyor,

Anlamıyorum.

Bir yönetici onca sürede insanları nasıl tanıyamaz,

Aklımızla alay ediliyor sanki.

Böcek Mektebi’ne çivi çakılan tarih 18 Ocak 2021,

Batı Karadeniz’de sel felaketi olmuş 11 Ağustos 2021’de,

Resmi törenden tam 7 ay sonra,

Sel olmuş, kütükler denize akmış,

Orman yangını olmuş, ağaç kıtlığı başlamış,

Eeeee başka, başka,

Sen aklımı koru yarabbi…

★★★

Devlet resmi töreni yapmadan önce,

İhale açılmadı mı?

Sözleşme imzalanmadı mı?

Sonra yer teslimi olmadı mı?

Olmalı ki, ardından tören yapılmalı,

Ne yani bu resmi prosedürler tamamlanmadan mı tören yapıldı?

İş ihalesiz mi başladı?

Eğer öyleyse;

Ki, sanki durum onu gösteriyor.

Bu yapım işleri, ihaleler nasıl oluyor?

Kim alıyor, kim veriyor?

Hangi firmaya, kaça sözleşme imzalanıyor?

Vah ki vahhhh!

Neresinden tutsan elinizde kalıyor.

İstanbul seçimlerinden sonra AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz ne demişti?

“Hiçbir şey olmasa bile mutlaka bir şey oldu.”

Galiba,

Durumun özeti bu!