0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CHP’de milletvekilliğinin çetin yolları ve üzerindeki tuzakları anlatmaya devam edelim…

CHP listesinde ‘garanti’ 1 ve 2 numaralı sıralar,

Her aslanın gönlündeki yerler.

Tabii 28 aday adayı arasından ‘değerlendirme’ sonucu bu sıralar kimin olacak?

Ancak aday adaylarının önemli bir bölümü o sıralar için tek ‘rota’ çizdi,

Edirne Belediye Başkanlığı binası…

Makamda oturan Recep Gürkan,

Sohbetler sonrasında dışarı çıktıklarında, ‘Listeyi Recep Gürkan yapacak’ değerlendirmelerine kendileri de inandı.

Şehir efsanesi oldu söylem,

Aday adaylarına randevu ayarlarken,

Başkan Gürkan’ın Özel Kalem Müdürü Egemen Ilgın’ın başı döndü,

Öyle anlar geldi ki, iki ayağı bir pabuca girdi!

Bir taraftan rutin program, resmi ziyaretler, araya sıkıştırmaya çalıştırdığı aday adayları,

Belki de, meslek yaşamının en zor günlerini yaşadı,

Ama ‘kuyruklar değmeden’ atlattı süreci.

Başkanlık makamının önünde saatlerce bekleyen aday adayları, birbirlerini görünce, “Aaa sen de burada mıydın?” diye sözde samimi sözlerle, kerhen selam verdiler.

Ardından, ‘bu da nereden çıktı şimdi’ deyip suratlarını astılar.

Kısaca Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın makam odasını, adeta tavaf etmeyen aday adayı neredeyse yoktu.

★★★

Bu arada mesajlaşma trafiğini ise hiç anlatmayayım.

Sonra bana, ‘o kadar mı’ dersiniz.

Makama giren her aday adayı, ‘bir parmak bal’ alıp çıktı.

Odadan çıkan aday adayı, Gürkan’ın içeride kullandığı kelimeleri düşünüp her birine özel anlamlar yükledi.

Ne hikmetse, içeriden her aday adayı bir mutlu çıkıyordu.

Sormayın.

Hatta Gürkan ziyarete gelenlere, diğer aday adaylarıyla ilgili fikirlerini de soruyor.

Yetmiyor,

Genel Merkez’de tanıdıkları olup olmadığını, ulaşabilecekleri noktayı tespit etmek için ‘ince’ hamlelerle sohbeti yönlendiriyordu,

Kimin ne kadar genel merkezde irtibatı var, anlamaya çalışıyordu.

Tabi bizimkiler ‘kozlarını’ açıklıyor,

Böylece elinde ‘as’ mı var, yoksa ‘blöf mü’ yapıyor, anlıyordu.

Başkan Gürkan, ‘yeşil çuha’nın kurallarını iyi bilir,

Alacağını alıyordu.

Ne de olsa 7 ay sonra parti, belediye başkan adayını belirleyecek,

Yol kazasına uğramak istemiyordu.

★★★

Başvurular bitince, aday adayları Ankara yollarına düştü.

Hatta bazıları, listedeki yerlerini o kadar ‘garanti’ görüyordu ki,

İş insanlarından kampanyaları için son model otomobiller talep ediyordu.

Seçim sponsorluğu görüşmeleri tam gazdı.

Milletvekillerine ‘tahsisli plaka’nın birini ‘makul ücret karşılığı’ kiraya verme pazarlığı yapanlar konuşulmaya başlandı.

Her Ankara’ya gidenler ‘garanti’ ile dönüyordu.

★★★

Bir taraftan da aday adayları, parti yönetimindeki etkili isimlere ulaşmanın yollarını arıyordu.

Nisan ayının ilk günlerinde,

Aday adaylarından Baran Yazgan, kulislerde İçişleri Bakanlığı için adı geçen ve Sakarya’dan adaylık başvurusu yapmayan Engin Özkoç’un kapısından içeri girdi,

Kendini tanıtıp, ‘şifreli’ selamı iletti.

Özkoç, yerinden hafif kıpırdadı ve koltuğuna keyiflice yayıldıktan sonra,

Aynı ‘şifre’ ile gönderene çaktı selamını,

Demek ikili arasındaki özel mesajlaşma yöntemi buydu.

Yazgan, Trakya’nın listelerini dizayn edeceği anlatılan Faik Öztrak’ın kapısına geldiğinde ortalık ana baba günü gibiydi.

Fırsatını bulup içeri sızdı.

Öztrak, bir taraftan karşısındaki televizyondan ülkedeki gelişmeleri izlerken, diğer taraftan bir kulağı aday adaylarındaydı.

Baran, Edirne’de sağlık sektöründe yatırımları olduğunu anlattıktan sonra,

Öztrak dönerek: “Hastane fıkrasını biliyorsun di mi ?” diye sordu,

Özgeçmişini isteyince, hazırlıksız yakalanınca panikledi,

Dışarı çıkıp ilk bulduğu yazıcıdan özgeçmişinin çıktısını alıp özel kaleme bıraktı,

Görüşmeden aldığı izlenim keyfini kaçırdı.

Edirne listelerinin ön hazırlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel’in odasına geçti Yazgan,

Önceden tanışıyorlardı,

Aile dostu ile gittiği Adıgüzel’in odasında ‘samimi’ bir sohbet oldu,

Hatta bir iki defa kalkmak isteyince, ‘otur’ denilince morali yerine geldi.

Ancak laf arasında Adıgüzel, “Senin yerine göz dikenler var,’ dedi,

İçinden, ‘kim ola ki’ diye geçirdi,

Aday adayları isimleri üzerinde yaptıkları sohbette, ‘Adıgüzel’in, ‘tonlama’ yaptığı isim hangisiydi’ diye düşündü,

Çıkaramadı,

‘Neyse’, deyip çıktı odadan.

★★★

Genel Merkez, aday adaylarının baskısından o kadar bunaldı ki,

Teşkilatlara, yönetimlerin aday adaylarına yönelik eğilim tespiti yapılması yönünde genelge yolladı.

Aslında, o genelge gereği yapılacak ‘eğilim’ tespitlerinin hiçbir önemi yoktu,

Ama olsun, teşkilatların biriken ‘gaz’ı alınacaktı.

CHP’nin aday adayları ve yöneticilerde bir heyecan, bir heyecan görmeyin gitsin,

İl, ilçe, gençlik ve kadın kollarında görev alanlar oylarını kullandılar,

Her ilçe kendi içinde aldığı sonuçları il yönetimine bildirdi,

Hepsi toparlanıp Genel Merkez’e yollandı.

★★★

Beklendiği gibi oldu,

Oylamalar bittiği gibi sızdı.

İl yönetiminden Gürkan Güneser’e 6 oy çıkınca, Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın tepesi attı,

Nasıl olurdu,

Çoğu, belediyede çalışan ve kendi elleriyle yazdığı isimlerden kimler oy vermiş olabilirdi?

Hemen ‘o isimler’ tespit edildi,

Akrabalık bağının devreye girdiği anlaşıldı.

Olsun, bağ olmayanlar da vardı,

Not edildi, hesap ileri bir tarihe ertelendi.