0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kimin rüyasına girdi.

Ertesi gün karar verdi.

Tam belli değil,

Fizibilite çalışması,

Maliyeti,

Geri dönüşüm süreci açıklanmadı.

Kafalarda muamma olarak kaldı.

Tam bir gizlilik içinde başladı.

Neredeyse bitiyordu ki,

Bir Temmuz günü ‘patladı’ haberi geldi.

★★★

Anladınız sanırım,

Meriç Nehri üzerindeki ‘sır’ projeden söz ediyorum.

Günlerce Edirne’de kapı arkalarında,

Yemek masalarında,

Kulaktan kulağa konuşuldu.

Baktım olacak gibi değil, ‘nedir?’ diye sordum.

Gündeme getirince yüksek sesle anlatılmaya başlandı.

Topa kerhen girmek zorunda kalanlar oldu.

CHP Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan meclis gündemine taşıdı.

★★★

Edirne Valiliği Çevre Koruma Vakfı sorumluları baktılar olacak gibi değil,

Muhalefet yüksek sesle hesap soruyor.

Bir iki kelam etme gereği duydular.

Dediler ki;

“Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali tesisinde geçtiğimiz günlerde test amaçlı su tutulmasına ve elektrik üretimi çalışmalara başlandı. Testler esnasında, henüz kesin kabulü yapılmamış olan tesiste, nehir içindeki lokal bir alanda zemin kaynaklı olduğu düşünülen ve betonarme elemanlar ile lastik savağın bir bölümünü etkileyen teknik bir problem meydana geldi.”

Devam ettiler:

“İnceleme ve tespit çalışmalarına başlandı. Sorumlular hakkında da idari ve adli süreç de başlatıldı.”

Buna da şükür!

Hiç değilse, kör topal, içinde bilgi kırıntıları olan bir iki kelam edildi.

★★★

Hadi ben söylenemeyenleri yazayım.

Sorumluların ‘yutkunup, boğazlarına düğümlenen’ gerçekleri anlatayım.

Meriç Nehri’ne yapılacak Lastik Savaklı Arşimet Burgulu Hidroelektrik Santrali’nin projesini Ankaralı Netsu şirketi çizdi.

Nereye kazık çakılacak, ne kadar beton atılacak detaylandırdı.

Proje ihalesi yapıldı da mı, sözleşme imzalandı bilmiyorum.

‘Büyüklerimiz’ tesisin inşaatını Ankaralı FTS Zemin şirketinin yapmasını uygun gördü.

İhale mi, yok canım sende,

İnşaat denetimini projeyi çizen Netsu şirketi uzmanları yaptı.

Tabi bir de, Çevre Vakfı’nın hiç şantiye tecrübesi olmayan, ilk kez sahaya çıkan çaylak mühendisi.

Süreç devam ederken, bilgisayarda hazırlanan keyifli görsellerle kamuoyunun gazı alındı.

Yapımı hızla devam etti.

FTS şirketi nehir yatağının 12-14 metre derinliğine enjeksiyon (Jet Groud) sistemiyle beton attı.

Demek o derinlikte sert zemine ulaştılar!

Denetleyici Netsu uzmanları, sanırım beton atma sırasında numuneler alıp laboratuvar incelemesi yaptırmıştır.

Ne de olsa projede söz sahibi olan, her konuda uzman sorumluların tanıdığı laboratuvar var.

Kapı kapı dolaşıp aramamışlardır.

★★★

Nihayet 17 Temmuz günü düğmeye basıldı ve üretim başladı.

O da ne,

İki gün sonra, daha tesisin sistemleri yeni alışmaya başladığı 19 Temmuz günü büyük bir gürültü ile nehir yatağına püskürtme yöntemiyle atılan beton kazıklarda, resmi açıklamaya göre, ‘zemin kaynaklı teknik problem’ oldu.

Nasıl yani, sert zemin bulunmamış mıydı ki,

Çöküyor yani lafı dolaştırmaya, evirmeye, çevirmeye gerek yok.

Büyük panik yaşandı.

Hayaller yerle yeksan oldu.

Moraller bozuldu.

Yurtdışından ithal edilen lastik savak çöp oldu.

Belki, hurdacılara satıp 700 bin Euro zararın bir bölümü telefi edilir.

Toplam hasar için 60-70 milyondan söz ediliyor.

Suçlu aranıyor ya hemen, ‘fore kazık’ çakılması gerekirdi, ‘enjeksiyon yöntemiyle’ inşaat yapıldı tartışması başladı.

Proje fore kazık olarak çizilmemiş,

Bilmiyoruz ki, çizim aşamasında fore kazık maliyetli ve inşaat süresini uzatır diye aklı evvel biri enjeksiyon konusunda ısrar mı etti.

Beton atılırken her aşamada ‘numune’ alınıp laboratuvar incelesi yapılması zorunlu,

Takke düşüp kel görününce öğreniyoruz ki,

Beton numunesi alınmamış!

Şaka gibi,

Nereden tutsan elinde kalıyor…

★★★

Ortada bir cenaze var!

Kamuoyu baskısı başladı.

Sorumluların tespiti için suyun yönünü değiştirilip atılan betonun incelenmesi için çalışma başladı.

Trakya Üniversitesi’nden teknik uzmanlar geldi.

Bakıyorlar, projeleri istediler.

Bir telaş görme gitsin,

İşin içinden sıyrılmak, zararın tespiti için 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne bilirkişiler aracılığıyla tespit yaptırıldı.

İnşaattan, üretimden kaynaklanan milyonlarca lira zarar ne olacak.

Diyelim ki, FTS Zemin şirketinin sorumluluğu ortaya çıktı.

Mali gücü var mı zararı karşılayacak?

Yoksa işin bütçesi kadar teminat mektubu alınması da mı unutuldu!

İlk düğme yanlış iliklenince,

Meriç Nehri’nin göbeğine yapılan ‘çıban’ patladı.

Bakalım içinden neler aktı.

Raporlar açıklanırsa öğreneceğiz.