DOLAR 32,6276 0.31%
EURO 34,8418 -0.13%
ALTIN 2.522,831,56
BIST 9.524,59-0,06%
BITCOIN 1999809-0,10%
Edirne
16°

PARÇALI BULUTLU

13:09

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

İriş, “Türkiye önemli rol oynayacaktır”

İriş, “Türkiye önemli rol oynayacaktır”

ABONE OL
25 Şubat 2022 11:05
İriş, “Türkiye önemli rol oynayacaktır”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, Ukrayna ve Rusya arasındaki gerileme değinen ve Türkiye’nin hem Rusya hem de Ukrayna ile önemli ilişkileri olduğunu belirterek, “Heyecana kapılmadan, duygusallığa gelmeden çok dikkatli adımlar atılarak, diplomasi ısrarla kullanılarak işin içinden kan dökülmeden bu işin sona vardırılması lazım. Eminim ki Türkiye’miz bu konuda önemli rol oynayacaktır” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, partisinin il başkanlığında düzenlendiği basın toplantısında gündeme ilişkin konulana değinerek, 28 Şubat Post Modern Darbesi’nin 25’inci yılı nedeniyle açıklamalarda bulundu.

“BUGÜN YAŞANILAN SIKINTILARDA GEÇMİŞTEKİ DARBELERİN ETKİLERİ VAR”

Post Modern darbe gibi birçok geçmişte yaşanan darbenin yansımalarının bugünlere etki ettiğini söyleyen İriş “Dört gün sonra siyasi hayatımızın önemli bir kırılım noktası olan 28 Şubat Post Modern Darbesinin yirmi beşinci yılı. Neydi 28 Şubat? Halkın oylarıyla seçilmiş, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde güven oyu almış bir hükümetin antidemokratik, post modern operasyonlarla düşürülüşü. Başbakan Erbakan Hoca’mızın 54. Hükümeti ne yapmıştı da bu operasyonlara muhatap oldu? Fadime Şahin’ler, Ali Kalkancı’lar nereden çıktı? Hükümete balans ayarları ne anlama geliyordu? Daha pek çok soruyu sormak mümkün. Halbuki, hayat pahalılığı altında ezilen tüm kesimlere, işçisiyle, memuruyla, esnafıyla, çiftçisiyle, emeklisiyle tüm çalışanlara, beklenenin üzerinde zamlar verilmişti. Bu imkanlar, vergiyle, borçla değil, ülke kaynakları harekete geçirilerek, tatlı reçetelerle sağlanmıştı. Denk bütçe yapılarak devletimizin borçlanma ihtiyacı asgari seviyeye indirilmişti. Kutuplaşma yerine, Devlet-Millet kaynaşması sağlanmıştı. Nüfusu bir milyarı aşan 8 Müslüman Ülke ile kısa adı D8 olan Ekonomik iş birliği Teşkilatı kurulmuştu. Türkiye’mizin huzur içinde kalkınmasını, birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhunun güçlenmesini, kendi çıkarları için tehlike gören dış güçler, ülkemiz içinde ayartabildikleri kişi ve çevreleri kullanarak, her birine görevlerini dikkatle yaptırdılar. Ve hükümeti yıktılar” dedi.

“54. HÜKÜMET YIKILDIKTAN SONRA DUMANLI HAVADA ÇOK ŞEY YAŞANDI”

Erbakan hükümetinin yıkılmasının ardından yaşanılanları vurgulayan İriş “Aradan çeyrek asır geçti. Köprülerin altından çok sular aktı. 54. Hükümetin yıkılışından sonra oluşan dumanlı havada çok şeyler yaşandı. Bankalar hortumlandı. Sanki ülkede adam kalmamış gibi, Ecevit’in sonradan “En Büyük Hatam” diye tanımladığı Kemal Derviş, Amerika’dan getirildi. Bakan yapıldı. 15 günde 15 yasa çıkarıldı. 70-80 senedir halkımızın alın teri birikimleri ile oluşturulan pek çok kurum, kuruluş talan edildi. Şeker Yasası, Tütün Yasası ve buna benzer 15 yasa çıkarıldı. 1. Uluslararası Tahkim Yasası, 2. Telekom Yasası, 3.Şeker Yasası, 4. Tütün Yasası, 5. Tuz Yasası, 6. Doğalgaz Piyasası Yasası, 7. Merkez Bankası Yasası. Kemal Derviş 2002’de CHP’den Milletvekili seçildi. Yapacağını yaptı. 9 Mayıs 2005’te Milletvekilliğinden istifa edip Amerika’ya uçtu. Bütün bunlar, tamamıyla yerli ve milli olan 54. Erbakan Hükümetinin yıkılmasından sonra yaşandı. O kadar çok haksızlıklar yapıldı ki. Zamanın usta gazetecisi Mehmet Ali Birand, çalıştığı gazetenin manşetine şunları taşıdı; “Yatacak Yerimiz Yok”

“ÜLKEMİZİN EN ÇOK İHTİYACI KARDEŞLİK RUHUNU PEKİŞTİRMEKTİR”

Kardeşlik ruhunu zayıflatacak en önemli şeyin adaletsizlik olduğunu aktaran İriş “Yaşananlar gösteriyor ki kamplaşmaya yol açacak her türlü söylem ve hareketten titizlikle kaçınılmalıdır. Bugün ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri, birlik ve beraberliktir. Kardeşlik ruhunun pekiştirilmesidir. Bu noktada ilk hissedilen şey, gelir dağılımındaki adaletsizliklerdir. Devletin en önemli görevi, adaleti her konuda tesis etmesidir” dedi.

 “YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE OLUŞTURABİLİRİZ”

Yeniden büyük Türkiye’ye olunabileceğini dile getiren İriş, “Ülkemizin yetişmiş insan gücü, genç nüfusu ve diğer kaynakları, ihtiyaçlarımızı üretecek ve karşılayacak potansiyele sahiptir. Sağlam bir irade, planlı, disiplinli bir çalışma, takip ve denetim ile bir seferberlik havası içerisinde, maddi kalkınmamızı sağlayabiliriz. Böylece madden ve manen kalkınmış, Yaşanabilir Bir Türkiye’yi oluşturabiliriz. Yeniden Büyük Türkiye oluruz. Ve nihayet bütün insanlığın hayrına olmak üzere, adil temeller üzerine bina edilen Yeni Bir Dünya’nın öncüsü oluruz. Tarihi müktesebatımız, medeniyet değerlerimiz böyle ulvi bir görevi bizim omuzlarımıza yüklemektedir” dedi.

“RUSYA-UKRAYNA OLAYINDA TÜRKİYE ÖNEMLİ ROL OYNAYACAK”

Rusya ve Ukrayna ile Türkiye arasında önemli ilişkiler olduğunu hatırlatan İriş, “Çevremizde olan olaylar hepimizi birinci derecede ilgilendirir. Bu ülkeden her şeyden fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacı var. Makamlar iktidarlar gelip geçicidir ama emniyet bakidir kıyamete kadar. En önemli ihtiyaç birlik beraberliğimizi güçlü tutmaktır. Güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Güç ile doğru olan birleşirse hak tecelli eder. Güç ile batıl birleşirse zulüm ortaya çıkar. Güç ile hak buluşursa adalet ortaya çıkar. Güç ile haksızlık birleşirse zulüm ortaya çıkar. Adalet mi zulüm mü? Bugünkü dünyada adalet dünyasında yaşıyoruz diyemeyiz. Bugün dünyayı yüz kişi sömürüyor. Öyle bir denge kurdular ki, açın bakın. Sistem buraya giderse 2050 yılında bütün dünya serveti 5 kişinin eline geçecek. Sistem bu şimdi. Hamaset yapmıyoruz, gerçeğin ta kendisini ifade etmeye çalışıyoruz. Şimdi yaşanan olaylar, kuvvetim var, silahım var diyor, alırım diyor. Kırım’da yaptığı gibi. O zaman herkes bunu yaparsa ne olacak bu işin sonu? Bizimde birçok yerde insanımız var. Türkiye’nin durumu fevkalade zor. Ukrayna ile ilişkilerimiz var, Rusya ile komşuluk ilişkilerimiz var. Heyecana kapılmadan, duygusallığa gelmeden çok dikkatli adımlar atılarak, diplomasi ısrarla kullanılarak işin içinden kan dökülmeden bu işin sona vardırılması lazım. Eminim ki Türkiye’miz bu konuda önemli rol oynayacaktır. Doğalgaz konusunda şu anki haliyle etkilenmez Türkiye ama daha ileri giderse etkilenir. Bizim dengeleri çok iyi takip etmemiz gerek. Devletler arasında ebedi dostluk, ebedi düşmanlık diye bir şey olmaz. Menfaat dengesi vardır” dedi.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.