0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Merkez İlçe Yönetimi, kentte bir restoranda basın mensupları ile bir araya geldi. Tarımdan, ekonomiye, eğitimden sağlığa kadar birçok konuyu değerlendiren CHP Edirne Merkez İlçe Başkanı Yücel Balkanlı, CHP olarak tüm kesimlerin sesi olacaklarını belirtti.

“KİMSEYİ ÖTEKİLEŞTİRMEDEN TÜM ÜYELERİMİZE BERABER ÇALIŞMAK İSTİYORUZ”

Sosyal, kültürel, ekonomik yapı, eğitim, sağlık, sivil toplum örgütleri ve mahalleler gibi konularda çalışmalar oluşturarak görev dağılımı yaptıklarını belirten CHP Merkez İlçe Başkanı Yücel Balkanlı, “Bundan sonraki sürecimizde çok önemli görevlerimiz var ve koşmak istiyoruz. Durmak istemiyoruz. Bu açıdan önümüzdeki Ekim ayı içerisinde bütün üyelerimiz ile birlikte mahalle mahalle danışma kurulu toplantıları yaparak bu gruplarımızda görev almak isteyen kendi yetenekleri doğrultusunda kendi uzmanlık alanlarına göre partimizde bütün üyelerimizi bu çalışmanın içerisine katmak istiyoruz. Biz çünkü seçimde şunu dedik: Biz bütün üyelerimizle birlikte kimseyi ötekileştirmeden birlik beraberlik içerisinde çalışmak istiyoruz. Bu yarış olacaktır. İki yıl sonra yapılacak olan yerel seçimlere kadar aynı düşünce ve duygularla çalışmak istiyoruz. Ve iki yıl sonra bu bir bayrak yarışıdır. Aday olacak olan arkadaşlarımız belki daha ileriye taşıyacaktır. Demokratik bir şölen içerisinde görevimizi gerekirse teslim edeceğiz” dedi.

“TARIM, HAYVANCILIK, ÜRETİMDE YAŞANAN SIKINTILAR”

Üreticilerinin yaşadığı sorunları vurgulayan Balkanlı, “Türkiye’nin sosyal, ekonomik, kültürel sorunlarının her geçen günde çok büyüdüğü bir dönemden geçiyoruz. Örneğin tarımda ziraatta, hayvancılıkta o kadar büyük sorunlar var ki toplumumuzun hiçbir kesiminin doğru dürüst yüzü gülmüyor. Örneğin taban fiyat açıklandı, ancak hiçbir kesimi mutlu etmedi. Çiftçilerimiz geçen sene 12 liraya olan ayçiçeğini mazot 19 lirayken 12 lira olan Ayçiçeği şimdi 40 lira mazot yine 15 o da tam net bir şekilde açıklanmadı. Kurumları birbirine düşürüyor. Trakya birlikte ithalat yapılması nedeniyle kendisi fiyatı tam istedikleri gibi veremediler sanırım. Piyasa şartlarına göre sonra tekrar değerlendirecek. Bu bir planın parçası mıyız onu da bilmiyoruz. Yani bu tarımda yaşanılan, hayvancılıkta yaşanılan ithalat buradaki çiftçilerimizin herhalde çiftçiliği bırakıp köylerini bırakıp satıp terk etmesi isteniyor. Buralara birileri mi gelecek? Başka bir yağ ithal eder gibi çiftçi mi ithal edeceğiz biz dışarıdan? Kim yapacak bu ürünleri? Tarım ekonomisinin olduğu dünyada sayılı olarak kendi kendine yeten ülkelerden birisi olmamıza rağmen birbirini yiyen, kendini bitiren bir ülke durumuna geldik. Mercimeği, pirinci, buğdayı ve diğer tüm tarım ürünlerini ithal eder duruma geldik. Dövizimiz dışarıya çıkmaktadır. Oysa biz bunları çiftçilerimizin hayvancılıkla uğraşan, tarımla uğraşan, ziraatla uğraşan tüm kesimlerin desteklenmesini istiyoruz. Bu kuraklık nedeniyle yaşanılan rekolte zaten düşük. Gerek mazot desteği gerek ürün desteği gerek tohum desteği, gübre desteğiyle desteklenmesini, vergiden muaf olmasını, mazotun fiyatlarının ÖTV’siz olmasını ve tarlalarının dekar başına belirlenecek oranda fiyat verilmesini, destek verilmesini istiyoruz hükümetten. Yoksa toplum birbirine düşecek. Üretici, tüketiciyle karşı karşıya kalıyor. Geçen hafta cumartesi günü pazara gittim saat 17’de İsterseniz değerli arkadaşlar, sizler de bu tespitlerinizi yapabilirsiniz. Ben ilgililere şunu söylüyorum: Bu tarımla uğraşan kesime lütfen kulak verin. Gidin sorunlarını yerinde izleyin. Pazar’a gidin, tüketiciyle karşı konuşun. Karşılıklı olarak onların dertlerini dinleyin. Bunlara çözüm üretin. Domates alan tüketicimiz, vatandaşımız evine artık 2 kilo domates alırken yarım kiloya düşürmüş. Bunu satan satıcı esnafımızdan da dinleyebilirsiniz. Gelirler düşmüş. Çalışanların gelirleri düşmüş. Asgari ücret 11 bin lira küsur. Bugün fiyatlar o kadar çok almış başını gidiyor ki yarını görme durumumuz bile söz konusu değil. Bizi ne bekliyor bilemiyoruz. Bir karamsarlık vatandaşımız da gelecek günler bir önceki gün bir sonraki günü aratır duruma geliyor. Kara kış bizi bekliyor herhalde. Bu açıdan ilgililere, hükümete, iktidara şunu söylüyorum: Gelin bu insanların, bu vatandaşımızın üreticimizin, tüketicimizin, çalışanlarımızın, emekçilerimizin sorunlarıyla ilgilenin. Bir çözüm üretin” dedi.

“VATANDAŞ ULAŞIM ZAMLARINDAN ÇARŞIYA GİDİP İŞİNİ GÖREMEZ HALE GELDİ”

Ulaşımda yaşanan zamların vatandaşa olumsuz yansıdığını kaydeden Balkanlı, “En son yaşadığımız ETUS’un zamları var. Bugün çarşıdan arabasıyla on kilometre çarşıya gelmek isteyen bir kişi arabasıyla gelmek istediğinde on kilometre geliş 10 kilometre dönüş 20 kilometre yapıyor. Yirmi kilometreye iki litre benzin yaksa 80 lira. Yani vatandaş artık çarşıya gelip işini göremez duruma geldi. Diğer toplu ulaşım araçlarında da ister istemez fiyatlar yükseliyor. Ve bu durumda esnafla vatandaş birbirine olumsuz yönde eleştiriler yaparak kutuplaştırılıyoruz. Biz üreticiyle, tüketiciyle, tüketici üreticiyle herkes birbiriyle kutuplaşma siyaseti sonucunda sağırlar biyoloğu gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu da ekonomik durumdan kaynaklanan bir sonuç” diye konuştu

“SAĞLIKTA YAŞANAN PROBLEMLER”

Sağlık sisteminde hizmet konusunda yaşanan problemlerle vatandaşların bulunduğu çaresizlikleri anlatan Balkanlı “Yine sağlıkta, sağlık sektöründe çalışanların çok önemli sorunları var. Yine bu sağlık hizmetlerinden yararlanan vatandaşlarımızın çok çok önemli sorunları var. Randevu alamıyorlar. Randevu aldığı zaman birkaç ay sonraya geliyor. Veriliyor şey. Ama tabii ki bu durumda nereye gidecek bizim halkımız tabii ki özel sektöre herkesin de ekonomik durumu zaten buna müsait değil. Bir çaresizlik içerisindeler. İlaçlar eczacılık odasından aldığımız son bilgilere göre sanırım rakamı 40 tane ilaçtan ithal edilebilir durumda olan 20 küsur ilaç geliyor. Tabii ki hasta olan vatandaşlarımız ilaç bulmakta zorluk çekiyor. Belki de ithal edilmeyecek. Bu sorunların da gündeme taşınmasını bekliyoruz” şeklinde belirtti.

“OKULLARDA SINIF MEVCUTLARI 50’YE ÇIKMIŞ DURUMDA””

Eğitimdeki sorunlara değinen Balkanlı “Yine eğitim başlı başına bir problem. Kendim de öğretmen olduğum için daha farklı şekilde gözlemlerimiz oluyor. Bugün Şükrüpaşa Mahallesi, Fatih Mahallesi yine Koca Sinan, Birinci Murat Mahallelerinde nüfus gittikçe artmasına rağmen son 20 yıldır yeni yapılan bir okul yok. Bu nedenle okullarda sınıf mevcutları 45-50’ye çıkmış durumda. Son olarak, bu şekilde eğitim öğretimi yürütmek öğretmenler için zorlayıcıdır. Öğrencilerle çok kısa sürelerde ders yapmak verimli değildir. Bu nedenle sınıf mevcutlarının azaltılması için yeni okulların yapılması gerekmektedir. Sorunlar ücretli öğretmenle çözülmekte. Ücretli öğretmenle Bu sorunların giderilmesi mümkün değil. Öğretmen atamalarının artırılmasını da istiyoruz. Eğitim ve sağlık alanlarında tasarruf yapılmamalıdır. Üniversite ve medrese sayıları arasındaki dengesizliğe de dikkat çekiyoruz. Üniversite sayısı 230, medrese sayısı 800’e çıktı. Yani 4’e katlamış. Milli Eğitim Bakanlığı yasalarının tam olarak uygulanmasını bekliyoruz” dedi.

“KARAR VERİCİLER BİR AY 7 BİN 500 LİRA İLE YAŞASIN, EĞER YAŞARLARSA BİZDE YAŞARIZ”

Ekonomik olarak problemlerin çözülemediğini, özellikle emekli maaşına karar verenlerin bu maaşla 1 ay geçinmelerini öneren Balkanlı, “Ekonomik program 18 tanede başarısız olduk 19.uygulanıyor. Günlük politikalar uygulanıyor ben herhangi gri planın olduğunu düşünmüyorum. Topluma açık şekilde ekonomik olarak hazırlanacak planların çalışanların, emekçilerin gözetilerek programa yapılmasını ve gelirlerini artırılmasını bekliyorum. Emeklilerin durumu içler acısı. 7 bin 500 lira emekli maaşı alıyorlar. Karar vericiler bir ay 7 bin 500 lira ile yaşamasını öneriyorum. Bunları bir deneyimleyin eğer yaşanıyorsa bizde yaşarız. Okulların açılmasıyla ailelerin yükü arttı, bu nedenle eğitimde ailelere desteklerin artırılması gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm kesimlerin sesi olmaya devam edeceğiz. Umarız bilimi, sanatı tartışırız. Herkesin yüzünün güldüğü ortamlarda birlikte oluruz” diye noktaladı.