AK Parti’nin kongre süreci devam ediyor.

AK Parti Merkez İlçe Başkanı Engin Makak 22 Eylül tarihinde sosyal medya hesabından:

“Teşkilatımla birlikte insanüstü çaba sarf ettik belediye başkan adayımız Belgin iba ile birlikte uyum içinde bir çalışma sergiledik ve halen İl başkanı olarak bu uyumumuz devam etmektedir. Önümüzdeki dönemde partimiz kongre sürecine girmiştir. Kongre sürecinde partimizde gerekli çalışmaları yapmaya devam ediyorum. Önümüzdeki süreçte gerçekleştirilecek kongrede Merkez ilçe başkanlığına aday olmayacağım.”

Açıklaması yaptı.

Okuyucularım hatırlayacaklar,

Edirne seçim hezimetinin faturasının Merkez İlçe Başkanı Engin Makak’a çıkarıldığını 7 Ekim günü yazdım.

Neye dayanarak,

Hem sosyal medya hesabındaki paylaşımı, hem de parti kulislerinden gelen bilgilere istinaden,

Nitekim bunun üzerine üyeler arasında kim aday olsun diye değerlendirme toplantıları yapılıp,

Yetmedi teşkilat üyeleri oy kullandılar.

Gönüllerinden geçen isimleri yazdılar.

★★★

Yerel seçimlerde sandığa gömülmesine rağmen tekrar İl Başkanlığı görevine getirilen Belgin İba Merkez İlçe Başkanlığı için aday gösterilmesini istediği isimlerle Ankara’nın yolunu tuttu.

Makak, istenmiyordu!

Seçimle ilçe başkanı olmasının önündeki en büyük engel ‘eğitim durumu’ gösterildi.

‘Aday olamazsın’ tebligatı yapıldı.

Hatta ağzına il yönetim kurulu üyeliği, üstelik Teşkilat Başkanlığı balı çalındı.

Gönlü hoş olsun diye,

Ankara da rüzgâr birden tersine döndü.

Demek ki,

Genel Merkez Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir,

Düşündü, taşındı, ölçtü, biçti, tarttı,

Vicdanı el vermedi ki,

Yenilgi faturasını iptal etti.

Pardon sehven kesilmiş dedi.

Makak aday olarak uçağa bindi.

Sosyal medya hesabından 9 Ekim günü bu kez dedi ki:

“AK Parti Genel Merkez Teşkilat Başkanlığımız tarafından 27 Ekim tarihinde yapılacak olan 8. Olağan Merkez İlçe Kongremizde tekrardan Merkez İlçe Başkanlığına aday olmam tebliğ edilmiştir.”

Kongre salonuna 27 Ekim günü birkaç delegenin gitmesi yeterli,

Hatta yalnız Makak gitse de olur!

Tek kendi oyu ile başkan seçilebilir!

Tebligat yapıldığına göre,

Seçime ne gerek var…

Delegeler usulü tamamlayacak.

22 Eylül ile 9 Ekim tarihleri arasında lisans diploması almadıysa,

Kısaca 17 günlük sürede Makak’ın eğitim durumunda bildiğimiz değişiklik yok.

★★★

Merkez İlçenin kayıtlı 18 bin üyenin 400 delegeyi seçmesi için,

300’e yakın üye sandığa geliyorsa,

Burada yanlış giden bir durum var.

O siyasi yol, çıkmaz sokak,

Çare partiye rekabetin getirilmesi,

Kentlerde ağırlığı olmayan, toplumun ‘mesafeli’ durduğu isimlerle yola devam etmek,

Halk ile inatlaşmak anlamına gelir.

Milletteki ederi olanların önü açılmalı,

Kişisel karşılığı olmayan, tartışmalı hatta şaibeli isimler ‘genel merkezdeki dostları’ sayesinde koltukları işgal etmemeli,

Erdoğan ve parti aidiyeti olan isimlerin ağızlarıyla kuş tutsalar şansları olmayacağı algısı yıkılmalıdır.

★★★

Bakın bakalım,

AK Parti ilçe il kongrelerinde kimlere ‘yol’ veriliyor.

Toplumdan ‘vize’ alan isimler mi?

Sonra neden anketlerde AK Parti’nin oylarının düşüş trendinde olduğunun cevabını bulursunuz.

Seçim akşamı zafer için davul zurna ekibi hazırlayan, dev ekranlar kuran, anketlere göre 4 puan önde girdikleri sandıkta boğulmanın nedeni olarak ‘ekonomi’ diyorlar ya,

Seçim mağlubiyetinin suçlusu ekonomi ayağa kalk!

Seçimi kazanılan yerlerde piyasalar farklıydı sanki.

Sadece ekonomi mi?

Partinin erimesindeki etken,

Meseleye öyle bakarsanız,

Kendinizi kandırırsınız.

★★★

Büyük beklenti,

Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın durumu ‘fark’ edip müdahale etmesi,

Ancak Mart seçimlerinin üzerinden neredeyse 7 ay geçti.

Gözleri liderde olanlar hala umutlu bekliyor.

‘Neşter’ yönünde bir kıpırdanma yok.

Zaten yoksa yok olursun…

Siyasetin kuralı bu,

Zamanında ve yerinde müdahale etmezsen,

Entübe durumu başlar.

Edirne’nin AK Parti açısından fotoğraf böyle,

Varın siz düşünün diğer illeri,

Eğri oturup doğru konuşalım.

Bin ölçüp bir biçme zamanı geçiyor.

Mevlana ne diyor;

“Her gün bir yerden göçmek ne iyi,

Her gün bir yere konmak ne güzel,

Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,

Dünle beraber gitti cancağızım,

Ne kadar söz varsa düne ait,

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”