Saygı duyduğumuzu ifade etmenin hem görgüsel hem de güdüsel yolları vardır. Mesela beğeni, hayranlık uyandıran şeyler karşısında “şapka çıkardım” deriz. Bir büyüğümüzle karşılaşınca önümüzü ilikler, şöyle bir kıyafetimize çeki düzen verir, hatta yüz ifademizi düzene sokarız. Bunlar şekilcilik gibi gelebilir ama aslında gönülden sevginin tezahürüdür.
Ebediyete göçeli 86 yıl olmuş Mustafa Kemal Atatürk’ün, resmini görsem oturuşuma duruşuma düzen verdiğimden bahsediyorum. Evet, cismini görmedim sesini kayıtlardan duydum ama yaptıkları sayesinde hür bağımsız ve geleceğe umutla bakarak yaşadım, yaşamak istiyorum. Herhangi bir alanda yeni bir fikri yeni bir anısı gün yüzüne çıktıkça da hayranlığım saygım sevgim büyüyor. Çünkü yüzyıl öncesinden öngörüsüyle beni düşünmüş, aklıyla devrimler yaratmış, ilkeler koymuş, bilgeliğiyle bu topraklara vatanım diyerek koruyup kollayacak gelecek kuşaklara emanet etmiş.
Sahip çıkabildik mi, ben ne kadar onun kızıyım, mavi gözlerine başım dik bakabiliyor muyum? Dersimiz Atatürk, sözleri yaşam mottomuz olmalı. İlkelerini öğrendim, öğrettim. Davranış olarak uyguladım. Öğretileri uygulanmadığında uçuruma sürükleneceğimizi görüyor, söylüyorum ama rüyadaki çığlıklar gibi sessiz kaldığımı sanıyorum. Vazgeçiyor muyum? Asla, umut hep var. Bayrağımı dalgalanır gördükçe çocuk sevinciyle çarpıyor kalbim, bu vatanın evladı olmakla onurlanıyorum.
Atatürk II filmini gözyaşlarımla izledim. O ve silah arkadaşlarının canları pahasına vatan savunması bilgisayar oyunu değil gerçekti. Özgürlük meşalesini söndürmemek için eğitim meşalesinin aydınlatan ışığını her karış toprağa her bireye ulaştırmak görev değil şerefti. Kadına, çocuğa, hayvana, doğaya, eğitime, adalete, bilime, çağdaşlaşmaya, üretime… değer veren herkesin örneği, insanlığın Ata’sıdır.
Selanikli küçük Mustafa kısacık hayatında adına Kemal’i ekledi, bey-paşa-gazi-başkomutan-başöğretmen-cumhurbaşkanı unvanı aldı. Ne rütbe ne unvan ne de alt yapı kimliğini kullandı o Türk’tü, Türk vatandaşıydı. Türkiye’yi aşıp Dünyadaki birçok öndere örnek oldu, ölümsüzlüğe yürüdü. Anıtkabir’den önce kalplerimize gömüldü.
Bugün 10 Kasım, (o beynimde kalbimde) onsuz değilim yok yasım… Saat 9’u 5 geçe; yine ve dilerim nicelerine Atatürk dedim; önümü ilikledim…
GÜNCEL
10 Aralık 2024GÜNCEL
10 Aralık 2024GÜNCEL
10 Aralık 2024GÜNCEL
10 Aralık 2024TRAKYA BÖLGESİ
10 Aralık 2024TRAKYA BÖLGESİ
10 Aralık 2024GÜNCEL
10 Aralık 2024