DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BIST 9.915,622,05%
BITCOIN 20673270,92%
Edirne
20°

PARÇALI AZ BULUTLU

04:27

İMSAK'A KALAN SÜRE

KÖPRÜLERİMİZ

ABONE OL
26 Mayıs 2022 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Köprüler kentinde doğmak hayata ilişkin başlı başına öğretiler katıyor insana. Bazen azgın sular köpürtüyor yaşantınızı bazen incecik sızı gibi akıyor. Ama sonuçta Edirne köprüsü gibi taştan olmasanız da hepsine katlanabiliyorsunuz. Ivo Andriç’i kıskanıyorum. Nice yükler taşımış, nice kuşaklar büyütmüş taş köprülerimizin Drina Köprüsü gibi, hayal bile edilmediği zamanlardan günümüze öyküsünü yazmak isterdim.

Savaşlarla yıpranan, kahramanlık şiirleri yazılan Edirne’miz özgürlükle birlikte tarihi ve güzel bir şehirde yaşama duygularıyla bizi doldurur. Her yeri ayrı güzel olsa da Mecidiye/Meriç köprümüz gün batımını zevke dönüştüren ender noktalardan biridir. Bülbüller eşliğinde Kanuni/Hürrem aşkını fısıldar geçerken Fatih ve Kanuni köprümüz. Edirne’mizin şairler yetiştirecek doğa ortamının yanı sıra sanat ortamına da sahip olması yolu buradan geçenler için ayrı bir şans. Günümüz şairlerinden keyifle okuduğum dizeler var duygularıma tercüman olan, kalemlerine sağlık. “Meriç’e Tunca’ya kolyeler takar köprüler” derim de Beyazıt Sansı Agamı rahmetle anmadan olur mu? Cumhuriyet devrinin iki güçlü şairi Ahmet Kutsi Tecer ve Arif Nihat Asya ile hem tarih hem coğrafyayı aynı anda yaşarız.

“Şehri Gezerken” şiirinde,

“Ansızın silkindim derin hülyadan,

Ben, tarihte eski bir Edirneli.” diyen Ahmet Kutsi Tecer gibi biraz geçmişe gidiyorum…

Çocukluğumun en büyük gezi odağı,

Gençliğimin heyecanlı buluşma noktası,

Evli günlerimin paylaşım merkezi,

Öğretmenliğimin oksijen yüklemesi,

Çocuklarımın oyun parkı mesire yeridir köprülerimiz.

Meriç, Fatih, Kanuni, Saraçhane… Fetihler için yapılan köprüler beni en sevdiğim akrabalarıma götürürdü, Karaağaç’a, Yeniimaret’e… Ondandır gözüme yaşlar dolar, bir köprü görürsünüz altından sular gibi binlerce anılar akar.

Emekliliğimin dinlenme köşesi köprülerimiz yenilenecekti elbette yenilerinin yapılmasından doğal ne olabilir ama alternatifleri orijinallerini aratmamalıydı bence. Virajları, aşağıdan akan suyu görememenin sıkıntısı falan yani yeni köprülere alışamayışım teknik sorunlardan mı, eskiye bağlı kalışımdan mı, geçmişin güzel izlerini arayıp bulamamaktan mı tam bilemedim. Ön genç yılları burada geçen günümüz Belediye Başkanı Recep GÜRKAN’ın da kim bilir ne anıları vardır yani sevdalıdır köprülere diye düşünüyorum. Vazifeyle gelip gönül bağıyla gidemeyen diğer mülki idare amirlerimiz gibi eminim strateji geliştirme geçmişi de bulunan çiçeği burnunda Valimiz Hüseyin Kürşat KIRBIYIK da elinden geleni yapacak verimli dokunuşlara imza atacaktır. Köprülerimizi 66’ya bağlayamayacağım, il yöneticilerine bırakıyorum. Maksim Gorki ile yazımı bağlayayım. “Şu kokmuş yaşayış batağının üstüne öyle bir köprü kuralım ki bizi geleceğin mutluluk sarayına iletsin.”

Geleceğe köprü kuruyor umudum, “Kitaptan kitaba dolan”, O şanlı hatıralardan” diye dizeleyen Arif Nihat Asya’ya katılıyorum:

“Gidenlerin hangisine

Hangisine ağlamalı?

Edirne tarihini sil

Ve yaz Edirne masalı!”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.