0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Uzunköprü’de geçtiğimiz aylarda uzun zamandır beklediğim, hiçbir kimsenin bugüne kadar düşünüp gerçekleştirmediği bir projeyi sayın kaymakamımız Hakan Yavuz Erdoğan gündeme getirdi.

Öğrencilere orta öğretim seviyesinde genel kültür derslerinin yanı sıra ülke ekonomisine tarımsal üretim yönünden katkıda bulunacak, tarımsal işletme ve kuruluşlarda başarı ile çalışabilecek, hayvan sağlığı, bitki sağlığı, peyzaj ve çevre düzenleme su ürünleri tarım alet ve makine kullanma gıda analiz ve kontrol ile ileri tarım tekniklerini uygulayabilen, pratik bilgi ve beceriye sahip olan teknisyen yetiştirecek “Tarım Lisesi” ilçemize kazandırıldı.

Her zaman 40 bin göç verdik. Tarlalarda çalışan insanlarımızın yaş ortalaması 60 ve üzeri deriz ya. Bu proje ile çocuklarımız bilinçli tarım yapabilecek, ilçeyi terketmeyecekler. Hiçbir anne ve baba evladından uzak kalmayacak. Ben bu projeyi duyduğumda sevincimden gözyaşlarımı tutamadım. Bir kez daha kaymakamımıza teşekkür ediyorum.

Uzunköprü Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, bu projeyi hayata geçirmek için devletin ve kurumların ziyaretlerine başlamış. Tabi ki ilk öncelikli olarak Uzunköprü Ticaret Borsasını ziyaret etmiş. Kaymakamımız ile konuşma sohbeti bulamadım ama…

Kuşlar bize hemen yetiştirdi.

Uzunköprü’nün en saygın kurumu olan Ticaret Borsasını 6 yıldır lüzumsuz olarak işgal eden başkanı, kimseye sormadan danışmadan 40 bin tl. yardım da bulunuruz demiş. Yahu sadaka mı veriyorsun.

Her kazandığın para çiftçiden, üreticiden sana gelmiyor mu?

O zaman ne düşünüyorsun.

Ne demen lazımdı biliyor musun

boş başkan!

“Sayın kaymakamım. Böyle bir projeyi ilçeye kazandırmak istediğiniz için teşekkür ederiz. Çiftçilerimiz bizim velinimetimiz. İleride bu kurumun daha çok para kazanması için bu yatırımı biz yaparız. Yetmediği yerde sizden yardım isteriz. Biz TOBB başkanı sayın Hisarcıklıoğlu ile bu konuyu konuşur, onlarında desteğini alarak yaparız.” Demeliydin.

Neden mi?

Geçtiğimiz yıl Aralık ayında TOBB başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Keşan ilçesini ziyaret edip, Keşan Belediye başkanına şu sözü vermişti.

“81 ilde, 81 okul sözünü verdik, 17 okulumuz kaldı. Milli Eğitim Bakanlığı ile bu protokolü imzaladık. 2020’de 17 okulu bitiririz. Allah nasip eder ve imkanda verirse okulu ilk yapacağımız yerlerden biri de Keşan olacak.”

Uzunköprü ilçesinin Meriç ilçesi ile beraber bir milyon dekar ekilebilir arazisi varken, dağlık taşlık Keşan’a mı bu okul yakışır, Uzunköprü’ye mi? Tabi ki Uzunköprü’ye…

Hala bu okul Keşan’a yapılmadığı için bu şans değerlendirilemez mi?

Ticaret ve Sanayi odası olarak bizler görev yaparken başkanımız İbrahim Akalın projeyi alır, değerlendirir Ticaret borsası ile paylaşırdı. Daha sonra yer arayışına girer, inşaat için gerekli parayı bulur ve binayı dikerdik.

Sana proje gelmiş, TOBB gibi büyük bir kuruluş var arkanda sen sadaka gibi para teklifi yapıyorsun.

Sen ne biçim adamsın!

6 yıl önce Rahmi Eren ve arkadaşları sana bu görevi bırakırken 2 milyon nakit para bırakmıştı. 6 yıldan bu yana gözle görülür bir yatırım yapılmadı. Ticaret borsası rekorlar kırdığına göre senin kasanda en az 6 veya 8 milyon gibi bir paran olmalı.

Bu parada bizim gözümüz yok!

ama ilçenin beklentileri çok..

Aklıma gelmişken Ticaret ve Sanayi odasındaki görev süremiz içerisinde yaptığımız son icratı sizlerle paylaşayım.

Ticaret ve Sanayi Odası başkanı İbrahim Akalın, Ticaret Borsası başkanı Rahmi Eren, Kaymakam Mehmet Aydın, Milletvekili Rasim Çakır, Ben ve Ahmet Öztaş bir araya gelip Trakya Üniversitesi Genel Sekreteri Recep Gürkan’ı misafir ettik. Uzunköprü’ye 2 yıllık üniversite yaptık, şimdi 5 yıllık bir okul yapmak istiyoruz diyerek projemizi anlattık.

Uzunköprü Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu ilçeye böyle kazandırıldı. Biz inşaatına başladık Trakya Üniversitesi bitirdi.

Yol yakınken bu yanlıştan hemen dönmelisiniz. 6 yıldan bu yana sana inanmış, yanında olan meclis üyesi arkadaşların görev süresi bittiğinde anlatacak bir anısı olsun.

Şimdi duyuyorum okulun şuyu nu yapalım, buyu nu yapalım diye.

Sen önce meclisini topla, inanıyorumki böyle bir teklife itiraz edecek bir kişi bile çıkmaz. Sonra arkanda Uzunköprü olduğunu unutma.

Sen başla gerisini biz getiririz.

***

Mart ayından bu yana ekonomik sıkıntıların dışında birde coronavirüs ile mücadele ediyoruz. Ticaret yapanların işleri bozulmuş, nasıl toparlarız diye hesap kitap yaparken coronavirüs ile hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.

Yıllardır Uzunköprü’de ve Trakya’da isim yapmış sevgili ağabeyim köfteci Aydın Atasayarlar Coronavirüse yenik düşerek hayatını kaybetti. Aynı gün 4 belediye başkanına 20 yıldan fazla özel kalemlik yapan Suna Gezer’de hayatı kaybetti. Uzunköprü bu ölümlerden sonra bu pis hastalığa daha ciddiye almaya başladı.

Uzunköprü’de Mart ayından Eylül ayının sonlarına doğru hasta sayımız 100 bile yoktu. Ancak Ekim ayının ortalarında hasta sayılarının rakamlarının 300’lere çıktığını biliyorum. Tabi bunlar resmi rakamlar. Birde hastalığının farkında olmayan, gizleyen acaba kaç kişi var?

Coronavirüs sadece Uzunköprü’de bu kadar çabuk yayılmadı can almadı. Hemen hemen tüm dünyada aynı oranlarda yayılıyor.

Peki ne yapmalıyız?

Bence maske, mesafe ve temizlik başta olmak üzere kimseye misafirliğe gitmeyelim, misafir kabul etmeyelim. Çünkü dünyada olduğu gibi ülkemizde de insanların kendilerine dikkat etmesi gerekiyor. İnsanlar kendi sağlıkları için izole işini kendileri yapmak zorunda. Unutmadan söyleyeyim. Evinizi ve işyerinizi sık sık havalandırın. Sağlık çalışanlarına destek olmayı da sakın unutmayın.

Soğan, Sarımsak ve turşu yemeği sakın ihmal etmeyelim. Bunların bu hastalığa karşı etkin antibiyotik olduğunu unutmayın..

Tebessüm yüzünüzde, sevgi yüreğinizde, sevdikleriniz hep yanınızda olsun. Her ne işiniz varsa olumlu şekilde sonuçlanması dileğimle…..

GÜNÜN SÖZÜ : 

Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir evlat gerek kazana

(Hakkıyla yararlanılacak bir şeyin ortaya konabilmesi için birtakım ögelerin birleşmesi gerektir. Kişi kendi emeğiyle kazanç sağlayıp bunu baba malına katmıyorsa babasından kalan mal tez tükenir.)