Edirne Barosu,

Cumhuriyet ile yaşıt,

Kurumun logosunda kuruluş Tarihi 1923,

Bazı kaynaklar 7 Aralık 1924 diyor.

Hukukta savunmanın önemli meslek örgütü,

Bu güne kadar başkan olarak onlarca kişi görev yaptı.

Tam sayıyı veremiyorum,

‘Onlarca’ diyorum.

Çünkü Edirne Barosu’nun resmi web sayfasının eski başkanlar bölümü en son 22 Temmuz 2019 tarihinde güncellenmiş,

İsimler ve fotoğraflar açılmıyor.

Sayfanın hali içler acısı yani,

Güncel web sayfasının eski sitesine yönelik link var.

Hadi belki orada vardır diyorsunuz.

Açılmıyor.

Edirne Barosu’nun iki sayısı Alper Pınar, bir sayısı Gökhan Karakoç döneminde yayınlanan, ‘Baro Dergi 1923’ örnekleri var.

Belki orada vardır sanıyorsun,

Ne gezer.

Kurumun kendi tarihine, geçmişine, hizmet etmiş eski başkanlarına saygısı bu kadar…

★★★

Her yıl, Türkiye’de mahkemelerin, duruşmaların sadece acil ve zorunlu işlerin görüldüğü bir dönem: Adli Tatil,

Bu yıl 20 Temmuz günü başlayıp, 31 Ağustos tarihinde sona erdi.

Gelenek olmuş,

Adli tatilin bitmesi nedeniyle her yıl Türkiye genelinde olduğu gibi Edirne Barosu Atatürk Anıtı’na çelenk bırakır ve tören düzenler.

Hukukun savunma ayağının Atatürk Anıtı önündeki törenine, hâkim, savcı ve adliye personeli birlikte katılır.

Hem Cumhuriyet Başsavcısı, hem Baro Başkanı konuşma yapar.

Sonuçta hukukun iki ayağı,

Edirne Barosu Yönetimi üyelerine, “2024 – 2025 Adli Yıl Açılış Töreni 02.09.2024 Pazartesi saat 12:00’da cübbelerimiz ile birlikte Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilecek. Aynı gün Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı ve Baromuz ile birlikte saat: 16:00’da adliye giriş katında Adli Yıl Açılış Resepsiyonu düzenlenecektir.” mesajı attı.

Ancak, bu yıl nedense başta Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Çakmak olmak üzere hâkim ve savcılar törene katılmadı.

Desen ki, Başsavcı Çakmak Atatürk Anıtına gitmekten imtina etti.

Değil,

Üstelik Zabıt Katibi baba tarafından adı ‘Mustafa’ olarak verilmiş!

Görev döneminde üç kez Atatürk Anıtı önündeki adli yıl açılış törenlerine katıldı.

Konuşma yaptı.

O zaman neden?

Hangi haklı gerekçe olabilir ki,

★★★

Peki, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aynı tarihte öğleden sonra düzenlenen ‘ortak’ resepsiyon da ne oldu?

Edirne Baro Başkanı Gökhan Karakoç ve yönetimi gitmedi.

Sabahki töreni adli personel es geçince avukatlar katılmadı.

Ancak, baro yönetimi savcılık etkinliğine katılmayacaklarını üyelerine nedense duyurmadı.

Başkan Karakoç, ‘şehir dışındayım’ diye mazeret bildirdi mi bilmiyorum.

Velev ki, başkanın mazereti varsa yönetim neredeydi?

Yönetimin, katılmama yönünde bir kararı varsa üyeler neden bilgilendirilmedi.

Edirne Barosu eski Başkanlarından Özgür Yıldırım, sosyal medya hesabından adli ve idari yargı mensuplarının törene katılmamasına ‘tarihte ilk defa’ diyerek, “Adli yıl açılış törenlerine gölge düşüren, hukuk camiasında ayrışma algısı oluşturan bu durumu kınıyor, bir daha böyle bir adli yıl açılış töreni yaşanmamasını temenni ediyorum” diye tepki gösterince kızılca kıyamet koptu.

Hukukun iki ayağı farklı törenler düzenlemiş oldu.

Yakıştı mı?

Bu ayrışma,

Her alanda kutuplaşma bu ülkeye ne kazandırır.

Edirne’de bunlar olurken,

Edirne Barosu’nun Keşan Temsilciliği’nde avukatlar ve adli personel birlikte Atatürk’ün huzurundaydı.

Ankara’da Yargıtay da düzenlenen törene Cumhurbaşkanı, Adalet Bakanı, Barolar Birliği Başkanı katılıyor.

Daha ötesi var mı?

Kürsüdekiler ile savunma arasındaki bu ayrışma çok anlamsız.

Sahi, çeşitli toplumsal olayları ve meslekle ilgili endişeleri için zaman zaman bir araya gelen, bildiri yayınlayan imza toplayan, geleneklerine sahip çıkan Edirne Barosu’nun eski başkanları neden suskun ki,

Hayırdır?

Tarihte ilk defa yaşanan bu gelişme karşısındaki tutumların altında ne yatıyor.

★★★

Edirne Barosu tarihinde eski Başkanlardan Özgür Yıldırım döneminde ilk akla gelen;

Meslektaşına hukuksuz uygulama yapan, ihraç edilen ve halen yurtdışında kaçak olan savcıya adliye binası önünde düzenlenen kırmızı kart eylemi,

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda izin verilmemesine rağmen Atatürk Anıtı’na gidip kırmızı karanfil bırakma, tepkileri ortada dururken mevcut Karakoç yönetimine ‘basiretsiz’ tutum hiç yakışmadı…

Kendi pozisyonunu korumaktan aciz görüntü ortaya çıktı.

Nereden nereye,

Tabi,

Kokteyllerde boy göstermek,

Doğa yürüyüşlerinde nefes açmak,

Halı sahada pas atmak,

İyi güzel de,

Aman ilişkilerim bozulmasın diye yan çizersen,

‘Ne şiş yansın, ne kebap’ derseniz,

Hem şiş yanar, hem kebap…

Oturduğun koltuk on numara bol gelmiş olur.

Liderlik böyle zamanlarda ortaya çıkıp cesaret gösterip irade ortaya koymakla olur.

Ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu Atatürk ne diyor:

“Toplumsal gelişmenin de, çürümenin de temelinde, yöneticilerin tavırları yatar.”