Türk siyasetinin kilometre taşı 9. Cumhurbaşkanı Demirel,

Diyor ki;

‘Yollar yürümekle aşınmaz’

Demirel’in bu sözünü politikacılar, bürokratlar toplumun her kesimi uygun zaman ve zeminde kullanır.

Siyaseten bir yola girersin,

O yol seni ya başarıya ya hüsrana götürür.

Fakat ne amaçla olursa olsun yollar tek başına yürünmez.

Mutlaka bir ekibin, dava arkadaşların olur.

Yalnız çıkanlar, kurda kuşa yem olur.

Aslında birlikte hareket ettiği arkadaşları, ekibi topluma fikir verir.

Anlarsın, gözlersin kimlerle yürüdüğünü,

Uzun ince yolun sonunda ne göründüğünü,

★★★

Edirne’de yeni rektörün kim olacağı yönünde her kesimin ‘isim toto’ oynadığı günlerde,

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’nin 27. Başkanı hemşerisi 83 yaşındaki İsmail Kahraman’a Ankara’da tedavi gördüğü Atatürk Araştırma ve Eğitim Hastanesi’nde ‘geçmiş olsun’ ziyaretinde bulundu.

Tesadüf bu ya, aynı saatlerde Erdoğan’ın gelişinden hemen önce Kahraman’a ‘acil şifa’ dileği için adaylardan biri de gitmişti.

Hasta ziyaretinde Erdoğan ile rektör adayı ‘şans eseri’ karşılaştılar.

Trakya Üniversitesi Rektörlüğüne Prof. Dr. Mustafa Hatipler 15 Ağustos Perşembe tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle atandı.

Hatipler, 17 Ağustos Cumartesi günü resmi mührü aldı, Pazartesi vali ve belediye başkanını ziyaret etti, Salı günü Rektör Yardımcılarını, Müze Müdürünü atadı.

Öğrenci kayıtlarını yaptı, Tıp Fakültesi Dekanı ve Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yeni Başhekim görevlendirdi.

O Trakya Üniversitesi ki, ne çocuk pornocularla anılanları,

Ülkenin gözbebeği bilim kurumlarında eylem yapanlara ‘bir gece vakti işi bitirme’ tehdidinde bulunup ‘kılıç’ çeken yöneticileri gördü.

Gel gör ki,

Mustafa Hoca’nın yönetim tarzından göreve gelirken cebinde ekibinin listesinin ‘hazır’ olduğunu anlıyoruz.

Üstelik yapılan görevlendirmeler kamuoyunun desteğini alıyor.

Siyasi tereddütlerle atamalar yapmıyor.

Ne yalan söyleyeyim,

Herkes şaşkın,

★★★

Okuyucularım çok iyi bilir ki,

Bu satırların yazarı Mustafa Hatipler’e en ‘acımasız’ eleştirileri getiren biri,

Ama bugüne kadar, uygulamaları ve ilişkileri nedeniyle yazılarıma konu edip haklı tespitlerimi kamuoyuyla paylaştıysam,

Bana yakışan,

Yönetim tarzı başta üniversite camiasında ‘liyakat’ olarak değerlendiriliyorsa, bunları da okuyuculara aktarmak,

Tabi ki, yiğidi öldüreceksin ama hakkını da teslim edeceksin!

Eğer böyle yapmazsan,

O zaman işte toplum seni gözünde koyduğu yerden indirir…

Ortada bir şey yokken, üstelik yaptığı atamalar ve uygulamaları tüm toplum tarafından kabul gördüğü bir dönemde, ‘yersiz, haksız, duygularıma yenilerek eleştirmek, duyguların aklımın önüne geçmesi’ mesleki sicilime yakışmaz.

Ancak göreve başladıktan sonraki uygulamaları ‘tribünlere oynamak mı, takiyye mi’ yoksa ‘samimi mi’ bunun da görev süresince takibimde olduğu unutulmamalı…

★★★

Toplumun çok kullandığı bir söz ile, ‘Her…. karışan biri’ durumuna düşmek istemem.

Gördükleri mi, bildiklerimi, belgeleriyle yazmazsam o zaman inandırıcılığım kalmaz,

Neden görmüyor, yazmıyor diye sorgulanırım.

Lafı uzatmadan, kitabın ortasından yazayım.

Her köşe başında konuşulanları anlatayım.

Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın 31 Mart tarihinde seçildi, 4 Nisan günü görevi teslim aldı.

Aradan koca 5 ay geçti.

Süresinin altıncı ayına girdi.

Neredeyse görev döneminin ilk çeyreği bitti.

Ekibine yönelik bir hamle yok.

Eski yönetim takımıyla yola devam ediyor.

Edirne Belediyesi’ni partinin aday göstermediği Recep Gürkan ve ekibi yönetiyor.

Madem öyle olacaktı.

CHP neden aday değiştirdi.

Yapılan kamuoyu yoklamalarında Gürkan’a yönelik ‘güven’ azaldığı için aday değişikliğine gidildi.

Öyleyse,

Genç, hukukçu başkanın tedirginlik, tutukluk hali niye ki,

Korkaklık, ürkeklikle bu yıllar biter mi?

Siyaseten göreve talip olurken yol arkadaşların, ekibin yok muydu?

Bu kadar mı hazırlıksız yola çıktın ki,

Ortaya yönetim iradesi koyamaması nedeniyle,

Edirne kamuoyu kaynıyor…

★★★

Duyuyorum,

Yaşım genç, iki, üç, dört, hatta beş dönem başkanlık yapmak istiyormuş!

Önce bir ilk dönemine hele kolları sıva iş başı yap,

Hayırlısıyla kazasız belasız tamamla da,

Sonra diğer dönemleri telaffuz edersin,

Siyasette bu kadar uzun soluklu hesaplar pek tutmaz!

Yeterince çevre de ‘çok iyi, harika, her şey yolunda, mükemmel’ diyenler var.

Fakat gerçeklere ayna tutmak en iyisidir.

Kampanyada birçok proje açıkladın,

Bugün kazmayı vursan,

Ne zaman biter.

Beş yılın sonuna belki anca yetişir.

Zaman dediğin,

Su gibi akıp gidiyor.

Hele bir işin ucundan tut,

Tut ki, toplumun beklentilerini karşıla,

Yoksa bu yol bitmez…

Genç yaşta saçların ağırır!